Bir Acayip Gala?

Manisa?mız ?Kısa Film Festivali?nin ikincisine ev sahipliği yaptı bu yıl. İl olarak mutlu olduk gururlandık ancak gala gecesine gösterdiğimiz itibari bari biraz da ?kısa filmlere? göstersey-dik de kısa filmlerin boynu bükük kalmasaydı. Neyse geçti artık seneye belki tanıtım ve duyu-ru daha çarpıcı ve daha etkin yapılır da festival festivale benzer. Yoksa festivale benzer bir şeyler ortaya çıkarmak için Mesir Festivali ile birleştirmek gerektirecek.
Gelelim ödüllerin verildiği ?Gala Gecesi? olarak adlandırdığımız geceye?
Ödül gecesinin ihtişamı Manisa için fena sayılmazdı. Artık utanmadan ortaya çıkarabileceği-miz, ses düzeni, koltukları vs. düşünülmüş toplantı ve törenlere yakışır bir salonumuz var ve en azından bu bizi biraz toparlıyor. Fakat geri kalan organizasyon işi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim için üzgünüm. Çünkü gerçekten de kibarca iyi düzenlenmemiş bir organizasyondu.
Önce salonun genel fotoğrafını vermek isterim ki bu anlamda iyi bir haberim var çünkü salon tıklım tıklım doluydu, insanlar sandalyelere oturmak durumunda kaldılar, ayakta da insanlar vardı. Bu doluluğu Cüneyt Arkın, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit?e borçlu olduğumuzu tahmin edersiniz sanırım yoksa kimsenin ödülü hangi kısa film aldı derdi değildi doğrusu. Bu düşüncemi film gösterimlerinde salonun sinek avladığını söyleyen arkadaşım teyit etti. Seyir-ciler her zamanki gibi tören akışı sırasında gezinip durdu, oturup kalktı, bebek arabası ile ge-len kadın bebeğini susturmaya uğraştı. Bunlar klasik seyirci davranışlarımızdı. Yadırgamadım.
Tören organizasyonuna ilişkin en olumlu unsur doğru düzgün konuşmayı bilen, doğru su-num yapabilen ve işe aslında önem verildiğini belirten iki TRT spikerinin geceyi sunmasıydı. Fakat TRT spikeri de olsa insan bazen şaka yapacağım diye pot kırabiliyor. Erkek sunucu küçükken Cüney Tarkın bilirmiş, Cüneyt Arkın?ın adını. Düzeltip gecikmeli bir özür diledi. Sevimli küçük bir espri idi belki ama pek anlamsız ve de gereksizdi ve çok tuhaf kaçmadı.
Törene ilişkin gözlemlerime gelecek olursa hiç gelmese miydik acaba diye geçiriyorum içimden! Çünkü fena potlar kırıldı, çok acayip şeyler oldu. Tahmin edeceğiniz gibi önce Bele-diye Başkanı çıktı heyecanlı bir konuşma yaptı, alkış tufanı koptu. Valimiz konuşma yaptı ve ben ilk defa konuşurken gördüm doğrusu kanım kaynadı kendisine. İlk izlenim çok önemlidir bilirsiniz ki. O da alkışlandı tabi. Derken Jüri Başkanının konuşması ve akabinde Manisalı sanatçımız Demet Evgar konuştu. Kendisi sevimli ve sempatik. Ama ah o sözü söylemeseydi.
Ne mi dedi, bu festival uluslar arası olmalı imiş bunu diliyormuş. Töreni baştan sona izledik-ten sonra bu dileğinden vazgeçmiş olmalıdır ama olsa da sanırım nezaketinden söylemezdi.
Derken film müziklerinin çalındığı bölüme geçildi. Beyaz ceketler giymiş müzisyenler yerlerini aldılar ve ezberlediğimiz müzikleri çalmaya başladılar. Biz de bu arada onur konuğu olan üç sanatçımıza ilişkin film görüntüleri umduk arkadaki dev sinevizyon ekranında. Ama ne gezer. Görüntüleri izleseydiniz festivalin onur konuğu bu üç sanatçı değil de Türkan Şoray sanırdınız. Çünkü görüntüler genelde Türkan Şoray?a aitti. Bir de seçilen sahnelerde her ne hikmetse kadın sanatçılarımız sahnede şarkı söylüyorlardı. Sadece şarkıcı filmi çekmişler gibi.
