Demeç Gazetesi 10 Yaşında Kutlu Olsun ! * Kemal Kocabaş

Hafta başıydı. Yatağan medyasının sevgili patronu Ferit telefondaydı. Hocam 15 Mart 2013 akşamı gazetenin 10. yaşını kutlayacağız. Eşinizle beraber sizi davet ediyoruz? dedi. Severek katılacağımızı bildirdim. Hatta bu haftaki yazıma da Nasıl bir gazete??,?Yerel gazetelerin önemi nedir?? anlamında bir yazı yazacağımı da ifade ettim.
Demeç gazetesi benim yaşamımda önemli bir dönüm noktasıdır. 2006 yaz aylarında Sevgili Ferit ve Sevgili Sakin Koşar Öğretmenin ricasıyla Demeç ailesine katıldım. Kavaklıdere Demeç gazetesini çıkarma kararı almışlardı. Benden hem Yatağan hem de Kavaklıdere Demeç için haftalık yazılar isteniyordu. İlk yazımı da ?Kavaklıdere ve Gazete? başlığı ile 14.07.2006 tarihinde yazmıştım.
Bu yazıyı yazarken gazetedeki ilk yazıma baktım, neler yazmışım diye. Gazetenin özgür bir ses olmasını, kalıcı olmasını, adaletli ve temiz bir toplumdan, laik-demokratik Cumhuriyetten yana taraf olmasını dileyerek ?Haberlerinde ve yazılarında nesnellik egemen olmalı, yalan haberden kaçınmalı, halktan yana taraf olmalıdır.
Çevre ve doğanın korunması konusunda duyarlı olmalı, halk kültürü, eğitim ve folklorik zenginlikleri öne çıkarmalıdır? diye yazmışım. Aradan yedi yıl geçti. Çok fazla aksatmadan yedi yıl boyunca yazılarımı yazdım. Sonuçta iki kitap çıktı. 2006-2009 yılları arasında yazdığım yazıları ?Demeçli Yazılar?, 2009-2012 yılları arasında yazdıklarımı da Memleket Yazıları adıyla yayımladım. Kasım 2012?da yayımlanan son kitabın kapağında kitaba ilişkin olarak Memlekete dair tanıklığımdır, emek, akıl ve bilimin penceresinden memleket sorunlarına dair düşüncelerim, duygularım, heyecanlarım var. İtirazlarım var.
Neden, niçin, nasıl soruları var. Aydınlık ve demokrat bir Türkiye özlemi var?şeklinde yazarak yazarlık gerekçelerimi tanımlamıştım.
Gazetede düzenli yazı yazmak ciddi bir iş. Büyük bir sorumluluk. Her hafta pazartesi sabahı 2-3 konu saptarım ve birçok kaynaktan araştırırım. Konu çarşamba netleşir ve perşembe de yazı gazeteye giderdi. Köşe yazarlığı için mutlaka ülke gündemini çok iyi izlemek zorundasınız.Genelde eve her gün üç gazete alırım. Hafta sonları bu beşe çıkar. En çok satan on gazeteyi internetten okumaya çalışırım. Sonra çıkan sentez bir yazı doğurur.
Bir eğitim derneğinin başkanı olduğum için ülkenin eğitim-kültür sorunlarına yazılarımda daha çok yer vermeye çabaladım. Muğla?ya, kültürüne, folkloruna duyduğum aidiyet nedeniyle de yerel dili zaman zamanyazılarımda kullanmayı çok sevdim. Bu dili zaman zaman hocalığımda da keyifle kullanıyorum. Köşe yazıları yazmaya çabalayan birisi olarak ülkeye, dünyaya, insanlığa dair tabii ki bir bakışım var. Ama empati yapmayı, anlamayı, ötekileştirmemeyi, nesnel davranmayı yazılarımda öne çıkarmaya çabaladım. Benim içimdeki yazma duygusunu dışa çıkarttığı için Demeç gazetesine çok teşekkür ediyorum. 2013 tarihiyle yayımlanan on beş kitabımın altındaki temel dinamik Demeç?te başlayan yazarlık denemelerim olmuştur. Şimdi Demeç, Muğla Devrim ile birlikte zaman zaman ulusal basında, editörlüğünü yaptığım Yeniden İmece dergisinde yazı yazma gayretlerimi sürdürmeye, ülkeye tanıklık yapmaya çabalıyorum.
