Bitişik Eğik Yazının Yararları

Prof.Dr. Firdevs GÜNEŞ
A.Ü.Eğitim Bilimleri Fak.
Günümüzde hızla gelişen bilim ve teknoloji, insan beyninin etkili kullanılmasını, dil ve zihin becerilerinin üst düzeyde geliştirilmesini gerektirmektedir. Üst düzey dil ve zihinsel beceriler, bireyin düşünme, anlama, sorgulama, sorun çözme gibi süreçlerini etkilemekte, bilginin kullanımını ve üretimini kolaylaştırmaktadır. Doğuştan zekânın yüksek olması, dil ve zihinsel becerilerin yüksek olacağı anlamına gelmemektedir. Bu nedenle erken yaşlardan itibaren öğrencilere verilecek eğitimde, düşünme, anlama, araştırma, sorgulama, sorun çözme gibi becerilerin nasıl geliştirileceği öğretilmelidir. Düşünme öğretilirken öğrencilere ne düşünecekleri değil, nasıl düşünecekleri öğretilmelidir. Bu anlayışla yürütülen eğitim çalışmaları, öğrencileri ezbercilikten kurtarmakta, zihinlerini harekete geçirerek üst düzeyde gelişmelerini sağlamaktadır.

Bu durum yani düşünen, anlayan, araştıran, sorgulayan, sorun çözen bireylerin yetiştirilmesi, bilgi çağını yaşayan dünyamızda çoğu ülkenin temel amacı olmaktadır. Çünkü şartlandırılmış ve kalıplaşmış zihinler üreten eğitim sistemleri, çağdaş gelişmeler karşısında yetersiz kalmaktadır. Geleneksel anlayışla yetişen bireyler, bilim ve teknolojideki gelişmelere uyum sağlayamamakta, ülke kalkınmasına katkı getirememektedir. Bu durumu fark eden ülkeler, eğitim sistemlerini ve uygulamalarını sorgulamaya başlamıştır. Sorgulamanın hareket noktası, bilgiye ulaşan, bilgiyi kullanan ve üreten bireylerin nasıl yetiştirileceği olmuştur. Bu amaca ulaşmak için dil ve zihinsel becerileri geliştirmenin zorunlu olduğu, bu becerileri temel alan çağdaş eğitim yaklaşımlarının uygulanması gerektiği, gündeme gelmiştir.

Bu anlayıştan hareketle bilim adamları, bir taraftan zihinsel gelişimle ya da zihinsel becerileri geliştirmeyle ilgili araştırmalar yapmakta, bir taraftan da elde edilen bulguları eğitim alanına aktarmaktadırlar. Bu konuya OCDE ayrı bir önem vermekte ve 1999’dan bu yana beyin araştırmalarını desteklemektedir. OCDE, “Eğitimciler beynini değiştirmek istediği öğrencinin beynini tanımıyor.” görüşünden hareketle “Beyni Anlamak ve Yeni Öğrenme Bilimlerine Doğru” projelerini başlatmış bulunmaktadır. Bu projelerde beynin bilgiyi nasıl işlediği, beyinle ilgili bulguların eğitim-öğretime, okuma-yazma ve matematik öğrenmeye nasıl katkıda bulunabileceği üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Bunun yanında eğitimcilerle beyin bilimcileri, çeşitli toplantılarda bir araya getirilmekte ve bilgilerin paylaşılması sağlanmaktadır. Böylece yeni eğitim teorileri, yaklaşımları ve yöntemleri geliştirilmektedir.

Araştırmalara gelince,”Okumanın Zihinsel Görünümü”olarak adlandırılan ve uluslar arası düzeyde sürdürülen araştırmalarda, önemli bulgular elde edilmiştir. Bu araştırmalarda, okuma işlemine beynin özel bir şekilde gelişmiş bir bölgesinin eşlik ettiği, ortaya çıkmıştır. Bu bölgenin bütün okuyucularda bulunduğu görülmüştür. Örneğin Fransız, İngiliz, Çin, Japon vb. okuyucularda olduğu gibi. Sol beyinde bulunan ve kelime tanıma bölgesi adı verilen bu bölge resimleri, nesneleri ve görsel öğeleri tanımaya yarayan görsel sistemin bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu bölge, kelimeyi görsel olarak tanıma işlemini gerçekleştirmektedir. Bölgedeki bozukluk bireyin okuma-yazma becerisini kaybetmesine neden olmaktadır.

