Yağmur * Tevfik Fikret

Küçük, muttarit, muhteriz darbeler
Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz;
Olur dembedem nevha-ger, nağme-saz
Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz;
Küçük, muttarid, muhteriz darbeler…

Sokaklarda seylabeler ağlaşır,
Ufuk yaklaşır… yaklaşır… yaklaşır;

Bulutlar karardıkça zerrata bir
Ağır, muhtazır dalgalanmak gelir;

Bürür bir soğuk gölge etrafı hep,
Nümayan olur gündüzün nısf-ı şeb.

Söner şimdi, manzur olurken demin
Heyulası karşımda bir âlemin.

Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
Bakıldıkça vahşet çöker yerlere.

Geçer boş sokaktan, hayalet gibi,
Şitaban u pûşide-ser bir sabi.

O dem leyl-i yadımda, solgun, tebah,
Sürür bir kadın bir rida-yı siyah.

Saçaklarda kuşlar -hazindir bu pek!
Susarlar, uzaktan ulur bir köpek.

Öter gûş-i ruhumda boş bir enin,
Boğuk bir tezad-ı sükûn u tanin.

Küçük, pür-heves, gevherin katreler,
Sokaklarda, damlarda pür-ihtizaz.

Olur muttasıl nevha-ger, nağme-saz;
Sokaklarda, damlarda pür-ihtizaz.

Küçük, pür-heves, gevherin katreler.

Yağmur [Günümüz Türkçesine aktaran İbrahim Baştuğ]

 

Küçük, sonsuz, çekinik vuruşlar
Panjurlarda, camlarda titremelerle
Oynaşır kimi ağlamaklı, kimi gülmekli
Panjurlarda, camlarda titremelerle
Küçük, sonsuz, çekinik vuruşlar

Sokaklarda taşkınlar ağlaşır
Ufuk yaklaşır… yaklaşır… yaklaşır

Bulutlar karardıkça her şeye bir
Ağır, can çekişen dalgalanma gelir

Bürür bir soğuk gölge etrafı
Belirir güpegün gece yarısı

Söner şimdi, gözdeyken demin
Kaosu kaşımda bir evrenin

Ne bir yüz açılır ne bir pencere
Bakıldıkça korku çöker yerlere

Geçer boş sokaktan karaltı gibi
İvecen ve başı örtük çocuğun biri

O an hatıramda solgun, yıkılmış
Sürür bir kadın bir siyah örtüyü

Saçaklarda kuşlar-acıdır bu pek
Susarlar, uzaktan ulur bir köpek

Öter boş bir inilti içinde içimin
Boğuk çelişkisi çığlıkla sessizliğin

Küçük, istekli, incili damlalar
Sokaklarda, damlarda titremelerle

Oynaşır aralıksız ağlamaklı, gülmekli
Sokaklarda, damlarda titremelerle

Küçük, istekli, incili damlalar