Önümüzdeki eğitim öğretim yılında çok büyük değişiklikler olacağının sinyalini basından okuyoruz. En son değişiklik liseli kızlarımız eğitim öğrenimlerini devam ederken evlenebilecekler. Eğitim ve öğretimle ilgili yasalarda büyük değişiklikler yapılacak ve sınıf geçmeden, okula başlama yaşına, okutulacak derslerden denetim anlayışına her alanda yeni bir anlayış geliştirilip uygulanacak.
Eğitimde denetim kalitenin arttırılması yönünde çok önemli bir yer tutar. Bizim sorunlarımızı da duyur diye birçok meslektaşımın istekleri doğrultusunda ?Tüm Eğitim Müfettişleri Sendikasının? Başbakan ve Milli Eğitim Bakanına gönderdiği mektubu sizlerle paylaşmak istedim.
Türk Eğitim Sisteminde çok önemli bir yere sahip olan Müfettişlik mesleği, 652 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 'İl Eğitim Denetmeliği?ne dönüştürülmüş, iş yükü olabildiğince artırılmış, özlük ve ekonomik haklarımızda büyük oranda kısıtlamalar yapılmıştır.
?Milli Eğitim Bakanımız Sayın Hüseyin ÇELİK tarafından hazırlanan ve Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nimet ÇUBUKÇU tarafından TBMM Genel Kuruluna getirilerek, tüm partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle 2010 yılında çıkarılan 5984 Sayılı Kanunla ?Eğitim Müfettişliği? unvanı kabul edilmiş, kamuoyunca da benimsenmişti. 652 sayılı KHK ile adeta milli irade bay-pas edilerek Eğitim Müfettişi unvanı kaldırılıp, yerine İl Eğitim Denetmeni unvanı getirilmiş ve Bakanlığımızda aynı işi yapan denetim birimlerinden biri Denetçi diğeri Denetmen olarak adlandırılmıştır. İl Eğitim Denetmeni unvanı meslektaşlarımızca ve kamuoyunca benimsenmemiş olup sadece resmi yazışmalarda kullanılmaktadır. Milli Eğitim Denetçilerine makam tazminatı da dahil her türlü tazminat verilirken, kariyer meslek grubunda olan, İl düzeyinde bulunan her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumları ile il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerinin rehberlik, işbaşında yetiştirme, denetim, değerlendirme, inceleme, araştırma ve soruşturma hizmetlerini yürütülmesi görevi verilen İl Eğitim Denetmenlerine; bu özlük haklarının verilmeyişi adalet ve hakkaniyet ilkesiyle bağdaşmamıştır. Düşük ücretle çalıştırılan İl Eğitim Denetmenleri, Milli Eğitim Denetçilerine uygulanan eşit işe eşit ücret imkanlarından mahrum edildiği gibi, İldeki hiyerarşi bile göz önünde bulundurulmayarak, düşük ek ödeme oranına mahkum edilmişlerdir. 652 sayılı KHK ile Milli Eğitim Bakanlığınca benzer işi yapan birimlerin birleştirilmesi gerçekleştirilirken, Bakanlıkta aynı işi yapan denetim birimlerinin de Maliye Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığında olduğu gibi tek çatı altında birleştirilmesi gerekirdi. Millî Eğitim Şura kararları, daha önce Milli Eğitim Bakanlığı yapmış siyasetçilerce hazırlanan tasarılar, TBMM Araştırma Komisyon Raporları, Eğitim Bilimcilerin ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri; MEB denetim birimlerinin merkeze bağlı tek bir çatı altında birleştirilerek çalışma merkezleri şeklinde yeniden yapılandırılmasını öngörmektedir. Bu şekilde ki yapılanma ile geçmişte yaşanan çok başlılık, huzursuzluk, statü ve özlük haklarındaki eşitsizlikle ilgili rahatsızlıklar giderilmiş, denetim alanında beklenen performans ve çalışma barışı sağlanmış olurdu. Milli Eğitim Bakanlığında Eğitim Müfettişleri aleyhine alınan kararlar ve uygulamalar nedeniyle Eğitim Müfettişleri yorgun, mutsuz, geleceğinden umutsuz hale getirilmiştir. Eğitim Müfettişleri kaygılıdır. Yarın ne olacak endişesi taşımaktadır. MEB denetim sisteminin etkili verimli çalışması için Denetim birimlerinin Eğitim Müfettişliği unvanı altında birleştirilerek, 17. Milli Eğitim Şurasında alınan karar doğrultusunda, yurt düzeyinde belirlenecek yaklaşık 15 Çalışma Merkezinde konuşlandırılarak istihdam edilmesi, müfettişlerin kendi arasında branşlaşarak uzmanlaşması, etkili ve verimli çalışmasının sağlanması, özlük hakları arasındaki farklılıkların ortadan kaldırılması için yeniden düzenlemenin yapılmasını istiyoruz. ? Arkadaşlar sonuna kadar haklılar ve bu konudaki mücadelelerini aynen destekliyorum.