Bu araştırmaları yürüten Dehaene’ye göre bu bölgenin nöronları kelimenin önce harflerini incelemekte, harfleri tanımak için birlikte çalışmakta, harfleri birleştirerek kelimeyi tanımaktadır. Dehaene’ye göre, beyin kelimeyi bütün olarak tanımamakta, nöronlar kelimenin harflerini tek tek ve paralel yürütülen çalışmalarla işlemektedir. Bir başka ifadeyle kelime tanıma işlemi, sol beyinde yer alan, çok hızlı işlem yapan, karmaşık bir nöron ağının çalışmasıyla gerçekleşmektedir. Bu ağ aracılığıyla kelimenin harfleri tek tek incelenmekte ve harfler birleştirilerek kelime tanınmaktadır. Kelimenin bütün biçimi, kelime tanıma sürecinde hiç rol oynamamakta ve beynin çalışmasına da uygun düşmemektedir. Kelimenin büyük ya da küçük harflerle yazılması ya da karışık yazılmış olması durumunda bile aynı işlemler yapılmakta, kelimenin harflerinden hareket edilerek, harfler birleştirilerek kelime tanınmaktadır (Dehaene, 2003, Güneş,2007 a,2007 b).

Kısaca, Dehaene’nin açıklamalarına göre bitişik eğik yazı beynin çalışmasına uygun olmakta ve çocuğun zihin gelişimini desteklemektedir.

Benzer görüşler Gh.Wettstein-Badour tarafından Fransa’da yürütülen araştırmalarda da dile getirilmektedir.Buna araştırmalara göre:

1.Beyin, kelimeyi resim gibi bütün olarak almamakta ve işlememektedir. Beyin kelimenin bütün biçimine duyarlı değildir.

2.Beyin, uzman okuyucularda bile kelimenin harflerini tek tek incelemekte ve bu inceleme sonucu harfleri birleştirerek kelimeyi tanımaktadır.

3.Kelimenin anlamı, harflerin birleştirilerek kelimenin tanınması ve zihinsel sözlükteki anlamla eşleştirilmesi sonucu belirlenmektedir ( Gh Wettstein-Badour, 2006, Güneş, 2007 a,2007 b).

Görüldüğü gibi bu araştırmalar beynin harfleri birleştirerek kelimeyi tanıdığını ortaya koymaktadır. Bu bulgulardan hareketle okuma yazma öğretiminde aynı sıra izlenmekte, önce sesler verilmekte, sesler birleştirilerek hece ve kelimeler öğretilmektedir. Bu süreci en iyi destekleyen yazı bitişik eğik yazı olmaktadır. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde ses yöntemleri ve bitişik eğik yazı öğretimi üzerinde önemle durulmaktadır. Beynin çalışmasına ve gelişim sürecine uygun olduğu için Ülkemizde de 2004 Türkçe Öğretim Programında “Ses Temelli Cümle Yöntemi” ile “bitişik eğik yazı öğretimine" geçilmiştir.

Yazı Öğretimi

Günümüzde okula yeni başlayan öğrencilere etkili ve güzel yazı öğretimi, eğitimcilerin üzerinde durduğu önemli konulardan biridir. Çünkü çocukluk yıllarında öğrenilen beceriler hayat boyu sürmektedir. Bu nedenle çocuklara öğretilecek yazı, yazı tipi ve yöntemleri konusunda çeşitli araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmalarda çocuğun zihinsel, bedensel, sosyal gelişimi, psikolojisi ve günümüz koşullarına uygun yazı tipi ile yöntemleri belirlenmeye çalışılmaktadır. Yazma öğretimi araştırmalarında ağırlıklı olarak dik temel ve bitişik eğik yazıdan hangisinin daha uygun olduğu üzerinde durulmaktadır. Çalışmalarda şu sorulara cevap aranmaktadır:” Dik temel ya da bitişik eğik yazı, hangisi daha etkili ve verimlidir? Okuma-yazma öğretiminde hangisi öğretilmelidir? Yazı öğretim sürecinde karşılaşılan güçlükler nelerdir? Dik temel yazı ile okuma-yazma öğrenen öğrenciler daha sonra bitişik eğik yazıya geçebilmekte midir?” gibi.

Yazma sadece bir öğrenme alanı değil aynı zamanda bir iletişim aracı, kişinin kendini ifade etme aracıdır. Bir iletişim aracı olarak yazının taşıması gereken en önemli özellik okunaklı olmasıdır. Yazının okunaklı olması onu meydana getiren harf, hece ve kelimelerin kolayca okunur olmasına bağlıdır. Bu açıdan hangi yazının daha okunaklı yazıldığı, çeşitli araştırmalarla saptanmaya çalışılmıştır.

