Ruşen Hakkı Yaşam Öyküsü

21 Temmuz 1936 – ): Yazar, şair. Kütahya'da doğdu. Soyada Özpençe'dir. Kütahya Erkek Sanat Enstitüsünü bitirdikten sonra, kadastro kursuna katılıp teknisyen oldu. 1964'ten beri İzmit'te oturuyor. Kocaeli gazetesinin köşe yazarlığını ve sorumlu müdürlüğü yaptı.İlk şiiri 'Yollarda' 1954 yılında Yeşilay dergisinde yayınlandı. Torun Balıkçı ve R….

Yosuna Sığıntı Mavi * Ruşen Hakkı

Bak işte şurda,akarsuyu kırantaşın yanında,çakıllar arasındamavisi yosun tutmuşbir şey var. Dallarla oynaşıp dasuyu öpen günışığıkamaştırmasa gözlerimiele verecek kendiniyosuna sığıntı mavi bağışla adını,de ki 'bir anıyımbelki umudun dalgınlığıya da doğanın sabrıyımsel idim duruldumyosunda kendim buldum.'

Küçük Yanlışlar * Ruşen Hakkı

Ne yiyip ne içiyorumhasta mıyım söker miyimözlemini duyuyor muyum bazı şeylerinörneğinmartıyı uçarkenkarıncayı didinirkenarıyı ballarken güzellemeninkıymığı yok içerde içerdegene yürek yüreğeyiz dostlarlahesap kitapve birtakım küçük yanlışlarki üstünde durmaya değerki inanıyoruz zamanın yargısına Gün gölgesini düşürdü mü duvarademir kafesin,adımız ünlendi miçayımız demlendi mibir gün daha bir gün…

Kışburnu * Ruşen Hakkı

kurcalarsa yaprağın tarihçesiüst üste yanılgılar ve imla hatalarıdoğrular bir güzün bittiğini bir kozalak bir kışburnu gibi uzanırsandıkları açar, yünlüleri deşerempirmeler, ipekliler dürülür kaldırılır odun kıran çakal sesi, kırmızı gül artıklarıanımsatsalarda da çözülmeyen sularıhep birden yanıltırlar kışburnu kozalağı ben bunu bildim bunu söylerimkötü bir davranıştır üşütmek…

Hüznün Dalgın Kuşları * Ruşen Hakkı

Bir türküyü dinliyorum sırtımda duvarAdımlarından anlıyorum saçları panayırlıGeçip gidiyordu – Ardından güz çiçekleri. Bir kumsalı akşamlıyorum sırtımda eliDuruşundan anlıyorum ucundayız sevişmeninUsulca uzanıyor – Gözleri menevişli. Bir döşeği atıyorum gerildikçe kollarımSoluğundan anlıyorum tükendi tükenecekKöprü olsa – Altından ırmaklarım. Ürkek ama hep ürkekHüznün dalgın kuşları.

Böylesi Hasretin * Ruşen Hakkı

Kapıyı çaldım ses yok, içeri girdimSeslendim usulca: nerelere saklandın?Ve birden ürktüm sensizliğimden,Uçup gitti pencereden aklım Bırakıp gitmişsin öylece herşeyi,Sevmediğin halde dağınıklığın her türlüsünü.Divanda sıcaklığını, aynada yüzünü unutmuşsun,Mutfağın bir köşesinde yanık Yemen türküsünü Ve iyi ki unutmuşsun silmeyi gözlerinin izini,Her odada kokun ve çok sevdiğim hüznünVe…

Gümüş Atlar Müzesi * Ruşen Hakkı

'bu son' diyorsun, gösterip avuçlarına sığan gökyüzünü… ama arda bir şey var sonsuz gibibak işte, kutsayıp geçiyor gümüş yüzüğünü ve gümüşten atlar geçiyor kişneyerek,bilmeyerek binicisinin gel geç körlüğünü gümüşten atlar ki hiçbiri gem tutmazaranır durur kim çözecekse kördüğümü ve vardığında kan ter içinde erimineakar alnındaki…

Çengel * Ruşen Hakkı

önce vardı sorularınakıl uçuranyaprak düşürennü eyleyen ağacı bilinmeze salanyuvasından kuşu bir kuş nereye uçarsıyırıp geçtiğindeburnunu barut kokusu yaprak nereye düşerson kez okşayarak dalınıkuş uçup gittiğinde kalır mı bir tutam hüzün çengelinde ay'ın? Akademi Gökyüzü, sayı 1, 2007

Bağbozumu * Ruşen Hakkı

Ekmeği akıtsuyu böl! Suyu bahçeye çevirir gibiyüzünü bana çevir, kirpiklerini batır hüznüme ve öğret bana deliliği,çünkü çok bunaldımaklımı hep yanımda taşımaktan! Bilsem bensiz çıldıracak nikotininan, çeker giderdimüstüne basa basa sözcüklerin. Beni bağışla,adı bağbozumu olanbir hüzünse bana yakışan!

Ay Altında * Ruşen Hakkı

Yürürdü, izi kalırdı patikalardave birer kozalak gibi sallanırdı dallarda bir keçinin çepişine melemesi. Başını döndürürdü hiç sektirmeyen cumartesive aylardır kuşunu bekleyen boş kafesiyumup gözünü geçerdi kuş cennetinden. Dönüp dönüp geçerdi aynı yerlerdengörmese de tanıyacakmış gibi bir dostu sesindenkulak kabartırdı doğadan kopan her sese. Öylece duruyor…

Yırtılan Gecede * Ruşen Hakkı

Gece yırtıldıgöğü gördümşaşılası yakındıYıldız toplardımçocuk olsaydım! gece yırtıldıdenizi gördüm,bir alev topuyla geldigölcük'te kavaklı'yıdeğirmendere'desahili yutan dalgalar gece yırtıldıçaresizliği gördümbatacak bir gemiydi sanki evöylesine korkunç sallandıve bütün sesleri boğdudipten gelen uğultu gece yırtıldıkorkuyu gördümsavruldum oradan orayave inanılmaz bir aşkla sarıldımkırk yıllık karıma

Yarım Hikaye * Ruşen Hakkı

Kimsenin ama hiç kimsenin bilmediği sırdeğil tıkayan yolu, olsaydıkorkuya boğardı kaldırımıbarikat önünde çiğnenen gül! Belki bir virgülsonunu getirebilir hikâyenin… diyelim bir havuz ve suderinlik korkusu!.. Derin bir yara izi sol şakağındaistese de silinmeyen kimliği oldu… Ta 27 Mayıs?tan 12 Eylül?eya ölümden hayata ya hayattan ölümedöküle…