Küçük, muttarit, muhteriz darbeler
Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz;
Olur dembedem nevha-ger, nağme-saz
Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz;
Küçük, muttarid, muhteriz darbeler…
Sokaklarda seylabeler ağlaşır,
Ufuk yaklaşır… yaklaşır… yaklaşır;
Bulutlar karardıkça zerrata bir
Ağır, muhtazır dalgalanmak gelir;
Bürür bir soğuk gölge etrafı hep,
Nümayan olur gündüzün nısf-ı şeb.
Söner şimdi, manzur olurken demin
Heyulası karşımda bir âlemin.
Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
Bakıldıkça vahşet çöker yerlere.
Geçer boş sokaktan, hayalet gibi,
Şitaban u pûşide-ser bir sabi.
O dem leyl-i yadımda, solgun, tebah,
Sürür bir kadın bir rida-yı siyah.
Saçaklarda kuşlar -hazindir bu pek!
Susarlar, uzaktan ulur bir köpek.
Öter gûş-i ruhumda boş bir enin,
Boğuk bir tezad-ı sükûn u tanin.
Küçük, pür-heves, gevherin katreler,
Sokaklarda, damlarda pür-ihtizaz.
Olur muttasıl nevha-ger, nağme-saz;
Sokaklarda, damlarda pür-ihtizaz.
Küçük, pür-heves, gevherin katreler.
Yağmur [Günümüz Türkçesine aktaran İbrahim Baştuğ]
Küçük, sonsuz, çekinik vuruşlar
Panjurlarda, camlarda titremelerle
Oynaşır kimi ağlamaklı, kimi gülmekli
Panjurlarda, camlarda titremelerle
Küçük, sonsuz, çekinik vuruşlar
Sokaklarda taşkınlar ağlaşır
Ufuk yaklaşır… yaklaşır… yaklaşır
Bulutlar karardıkça her şeye bir
Ağır, can çekişen dalgalanma gelir
Bürür bir soğuk gölge etrafı
Belirir güpegün gece yarısı
Söner şimdi, gözdeyken demin
Kaosu kaşımda bir evrenin
Ne bir yüz açılır ne bir pencere
Bakıldıkça korku çöker yerlere
Geçer boş sokaktan karaltı gibi
İvecen ve başı örtük çocuğun biri
O an hatıramda solgun, yıkılmış
Sürür bir kadın bir siyah örtüyü
Saçaklarda kuşlar-acıdır bu pek
Susarlar, uzaktan ulur bir köpek
Öter boş bir inilti içinde içimin
Boğuk çelişkisi çığlıkla sessizliğin
Küçük, istekli, incili damlalar
Sokaklarda, damlarda titremelerle
Oynaşır aralıksız ağlamaklı, gülmekli
Sokaklarda, damlarda titremelerle
Küçük, istekli, incili damlalar