Yazı öğretiminde harflerin yazı yönü, başlangıç ve bitiş noktaları, çizgilerin soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru çizilmesi, bir harfi eli kaldırmadan (az hareketle) yazma, küçük harflerin yazımı gibi konular önem taşımaktadır. Yazı yönünün öğrencinin kas gelişimine uygun olması yazı öğretimini kolaylaştırmaktadır. Yazı yönü olarak harfin yazımına başlangıç noktası üzerinde durulmaktadır. Hızlı ve güzel yazı yazabilmek için harfleri eli kaldırmadan (daha az hareketle) yazmanın önemi bilinmektedir. Yazı öğretimine küçük harflerle başlamak da önemlidir. Okuma ve yazma işleminde en çok küçük harfler kullanılmaktadır. Bu nedenle küçük harflerin yazımı üzerinde daha çok durulmaktadır. Bu konularda yıllardır çeşitli araştırmalar ve uygulamalar yapılmaktadır.
Yazı öğretimi ile ilgili araştırmalar incelendiğinde, eski araştırmaların çoğu dik temel yazıyı, günümüz araştırmaları ise bitişik eğik yazıyı önerdiği görülmektedir. Hatta günümüz araştırmalarından bazıları bitişik eğik yazının çok daha uygun olduğunu ve okul öncesinden itibaren başlanması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu araştırmalardan hareketle, çoğu ülkede anaokulundan üniversiteye kadar öğrencilere bitişik eğik yazı öğretilmektedir. Bunlar aşağıda verilmektedir.

Dik Temel Yazı

Dik temel yazı daha çok çizilen bir yazıdır. Kısa ve kesik çizgilerle yukarıdan aşağıya ve soldan sağa yazılmaktadır. Düz ve sade çizgiler çizilmektedir. Her çizgi ve harften sonra el kaldırılmakta, kalemin yeri değiştirilmektedir. Bazı harfleri yazmak için 4 çizgi çizilmektedir. Yani el 4 kez kalkmakta ve kalemin yeri 4 kez değişmektedir. Örneğin ”E”,”M” harflerinde olduğu gibi. Yazma işlemi seri olarak gitmemekte, sık sık kesilmekte ve her harften sonra boşluk bırakılmaktadır.

Okul öncesinden itibaren dik temel yazı kullanmanın daha yararlı olduğunu öne süren araştırmalar vardır. Ancak bunların büyük çoğunluğu eski araştırmalardır. Bu araştırmalarda dik temel yazının baskı ya da matbaa harflerine benzediği için okuma ve yazma öğretimini kolaylaştırdığı belirtilmektedir. Zira çocuk, aynı yazıyı hem okumakta hem de yazmaktadır. Diğer yazılara göre daha kolay öğrenildiği, daha hızlı ve daha okunaklı yazıldığı öne sürülmektedir. Günümüzde yapılan araştırmalar bunun tam tersini öne sürmektedir. Dik temel yazının, bitişik eğik yazıya geçişi zorlaştırdığı, bitişik eğik yazı ile daha hızlı yazıldığı, bitişik eğik yazının öğrencinin beden gelişimine daha uygun olduğu vb. konulara ilişkin çok sayıda araştırma bulunmaktadır.

Bitişik Eğik Yazı

Bitişik eğik yazı, harflerin birbirine bağlanarak kelimeler oluşturulan ve 70 derece sağa eğik yazılan bir yazıdır. Bitişik yazı demek, bir harfin bittiği nokta ile bu harften sonra gelen harfin başladığı noktayı birbirine bağlamak demektir. Bitişik eğik yazıda harflerin birbirine nasıl bağlanacağını iyi bilmek gerekmektedir. Bu nedenle öğrencilere önce harflerin yazımı ile bağlantıları öğretilmektedir. Harflerin yazılışı yukarıdan başlamakta ve aşağıda bitmektedir. Bir harfin bittiği yerden onu izleyen harfe başlamak için kalemle soldan sağa ve aşağıdan yukarıya doğru giden bir çizgi çizilmektedir. Her harfin birleştirilmesi bu şekilde olmamaktadır. Bazı harflerin bağlantısı daha farklı yapılmaktadır. Örneğin küçük harflerle yazarken ”a,c,g,i,j,m,n,o,p,r,s,u,v,y,z” harflerine geçmek için soldan sağa doğru bir çizgi çizilmektedir.
Diğer taraftan bitişik eğik yazıda bazı harflerin büyük ve küçük yazımları benzerdir. Örneğin, ”c,ç,ı,i,j,o,ö,p,s,ş,u,ü,v,z” harflerinin büyük ve küçükleri benzerdir. Bitişik eğik yazıda, harfler üstten bağlanmakta, harflerin noktaları ve noktalama işaretleri kelime yazımı bittikten sonra konulmaktadır.
Bitişik eğik yazı öğretimine önce küçük harflerin yazımı ile başlanmaktadır. Çünkü büyük harfler bitişik yazılmamaktadır. Büyük harfler sadece kendilerinden sonra gelen küçük harflerle bitişik yazılmaktadır. Büyük harflerden ”F,N,P,V,T” harfleri, kendilerinden sonra gelen küçük harflerle de bitişik yazılmamaktadır. Bu harfler yazıldıktan sonra kalem kaldırılmaktadır. Çünkü bu harflerin uzantıları harfin görüntüsünü bozmakta ve başka harfe benzemesine neden olmaktadır. Örneğin”F” harfi bağlantılı yazıldığında ”E” harfine, ”N” harfi ”M” harfine, ”P” harfi ”B” harfine ”V” harfi ise ”W” harfine benzemektedir. Bu nedenle anılan harfler her zaman bağlantısız yazılmaktadır.