Yaklaşık yedi yıl boyunca 15-20 adet elektronik posta ile yazılarıma ilişkin geri dönüt aldım. Bunlardan bir kısmı lise öğrencileriydi.
Fen konuları ile ilgili yazdığım yazılar ile ilgili teşekkürleri ve soruları vardı. Büyük bir çoğunluğu Sağolasınbizimoğlan, ne güzel yazmışsın, teşekkür ederiz?şeklindeydi. Bir öğretmen arkadaştan da Köy Enstitüleri ile ilgili yazdığım yazılara ve görüşlerime katılmadığını, ona göre geride kaldığımızı, mevcut yapılanları göremediğimizi ilişkin eleştiri geldi.
Ona da günümüzde eğitimde yaşanılanların küresel kapitalizme uygun bir ?piyasalaşma ve dinselleştirme? olduğunu, eğitim ve din kavramlarının karıştırılmamasını, eğitimin mutlaka akıl ve bilimi referans alması gerektiği yönünde yanıt verdim. Bir daha dönmedi. Bu geri dönütler bir yazarı besler. Dilerim önümüzdeki dönemde daha çok geri dönüt alırız.
Bu yazıyı yazarken Milliyet gazetesinde son günlerde yaşanılanları düşündüm. Basına yansıyan haberlere göre Sayın Başbakan Can Dündar ve Hasan Cemal?in yazı yazmasından rahatsız olduğunu patron Demirören?e ciddi bir şekilde aktarmıştı. Demirören gazeteci mi? Hayır İş adamı.
Devletle değişik alanlarda iş yapıyor. Sayın Aydın Doğan Hürriyet gazetesinin patronu. İşi gazetecilik mi? Hayır, o da değişik alanlarda iş yapıyor. Hem de devletle. Son yıllarda gazetelerinden siyasal iktidarın beğenmediği yazılar yazdığı için ayrılan gazeteci sayısı neredeyse 50?yi buluyor.
Demeç gazetesi patronu, sevgili kardeşim Ferit tüm bu örneklere bakarak ?Sen sadece gazetecilik ve matbaa işleri yap.Gazetenin 10. yaşını kutladığın bu günlerde sana dost tavsiyem bu. Başka işler yaptığın zaman basın-medya özgürlüğünü kaybediyor. Artık o andan itibaren halkın gazetesi olamıyorsunuz. Güç merkezlerinin etki alanındasınız. Gazeteciler ?Haber her daim devrimcidir? derler. Güç ilişkilerine teslim olduğunuz anda haber devrimciliği kaybeder.
Demeç gazetesi 10. yılını kutladığı bu günlerde kurumsallaşma sürecini artık tamamlamış olmalı. Çalışanlarının emeklerine saygılı ve özenli olmayı artık şiar edinmeli. Yerel gazeteler renktir. Gazetede her çalışma yılında bir tuğla koyarak gelişim sürecini yapılandırmalıdır.
Gazete Muğla halk kültürünü dosyalar açarak sayfalarına taşımalı, köşe yazılarında niteliği öne çıkarmalıdır. Sayfalarını okur görüşlerine açmalı, geri dönütler, öneriler alarak kendini sürekli yenileyebilmelidir.Sevgili kardeşim Ferit ve Demeç Gazetesi çalışanlarını, emekçilerini yürekten kutluyorum. 10. yaşları kutlu olsun. Hiçbir erkin etkisi altında kalmadan halkın, doğrunun ve haberin sesi olma uğraşılarında başarılar diliyorum. Nice 10 yıllara?