Yaratıcı Çocuklar Daha Serbest

2. Mikelanj'ı yetiştirmek isteyen anne babalar çocuklarını biraz daha serbest bırakmalılar. Ortaya çıkan yeni araştırmalar daha kendi hallerinde daha kontrolsuz ve daha serbest bırakılan çocukların anne babaları tarafından yaratıcı süreçleri daha fazla kontrol edilen çocuklara göre daha yaratıcı olduklarını ortaya koyuyor.
ABD de Baldwin-Wallace Üniversitesinde araştırmalarını yürüten Dr. Dale Grubb yaratıcılığa çok fazla önem veren, çocuklarını eğitmek isteyen ve çocuklarını sürekli yöneten anne babaların çocuklarının aslında daha az yaratıcı olduklarını ortaya koyuyor. Yani sonuç olarak çok çaba harcayan anne babalar aslında istemedikleri bir sonuç ortaya çıkarabiliyorlar.
Haziran 2000 de Amerikan Psikoloji Derneği nin yıllık kongresinde araştırmasını sunan Grubb 3-6 yaş arasındaki çocukların yaratıcılıklarını ve çocukların anne babalarından birisinin yaratıcılığını değerlendirmek için çeşitli test yöntemleri kullandıklarını açıkladı. Örneğin testlerden birinde kağıtla ne yapabilirsiniz? ya da bu kutuyu nasıl kullanabilirsiniz? gibi basit soruları cevaplamaları istendi. Cevaplar ne kadar çoksa ve ne kadar değişik ve rastlanmaz cinstense o kadar yaratıcı kabul edildiler.
Şaşırtıcı olmayan bir sonuç yaratıcı anne babaların çocuklarının da daha yaratıcı olduğuydu. Ancak bunun nedeninin genetik mi yoksa yetiştirme ile mi ilgili olduğu henüz ispatlanmış değil.
Yetiştirme hipotezine odaklanmak üzere araştırmacılar oyun ortamında anne baba-çocuk çiftlerinin etkileşim biçimlerini gözlemlemek üzere videoteypler çektiler. Araştırma hipotezine göre daha destekleyici ve çocuklarının başarısını daha çok güdüleyen anne babaların çocuklarının daha yaratıcı olacağı idi. Daha çok güdüleyen in tanımı daha çocuk merkezli olmak, çocuğa ne yapmak istersin ya da bu sence ne olabilir? gibi sorular sormaktı.
Ancak araştırmacıların hipotezi doğrulanmadı. Daha fazla güdüleyen anne babaların çocuklarının daha yaratıcı olduğu gözlenmediği gibi istatistiki düzeyde anlamlı olmasa da bu anne baba stilinin hatta az da olsa yaratıcılığı önleyebildiği gözlemlendi.
Araştırmacı Grubb a göre güdüleyen anne baba davranış biçimi daha çok kısıtlayıcı işlev görmeye başlayabiliyor ve çocuğun yaratıcılığını da kısıtlayabiliyor. Bu anne babalar çocuğa onu yapmaÖhadi bunu yapalım diyen ve çocuğa çok fazla seçme hürriyeti vermeyen anne babalar.
Bu şekilde sonuç açıkça ortaya çıkıyor. Bu davranışı benimseyen anne babaların çocukları o kadar yaratıcı olmuyor. Bu tip anne babalar örneğin boyama kitaplarını çocukları için tercih eden ve kendilerini savunurken de biz anlamsız çizim ve resimlere izin vermiyoruz ya da anlamsız oyunlar oynatmıyoruz diyen anne babalar.
Buradan çıkarılması gereken mesaj şu: eğer anne babalar yaratıcılığa önem veriyorlarsa, eğer çocuklarına yeterince destek oluyorlarsa ancak onları kısıtlayacak kadar yönetmiyorlarsa ve kendileri yaratıcıysa büyük olasılıkla yaratıcı çocuklara sahip olabilirler.
Bu sonucu çocukların oyun sahalarına nasıl tercüme edebiliriz? Öncelikle çocukların yaratıcılıkları üzerinde kısıtlayıcı etkisi olabilecek şablon oyuncaklar bulundurulmamalı. Boyama kitapları yerine boş kağıt kullanılmalı ve çocukların kendilerini keşfetmeleri sağlanmalı. Yapma/inşa etme projelerinde/oyuncaklarında kare ve küplerin birbirlerine geçmesi ile yapılan ve daha çok kare ve dik açılı çözümlere yönelten malzeme yerine daha kolay ve özgün olarak şekillendirilebilen kil ya da Play-doh gibi malzemeler tercih edilmeli.
Ve belki de herşeyden önemlisi çocukları çabalarından ötürü ödüllendirmeli ve desteklemeliyiz. Çocuklar anlamsız ya da gerçek hayatta bulunamayacak bir şey yaratmış olabilirler ama onları yeni bir şey yarattıkları için yüreklendirmeliyiz.
(Kaynak: Reuters Health Copyright)