Bitişik Eğik Yazının Yararları

Günümüz eğitim anlayışı olan yapılandırıcı yaklaşım, bilgilerin bütünleştirilerek anlamlandırılmasını ve zihinde yapılandırılmasını öngörmektedir. Yapılandırıcı yaklaşımda, öğrenilen her bilgi bir sonraki bilginin alt yapısını oluşturmaktadır. Yeni bilgiler önceden yapılandırılmış bilgilerle anlamlı bağlar kurularak bütünleştirilmektedir. Bu işlem bilginin üst üste konulması değil, bilginin düşünülmesi ve yeniden anlamlandırılmasıdır. Bitişik eğik yazı bağlantılı yazılan bir yazı olduğu için öğrencinin bilgileri zihninde bütünleştirerek yapılandırmasına katkı getirmektedir. Bu nedenle çoğu araştırmacı bitişik eğik yazının yapılandırıcı yaklaşıma uygun olduğunu, çocuğun zihinsel ve bedensel gelişimine önemli katkılar getirdiğini belirtmektedir. Ayrıca bitişik eğik yazı okuma-yazma öğretimini de kolaylaştırmaktadır. Aşağıda bitişik eğik yazının yararları açıklanmaktadır.

Öğretim Açısından Yararları: Bitişik eğik yazının öğretim sürecine getirdiği yararlar konusunda çeşitli araştırmalar yapılmıştır. André Ouzoulias (2004 ), Daniele Dumont (2004), Jacinthe Giguère (2004), Jacqueline Thériault (1997), Lurçat (1988), gibi araştırmacılar bitişik eğik yazının yararlarını şöyle belirtmektedirler:

Bitişik eğik yazı daha hızlı yazılmaktadır. Günümüz gelişmeleri bireyleri hızlı yazmaya zorlamaktadır. Bitişik eğik yazı dik temele göre her zaman hızlı yazılmaktadır. Bitişik yazıda bir harften diğerine harfin üstünden bir çizgiyle geçilmektedir. Oysa dik temel yazıda el kaldırılmakta ve kalemin yeri değiştirilmektedir. Örneğin, “ Emel ” kelimesi dik temel harflerle 8 çizgiyle yazılmaktadır. Bu kelime için 8 kez el kaldırılmakta ve kalemin yeri değiştirilmektedir ( ”E” için 4,”m”için 2,“e” için 1 ve yine ”l” için 1). Oysa bitişik eğik yazıda ” Emel” yazısı sadece bir çizgiyle, el kaldırılmadan ve kalemin yeri hiç değiştirilmeden yazılmaktadır(Bitişik eğik yazıda noktalı harflerin noktası kelime yazımı bittikten sonra konulmaktadır). Dik temel ve bitişik eğik yazı ile hızlı yazan öğrenciler arasında çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırma sonuçlarına göre bitişik eğik yazı ile yazanlar, dik temel yazı yazanlara göre aynı sürede 1.5 kat daha fazla harf yazmaktadırlar (Ouzoulias,2004 ).

Yine çeşitli araştırmalarla yazı tiplerinin yazılma hızı araştırılmıştır. Bunların içinde en hızlı bitişik eğik yazının yazıldığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca bitişik eğik yazının okul yazısı olarak kolay yazıldığı, okul çalışmalarında zaman kazandırdığı, saptanmıştır. Sürekli bitişik eğik yazı yazan öğrenci, dik temel yazana göre % 30 -50 oranında zaman kazanmaktadır. Ancak bu durum dik temel yazıdan sonra öğrenilen bitişik eğik yazı için değil tam tersine başından itibaren bitişik eğik yazı yazan öğrenciler içindir. Diğer taraftan dik temel yazı hızlandıkça birbirine bağlanmaktadır. Dik temel harflerle yazan kişiler, hızlı ve seri yazmak durumunda kalınca dik temel harfleri bağlayarak yazmaktadırlar (Ouzoulias, 2004 ).

