Birinci Kozalak:
Dalında üşüyenleri ve yetişenleri
dert eden
bir ses,
Kendini dışarılara vermiş
İkinci Kozalak:
Huş seslerinin kederini toplayan
bir merak bulmuş
arkadaşım
avluda
Üçüncü Kozalak:
Sanki göğü yoran elmalarla
bakıyormuş kırmızıya
Onu hiç üzmemiş
Yazınca geçer, demiş, yazmasını ve kâküllerini düzeltmiş
İpince soluğunu ikimize bırakarak gitmiş,
Gitmiş mi