Ana Tanrıça Kybele

Binlerce yıldan beri, insanlar Allah?ın varlığına inandı. Çok tanrılı zamanlardan bu günlere gelindi.
İnsan, ilk gördüğü doğa güçlerini tanrı diye düşledi, Onları simgeler şeklinde tanımladı. Güneşe,
Aya ve putlara taptılar. Düşünen insan kendi varlığında hissettiği tanrısını buldu. Bilinen ilk dinsel
kitap kabaladan; tek tanrılı dinlerin kitaplarına geçildi (Zebur-Tevrat-İncil ve Kur?an). Bu sürecin
başlarında, Anadolu?da bereket tanrıçası Kybele?ye inanıldı. Onun adına Pessinus, Burdur ve
Manisa (Akpınar) da anıtlar yapıldı.
Türkiye?nin en büyük yapıtlarından biriManisa?dadır. Bunların civarında da tapınaklar inşa edilmiş.
Ankara?da Anadolu Medeniyetleri Müzesi?nde ve Pilunus?ta Kybele heykelleri vardır. Manisa ve
civarında bulunan Kybele heykelleri ise Manisa Müzesinde koruma altındadır.
Ana Tanrıça, Anadolu?da doğurganlığın, bereketin simgesi olarak görüldü, kentleri ve tarım
ürünlerini koruyan bir tanrı olarak ona inanıldı.
Ana Tanrıça yalnız Friglere özgü değil, o dönemde tüm Anadolu'da ve farklı yerlerde yaşayan
halkların ortak tanrıçası olma özelliğini üzerinde taşıdı, farlı isimler ve biçimlerde birçok topluma
mal oldu. Binlerce yıl boyunca kendisine inananlara yol gösterici oldu. Anadolu'da, en büyük
tanrıça olarak kabul gördü.
Günümüzde dahi insanlarımız Kybele'den ümitlerini kesmediler. Çocuk sahibi olmak isteyen
kadınlar, Ana Tanrıça heykellerinin ve kabartmalarının bulunduğu anıtlarda, Ana Tanrıça
heykelinin yanındaki aslanların üreme organlarının bulunduğu yere ellerini sürerler.
Ana Tanrıça rahipleri, kendi nefislerini yok etmek için, erkeklik organlarını keserek kendilerini Ana
Tanrıça?ya adarlardı. Bu rahipler Attis adıyla anılırdı.
Kybele bir gün Dindymos dağında dolaşırken güzeller güzeli bir erkek görür, gönlü ona doğru
akar. Gizlice onu takip edere adının Attis olduğunu öğrenir. Bütün genç kızların gözü ve kalbi
tanrılar soyundan gelen Attisteymiş.
Attis Pessinus kralının, kimine göre de Kral Midas'ın kızıyla nişanlıymış. Mevsimlerden bahar,
günlerden salıymış Attis nişanlısı ile evlenecektir. Düğün dernek kurulur, Dünya yakışıklısı Attis
evine girecek ve muradına erecektir. Bu şölenden Kybele'nin haberi olur. Attis'in karşısına çıkar ve
ona nasıl görünür, bilinmez ama o anda Attis çıldırır ve erkeklik organını keser.
Attis'in yere dökülen kanlarından Manisa Laleleri fışkırır, doğaya bereket gelir, Kybele onun
ölümüne üzülür ve Attisi çam ağacı haline getirir.
Ana Tanrıça adına yapılan heykellerde Kybele göbekli, kalçalı ve büyük göğüslü olarak gösterilir,
kucağında bir erkek çocuk taşır durumdadır.