Bitişik eğik yazıda kelime tanıma daha kolay olmaktadır. Dik temel yazı yazarken biri harfler arasında biri de kelimeler arasında olmak üzere iki tür boşluk bırakılmaktadır. Eğer kelimeler arasındaki boşluklar harf boşlukları kadar bırakılırsa kelime ile harfler birbirine karışmaktadır. Kelimenin başlangıç ve bitiş yerleri belirgin olmamakta, okuyucu kelimeleri tanımakta güçlük çekmektedir. Bu durum bitişik eğik yazıda söz konusu değildir. Yazı yazarken sadece kelimeler arasında boşluk bırakılmakta ve kelimelerin tanınması daha kolay olmaktadır.

Bitişik eğik yazı kelimelerin bütün olarak yazılmasını getirmektedir. Okula yeni başlayan öğrenciler dik temel harflerle yazı yazarken çoğu zaman bir kelimenin harflerini yukarıdan aşağıya her satıra tek tek yazarlar. Örneğin “El ele.” cümlesini üç kez yazması gereken bir öğrenci, önce her satıra “E” harfini, sonra “l” harfini, sırayla diğerlerini yukarıdan aşağıya harf harf yazmaktadır. Bu durum kelime ve cümle bütünlüğünü bozmakta harf harf yazmayı getirmektedir. Oysa bitişik eğik yazıda tam tersine bir kelimeyi yukarıdan aşağıya harf harf yazmak mümkün değildir. Öğrenci yatay olarak bir kelimenin yazımını bitirmeden diğerine geçememektedir. Bitişik eğik yazı bağlantılı yazıldığından kelimelerin bütün olarak yazılmasını getirmektedir. Bu durum okuma -yazma öğrenmeye, kelimeleri zihinsel sözlüğe kaydetmeye ve anlamlarını öğrenmeye katkı getirmektedir.
Bitişik eğik yazıda rakam ve işaretler daha kolay fark edilmektedir. Dik temel yazıda harflerle rakamların çizgileri birbirine benzediğinden tarihler, rakamlar,matematik işaretleri belirgin değildir.Oysa bitişik eğik yazıda rakamlar,tarihler,matematik işaretleri, parantez,soru işareti, ünlem işareti vb. açık ve net olarak fark edilmektedir. Bu durum bir metindeki tarihi akışı kolayca izlemeyi,rakamları ve matematik işaretlerini çabucak bulmayı, metni daha kolay anlamayı getirmektedir.

Bitişik eğik yazı hecelemeyi önlemektedir. Dumont’ a göre anaokulundan itibaren bitişik eğik yazı öğrenen öğrenciler harfleri tek tek değil, bağlantılı ve zincirler halinde algılamaktadırlar. Yani bitişik eğik yazı kelimenin bütün olarak tanınmasına ve yazılmasına yardım etmektedir. Bu durum çocukların heceleyerek okumasını engelleyici olmaktadır (Dumont, 2004).

Bitişik eğik yazı öğretimine küçük birimlerden başlanmaktadır. Bitişik eğik yazı öğretimi harf, hece ve kelime şeklinde küçük birimlerden büyük birimlere doğru öğretilmektedir. Çocuğun başlangıçta elini kaldırmadan bir kelimeyi yazması yorucu olabilmektedir. Bu nedenle çocuklara önce harflerin yazımı ve bağlantıları öğretilmektedir. Daha sonra hecelerin ve kelimelerin yazılması öğretilmektedir. Bu nedenle bitişik eğik yazı parçadan bütüne giden okuma-yazma öğretim yöntemlerine uygundur.

Zihinsel Gelişim Açısından Yararları: Bitişik eğik yazının zihin gelişimi açısından yararlar çeşitli araştırmacılar tarafından incelenmiştir. Bunlardan bazıları aşağıda verilmektedir.