Ayrıca onur konuğu olmasına rağmen Hülya Koçyiğit?e ilişkin tek bir film karesi bulunmu-yordu. Onun yerine Türkan Şoray?ı uygun görmüşlerdi herhalde. Düşünün ki onur konuğu da-
vet ediyorsunuz ve filminden tek bir kare göstermiyorsunuz. Fakat gerçekten büyük sanatçıy-mış hiç bozuntuya vermedi. Salonda alkışları ile ona yapılan bu ayıbı telafi etmeye gayret etti.
Sonra onur konuğu sanatçılar konuşma yapmak üzere davet edildiler. Filiz Akın, elindeki kağıttan klasik bazı cümleler okudu. Rahatsızlığına rağmen kalkıp gelmişti. Zarifti.
Cüneyt Arkın ?Dünyayı kurtaran adam olarak? davet edildi ve sahnede ilk cümlesi ?Dünya-yı kurtardım ama kendimi kurtaramadım? oldu. Bu söz herkesi güldürdü. Cüneyt Arkın kendi-sine verilen mikrofon yerine spikerlerin yerine ustalıkla geçerek oradan yönetmenlere parma-ğını sallaya sallaya ders verici bir konuşma yaptı.Türk halkını iyi tanıyın ona göre filmler ya-pın dedi. Zannediyorum ki genç yönetmenler biraz da tırstılar.Çünkü çok ciddi söylüyordu. Fakat salon bu sözlerden sarhoş oldu ve alkış tufanı koptu. Ben de anladım ki kendisi iyi bir siyaset adamı da olabilirdi. Halkın damarını çok iyi yakalıyordu çünkü.
Hülya Koçyiğit de Manisa?yı övdü ve büyük alkış aldı. Sanki kendi filminden tek kare gös-terilmemiş onur konuğu o değildi! Ne kadar büyük davrandı ve gözümde çok büyüdü.
Ödüller verilirken Filiz Akın?ın fotoğraf için sahnede bekletilmesi acayipti bir de ödül olarak sunulan ve içinde mesir ve kuru üzüm olduğunu tahmin ettiğimiz sepetleri konuklar taşıyamı-yorlarsa da illa ellerine tutuşturuluyordu. Sanki biri alıp kaçıracak gibi. Çiçek verilmedi de he-diye paketi verildi. Ödüller dağıtılırken yaşanan karmaşayı ben söylemeyeyim hadi siz tahmin edin. Zafer Algöz sahneye çıkıp Manisa?nın müthiş bir kent olduğunu söylediğinde gururum okşanmış olsa gerek karmaşadan sıyrılabildim. Arkadaşım bu arada bu arkada ekranda dönen geçen senenin fotoğraflarından bıktım dedi, film gösterimlerinde de çok göze sokulmuşlar.
Ödül kazanan yönetmenlerin hepsi küçüktü ve çoğunluğu kadın yönetmenlerdi. Bu kendi adıma en sevindirici yönü oldu işin. Finalde ödül kazanan ETKİ isimli film izleneceği sırada üç onur konuğu dışarı çıktı. Derken salon hemen boşalmaya başladı. Biz filmi önümüzden çıkanlar ne kadar izin verdiyse artık izleyebildik ve tabi hiçbir şey anlamadık. Film bitip de dışarı çıktığımızda kokteyl masalarında ne var ne yoksa afiyetle silinip süpürüldüğünü gör-dük. Merdivenlerden inerken şangırtı ile devrilen masa sesi ile geceyi tamamladık. Ve inanın ilk kez bir tören saatinden önce bitti. Ben de buna çok şaşırdım.
Neyse bu hafta biraz uzattım ama gerekiyordu. Bütün yergilerimizin haklı ve yerinde oldu-ğunun bal gibi farkında olan yetkili ve ilgililer gönül koymasın. Ben söyleyince mi kötü olu-yor.) Dilerim seneye her şey daha güzel olsun ve biz eleştirecek bir nokta dahi bulamayalım. Yine de bilirim ki bu işler zor işlerdir emeklerine sağlık. Gönülden kutlarım. İyi haftalar.