Arada bir şarap gibi yıllanmış dergiler arasında dolaşırken, sevdiğim şairlerin ve sanatçıların seslerini duyar gibi olurum.Bir süre Tanju Okan'ın sesi dolanır evimizde: “Ah öyle bir zengin olsam…” ardından “Öyle sarhoş olsam ki…”
Hele şiirler arasında dolanırken, değişmeyen bir şeyin olduğunu bir kez daha tanık olurum.O da insanoğlunun acımasızca dünyamızı yok etme yarışına devam etmesi. Bir de namussuzların daima ön plana çıkması. Yolsuzluk- rüşvet- fuhuş… hep var. Günümüzde bu olgular gittikçe çoğaldı. Namuslular, namussuzlar kadar cesaretli olsa,onlar kepçe kepçe kara paraları ceplerine doldurmazlar.
Oysa insanoğlu elindeki nimetlerden yararlanmasını bilse tüm güzellikleri görebilir.Güzellikleri ve sevgiyi göremeyecek kadar körler(mecazi anlamda). Duygu ve düşüncelerimizi boşlukta kaldıkça, ruhları boşluğu öyle derinleşir ki onu doldurmak her baba yiğidin harcı değildir.
Bu gün yine dergiler arasındayım. Babacığım yine yanı başımda.. Özlemlerimiz hep yüreğimizde…Sonra eline not defterini alıp,yazdığı notları başlıyor okumaya:
“Kırlarda kendiliğinden üreyen bitkilerimiz, hatta ulu ağaçların bahçıvanı rüzgarlardır. Nice büyük fikir ve eylemler de vardır ki, kendilerine asla önem verilmemiş olan görünmez kişilerin eserleridir.”
“Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir.”
“Bizler sevgiyi yudumlarsak, dünyayı bir başka derinliklerden kaynayarak, yeryüzüne çıkan su sevinci getirir. Ben sevinçleri seviyorum. Çatlamış toprağın bağrında acımın türküsünü söyleyen insanı seviyorum. Sokaklarda dolaşan mevsimleri seviyorum.”
Kah coşkusunu, kah sevincini, kah acısını benimle paylaşan babacığımın not defterini kapatırken, geldiği gibi sessizce yanımdan uzaklaşıyor. Giderken, not defterinin içinden çıkardığı bir yazıyı avuçlarımın içine bırakıyor:

“Ne kadar çok insan sevdik,
yarın doğacak güneşi düşünerek.
Dünya güzel hele bir sıcak somun
Bir kase çorba, bir demet gül
İnadına çok yaşasın isterim insanlar
Sevsinler birbirlerini yürekten
Kutsal bilsinler çalışmayı ve hürriyeti.”