Bitişik eğik yazı kinestetik zekâyı geliştirmektedir. André Ouzoulias’ a göre bitişik eğik yazı kinestetik zekâyı geliştirmektedir. Dik temel yazı daha çok yukarıdan aşağıya ve soldan sağa doğru yazılmaktadır. Dik temel yazı daha çok çizilen bir yazıdır. Bitişik eğik yazı kadar hareketli değildir. Düzdür sadedir. Oysa bitişik yazı her yöne doğru yazılmaktadır. Bitişik eğik yazının yönleri, her harfin nasıl yazılacağı, harflerin birbirine nasıl bağlanacağı gibi çalışmalar, çocuğun hareket ve yönler konusunda gelişmesini, her harfin yönünü ve yazımını zihnine yerleştirmesini getirmektedir. Bu durum çocuğun görsel zekâsını, dikkatini ve yön kavramını geliştirmektedir (Ouzoulias, 2004 ).

Bitişik eğik yazı zihinsel gelişimi hızlandırmaktadır. Uluslar arası düzeyde sürdürülen “Okumanın Zihinsel Görünümü” araştırmalarına göre okuma öğrenme çalışmalarına beyinde özel şekilde gelişmiş bir bölgenin eşlik ettiği ortaya çıkmıştır. Bu bölge Fransız, İngiliz, Çin, Japon vb. bütün okuyucularda bulunmaktadır. Uzman okuyucuda, bu bölgenin nöronları kelimenin önce harflerini incelemekte, harfleri birleştirerek kelimeyi tanımaktadır. Bu araştırmaları yöneten Dehaene’ye göre, beyin kelimenin harflerini tek tek incelemekte, harfleri birleştirerek kelimeyi tanımaktadır (Dehaene, 2003). Dehaene’nin açıkladığı bulgulara göre bitişik eğik yazı beynin çalışma biçimine uygun olmakta ve çocuğun zihin gelişimini desteklemektedir(Güneş,2007 a,2007 b).

Bitişik eğik yazı düşünmeyi geliştirmektedir. Araştırmalara göre bitişik eğik yazı, sürekli ve hızlı yazılmaktadır. Dik temel yazıda her harften sonra durulduğu için yazı yazma süreci sık sık kesilmekte ve yavaşlamaktadır. Bu durum düşünme sürecini de etkilemektedir. Bitişik eğik yazıdaki süreklilik, düşüncenin sürekliliği ile birleşmekte ve birbirinin gelişimini desteklemektedir.

Bağlantılı ve ayrıntılı düşünmeyi geliştirmektedir. Bitişik eğik yazıda harfler birbirine bağlanarak heceler ve kelimeler oluşturulmaktadır. Öğrenci yazı yazarken harflerin ayrıntıları ile harfler arasındaki bağlantılara dikkat etmekte, sürekli bağlantılar yaparak yazmaktadır. Öğrenci giderek bağlantı yapmayı alışkanlık haline getirmektedir. Bu alışkanlık kelimeler, cümleler ve bilgiler arasında da bağlantı yapmayı sağlamakta ve öğrencinin anlamasını kolaylaştırmaktadır. Öğrenci bu alışkanlığı düşünme sürecine de taşımakta, okuduklarını ve yazdıklarını bağlantılı olarak düşünmeye başlamaktadır. Böylece bitişik eğik yazı öğrencinin bağlantılı ve ayrıntılı düşünmesini geliştirmektedir ( Dumont 2004).

Dikkati geliştirmektedir. Bitişik eğik yazı; öğrencinin yazı yazarken harflere, harf bağlantılarına ve ayrıntılara dikkat etmesini zorunlu kılmaktadır. Bu durum öğrencinin dikkatini önemli oranda geliştirici olmaktadır. Sadece yazma sürecinde değil okuma sürecinde de öğrencinin dikkatli olmasını getirmektedir.

Dil Gelişimi Açısından Yararları: Bitişik eğik yazı dil gelişimi açısından da çeşitli yararlar sunmaktadır. Bu yararlar şöyle sıralanmaktadır:

Bitişik eğik yazı okuma becerilerini geliştirmektedir. Geçtiğimiz yıllarda yapılan çok sayıdaki araştırma okuma ve yazmanın karşılıklı olarak birbirini etkilediğini ve geliştirdiğini ortaya koymuştur. Bu nedenle bitişik eğik yazı ile kazanılan süreklilik, akıcılık ve dikkat. Okumaya da yansımakta ve öğrencinin okuma becerilerini geliştirmektedir. Giderek okuma ve yazmadaki bu süreklilik, akıcılık ve hız bir bütün oluşturmakta, öğrencinin düşünme, anlama, sorgulama, ilişkilendirme gibi becerilerinin hızla gelişmesini sağlamaktadır.
Savage’ye göre bitişik eğik yazı çocukların okuma becerilerini üst düzeyde geliştirmektedir. Okuma sürecinde yazının mantık akışını çabucak bulma, metindeki tarihi sıralamayı kolayca bulma (rakamlar kolay fark edildiği için), metindeki olaylar arasında bağ kurma, düşünce akışını yakalama, olayları tahmin etme, metinde öğrenilenleri belleğe kaydetme, metnin anlamı anlamlandırma, ön bilgileriyle yeni bilgileri birleştirme gibi çeşitli yararlar sağlamaktadır (Savage, 2004, Güneş,2007 a,2007 b).

