Kimselere Deme * Olcay Özmen

?Avluya çıkanın, avluya ilk çıktığı andakişaşkınlığını görebilmektir şiir,? demişti hayli zaman? ?Çocukken oynadığı misketleri bulupbir hâtıraya dönmenin acemi antolojisini yazmaktır şiir,? demişti onca zaman? ?Müsveddelerini yırtarken eski merhametlerinkal diyen bir kadının grameriydi aradığım,? demişti epeyi zaman? ?Sokakta çıngırak sesi, masada defneyapraklarıpergeller, coğrafya atlası ve dedemin…

Sonbahar ve Arkadaşları * Olcay Özmen

Onur Caymaz?a Sinemalara başladığımızda gazoz içerdik hep ve yazdı Açık havada unutulmuş bir melodramdı Ayla!öldü dediler, benzeyeni yokmuş benzetileni ara ara sorulmuş.kederdiler, baştan aşağı yokuş,yalnızlığı sirkeci ile cağaloğlu arasında sevdiler Çocuktuk parklarda birkaç annenin gördüğüsonbaharın üşüdüğü ve bir battaniye bile örtmediği İlkyazlar ilkaşklar ilkşaraplar ilksavaşlaravucumuzda…

Zebercet Cimrisi * Olcay Özmen

?Kendisi topal bir usta söylemiştiSayılara vuracaklar bizi?İskender Savaşır Heves?li sayıları için Mehmet Öztek?e Yedi on üç yirmi iki kırk sekiz yetmiş altıgün geçti içimizden, ikimizden de diyebilirsinkim nerde kaldı kin nerdealdı mı kal?anlar Büyük bir oğlan geçti kupürlerdenanısı yaşayacaktır bazı sayfalarda,siz mi geldiniz, onlar mı…

Kıpkırmızı * Olcay Özmen

Ayfer Tunç?a, belki her harfine Med. Onlar geldi işte, yırttılar dudaklarımızıKadının bacaklarının arasındaydı deniz, boğuldum oradaSeni su?dan çıkarttılar, akşam kırmızıydıKırmızıydın kırmızıydık kızkırmızıGeldim gittim öykülere, hikâye miydin yoksaNedensiz bir iklim gibi saklıydınDüşmanlarımı öldürdüm, kan kan kan!Koşuyordun, topladım taşlarımı kâğıtları makasları Evveldi, otele sığındım, hiç çiçeğim yoktuBalkonum…

Bir Ölü Pasaport * Olcay Özmen

Rahmi?yeİşsiz kaldığında sakalı uzun bir kırkbeşlik?ti Kol kola yürüdüğümüz acı bir mayıs günüsokağa bıraktılar soyadını, ardından gözyaşlarımı.Tramvay köprübaşındaydı, sabahın dördü.Uzun bir öyküden yapılmış bir alıntıydı.Yürüdüğümüz asfaltları yaktılar, karınToprakla seviştiği bir bozkırda.Hasanali demek ceketini iliklemekti.Düğmelerimi çözdüm oysa ben, büyümüştüm,Yıkadım kalbimi, fotoğrafımı bir pasaporta yapıştırdılar.Soğuk, sessiz bir…

Çapak * Olcay Özmen

'Bütün uzaklar iki kirpik arası bitmiştir.' -Şükrü Erbaş- IEllerinde cebini unutan adam! Er çalan duvar saati çirkinse zamana Adım uzunca saklaşıyor ağzında Suya defne yaprakları düşsün içindi Naftalin, kalplerimize a1ışsındı -odalardan korkmaktı fiil eve, ikiye açılan yalnızlığa sürmekti hayvanı Sana özendim bir berber çırağı nasıl…

İncitme Beni * Olcay Özmen

andersen?den masallar okuyan bir yeniyetmeninbin dokuz yüz seksen dört kışında bingöl?e dörtkilometre uzakta bir lojman dairesinde üşürkenaklından geçenlere dairdir:bilmediğim bir dilde uyanıyordum sabahlarıdenizi özlüyordum oysa hiç karşılaşmamıştım,bilge karasu?ya vakit vardıhayat konusunda sakıncalıydımbüyümek istiyordum karşıda gençdağlarısonsuzluk çarpı kare?saklambaç seksek uzuneşek nereye akan bir ırmaktı çocuklukdayıma sorduğum…

Bir Ağaç Bir Kabuk * Olcay Özmen

Birinci Kozalak: Dalında üşüyenleri ve yetişenleri dert eden bir ses, Kendini dışarılara vermiş İkinci Kozalak: Huş seslerinin kederini toplayanbir merak bulmuş arkadaşım avluda Üçüncü Kozalak: Sanki göğü yoran elmalarlabakıyormuş kırmızıya Onu hiç üzmemiş Yazınca geçer, demiş, yazmasını ve kâküllerini düzeltmişİpince soluğunu ikimize bırakarak gitmiş, Gitmiş…

Güvercin Sancısı * Olcay Özmen

Seni sevişim gibi dağılıyorum boşluğa yeryüzüyle gökyüzü arasında sıkışan biri olarak başlıyorum bu acele hayata. 'geldiğin yerleri seviyorum en çok' gövdem, yalnızlayan uçurum, şehrin köyü terk ettiği yer… Bir çıkmaz sokak devlet burada Kuşlar ürküyor acım büyüdükçe Gelmeyen gitmeyen mektuplara ağlıyorum,bir yaralı güvercin in korkunç…

Yere Düşen Gül Sesi * Olcay Özmen

senin ora?da akşamları küskünler sarılıyoryanağına hep kuşlar konuyor onlarınderd?oluyor, kendine katlanıyor sokaklaraksak bir hüzünle anılıyor geçmiş senin ora?da kent uslanıyorarkadaşlar kıraathanede toplanıyoriskambil bile çekiniyor öfkemizdensu veren de sızı veren de unutulmuyor senin ora?da hüseyin ferhad okunuyorhazer?in avcundan su içiyor azerbazı rindler mürekkep kanıyorhayal de keşfediliyor…