2010'DA EGE'YE DÜŞEN GÖREV

ZOR günler yaşıyoruz. Hiç görülmemiş düzeyde derin kutuplaşmalarla girdik yeni yıla… 1980 öncesinde bile sağ ve sol, iki ana kamplaşma varken, bugün kendilerini Türk, Kürt; laik veya dindar olarak tanımlayan dört kutup bulunuyor. Gerek 1980 öncesinde, gerek günümüzde yaşanan kutuplaşmaların, temelde dış kaynaklı oldukları yönünde kanıtlar var.
Hoşgörüye, soğukkanlılığa ve diyaloğa her zamankinden fazla gereksinim olacak 2010’da; başta İzmir, Ege Bölgesi’nde yaşayan insanlara önemli görevler düşecek. Çünkü bu değerler, diğer bölgelere oranla daha yaygın bölgemizde. Belki halkımızın kozmopolit oluşundan, belki eğitim ve kültür düzeylerinin yüksekliğinden, belki de sosyoekonomik nedenlerle… Sabit düşünceli değiliz, takım tutar gibi tutmayız siyasi partileri ve birçok konuda öncülük ederiz Türkiye’ye…

Zaman kavga değil, birleşme, bütünleşme zamanı… Kendimizi karşı kutupta gördüğümüz insanların yerine koyup, bakabilirsek olaylara, yani empati kurabilirsek, her şey daha kolay olabilir. Empati sempatiyi doğurabilir. Aşırı kutuplaşmayı önlemek için CHP ve AK Parti daha rahat bir araya gelebilir Ege’de; MHP’liler terör yanlısı olmayan Kürt kökenli vatandaşlarımızla daha kolay kucaklaşabilir.
Yurtta ve dünyada huzur ve barış için güçlü ordunun varlığı da bir önkoşul. Anımsayalım; 1998’de Kara Kuvvetleri Komutanımızın Suriye sınırında verdiği “Sabrımız taştı” mesajının ardından, Suriye tüm politikalarını değiştirmek zorunda kalmış, 23 gün sonra terörist başı Suriye’yi terk etmiş ve ardından Kenya’da yakalanmıştı. Bugün, sınırlarımızı açtığımız Suriye, belki de en az sorun yaşadığımız komşumuz.
Daha iyi bir yıl dileğiyle…
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden)
ulgenok@ulgenok.net