Bitişik eğik yazı yazının bireyselleştirmesini sağlamaktadır. Dik temel yazı yazan öğrenciler bir süre sonra kendine göre bir yazı biçimi oluşturmakta, normal yazı yönleri ile biçimini terk etmektedir. Bitişik eğik yazı bireyin kendine özgü biçim oluşturması açısından daha uygun olmaktadır.

Öğrencinin kendini ifade etmesini kolaylaştırmaktadır. İlköğretimin başındaki öğrencilerin dikkatleri genellikle çabuk dağılır ve bu nedenle düşündüklerini çabuk unuturlar. Özellikle ağır yazan öğrenciler düşüncelerini yazıya aktaramadan unuturlar. Bitişik eğik yazının sürekli, akıcı ve hızlı olması, öğrencinin düşündüklerini unutmadan yazıya aktarmasını kolaylaştırmaktadır. Düşüncelerini kaybetmeden hızla yazıya aktarabilen bir öğrenci kendini daha iyi ifade edebilmektedir.

Bitişik eğik yazının estetik yönü öğrenciye zevk vermektedir. Bitişik eğik yazı güzel yazı yazmaya ve çeşitli süslemeler yapmaya daha uygundur. Yazma zevkini uyandırmakta ve öğrencinin yazı yazmadan zevk almasını getirmektedir. Dik temel yazı bu zevki vermemektedir. Yani bitişik eğik yazı öğrencide yazı yazma isteğini artırmakta, ilgi uyandırmakta, yazı yazmayı sevdirmekte, öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirmekte, süslü yazı yazma zevkini kazandırmaktadır. Düzgün, okunaklı ve akıcı bir yazı öğrenciyi güdülemekte ve yazmaya yöneltmektedir. Bu durum öğrencinin kendini daha kolay ifade etmesini getirmektedir.

Beden Gelişimi Açısından Yararları: Araştırmalara göre bitişik eğik yazı öğrencinin beden gelişimine de uygundur. Bu gelişim parmak, el, bilek ve kol kasları açısından ele alınmaktadır.

Parmak ve el kasları için uygundur. Okul çağı çocuklarının, kalemi ellerine ilk aldıklarında eğik ve dairesel çizgiler çizdikleri bilinmektedir. Öğrenciler anatomik yapıları gereği satır üzerinde kalemi eğik olarak tutmaktadırlar. Bu yaş çocuğunun kalem tutan parmak kaslarının gelişimine en uygun yazı bitişik eğik yazı olmaktadır. Dik yazı yazmak ve kalemi dik tutmak daha zordur. Dik yazı parmak kaslarının doğal hareketini engellemekte, yazı yazmayı yavaşlatmakta, çabuk yorulmaya neden olmakta ve öğrencide bıkkınlık yaratmaktadır. Ayrıca bitişik eğik yazının akıcı ve kesintisiz olması, soldan sağa doğru yazı yönünü desteklemektedir. Bu durum yazının akıcı ve doğru yönde gelişimini sağlamaktadır.

Bilek ve kol kasları için uygundur. Dik temel yazı daha çok çizilen bir yazıdır. Kısa ve kesik çizgilerle daha çok yukarıdan aşağıya ve soldan sağa yazılmaktadır. Bitişik eğik yazı kadar çeşitli yönleri içeren hareketli bir yazı değildir. Düzdür sadedir. Oysa bitişik eğik yazı daha çok yazılan yazıdır. Bitişik eğik yazı her yöne doğru yazılmaktadır. Çocuktan bilek ve dirsek hareketlerini iyi kullanmasını isteyen bir yazıdır. Bitişik eğik yazının üstünlüğü, kelimeleri yazarken kalemi hiç kaldırmadan yazılmasından gelmektedir. Çocuğun başlangıçta elini kaldırmadan bir kelimeyi yazması yorucu olabilir. Ancak öğrenildikten sonra bu durum hızlanmaktadır.

Bitişik eğik yazı solak öğrenciler için daha uygundur. Solak öğrenciler dik temel yazarken el tarafından harflerin kapanmasına neden olmaktadır. Diğer taraftan, defterlerini ve kitaplarını değiştirmek sol sayfalarda yazdırmak daha iyi olur. Zaten elin yazıyı kapatmaması için en uygun pozisyon 70 derecelik açıdır. Bitişik eğik yazının dik uygulanması sol elle yazılırken yazının el tarafından kapanmasını getirir. Bu durumu önlemek için 70 derece eğik yazı uygulanmalıdır. Bu açı, elin sola kaymasını ve yazının daha az kapanmasını getirmektedir. Ayrıca yazıyı aşağıya indirmekte ve satır çizgisine yaklaştırmaktadır. Bu uygulama büyük harfler için de yapılmalıdır.

Anaokulundan itibaren başlanmalıdır. Dik temel harflerin ardından bitişik eğik yazı harfleri ile yazmaya başlayan öğrenciler daha sonra bitişik eğik yazıya geçişte güçlük çekmektedirler. Bu nedenle ilk okuma-yazma öğretimine bitişik eğik yazı ile başlanması gerekmektedir. Bu nedenle ana sınıfı ve anaokullarında kalemi dik tutma ve dik çizgi çalışmalarından kaçınılmalıdır. Olabildiğince eğik çizgilere ağırlık verilmelidir. Çocuk harfleri yazacak, kalem tutacak ve bir şekli taklit edecek duruma gelince bitişik eğik yazı çalışmalarına başlanabilir ( Dumont 2004,Güneş,2007 a,2007 b).

Görüldüğü gibi bitişik eğik yazının öğrencilerin zihinsel, dil, bedensel gelişimi ve öğretim açısından uygunluğu çok sayıdaki bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Özellikle öğrencilerin zihinsel ve dil gelişimine çok büyük katkılar sağlamaktadır. Bu nedenle gelişmiş ülkelerin çoğunda öğrencilere bitişik eğik yazı ile okuma-yazma öğretilmekte ve bütün derslerde kullanılmaktadır. Örneğin İrlanda, Finlandiya, Norveç, İsveç, Danimarka, Fransa, İngiltere, Kanada, Almanya, Belçika gibi birçok ülkede bitişik eğik yazı ile okuma-yazma öğretimine başlanmaktadır. Hatta 3-5 yaşında bile bitişik eğik yazı ile okuma-yazma öğreten ülkeler bulunmaktadır.

Ülkemizde bitişik eğik yazı öğretimine Atatürk döneminde başlanmıştır. Atatürk, kara tahta başında yeni Türk Latin harflerinin örneklerini bitişik eğik el yazısı ile göstermiştir. Atatürk döneminin kuşağı; yaşlısı genci, bitişik eğik yazıyı çok iyi öğrenmiş ve yıllarca kullanmıştır. O döneme ait diplomalar, nüfus cüzdanları, tapu kayıtları vb. bir çok belge bitişik eğik yazı ile yazılmıştır. Ancak daha sonraki programlarda üzerinde durulmaması, gerekli önemin verilmemesi nedeniyle bitişik eğik yazı kullanılmamıştır. Bu ilgisizlik 1997 Yazı Öğretim Programına kadar sürmüş, Kasım 1997 tarih ve 2482 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlanan Yazı Öğretim Programında ilköğretim okullarındaki öğrencilere bitişik el yazısı öğretilmesi tekrar ele alınmıştır.1997 yılından bu yana ilköğretim okullarında bitişik eğik yazı öğretimi yapılmaktadır. Ancak üzerinde çok durulmadığından istenilen amaca ulaşılamamıştır. 2004 Türkçe Öğretim Programı ile bu konuya tekrar ağırlık verilmiş ve birinci sınıftan itibaren zorunlu hale getirilmiştir.2004 yılından bu yana yapılan bütün araştırmalar, öğrencilerimizin bitişik eğik yazıyı çok iyi öğrendiklerini, zihinsel ve dil becerilerini üst düzeyde geliştirdiklerini göstermektedir.

Sonuç olarak, Ülkemiz çocuklarının zihinsel ve dil gelişimine büyük katkılar getiren, düşünen, anlayan, sorgulayan ve sorun çözen bireyler olarak yetişmesinde önemli rol oynayan bitişik eğik yazı öğretimine gereken özeni gösterelim. Öğrencilerimizi en iyi şekilde ve Ülkemize yakışır biçimde yetiştirmek için hepimiz çaba gösterelim.

KAYNAKLAR

Güneş, Firdevs.(2007).Ses Temelli Cümle Yöntemi ve Zihinsel Yapılandırma, Nobel Yayınları
Güneş, Firdevs.(2007).Türkçe Öğretimi ve Zihinsel Yapılandırma, Nobel Yayınla