Türkü Bahçesi

Sevgili okurlarım, bu gün sizleri Manisa türkülerinden oluşmuş türkü bahçesinde gezintiye çıkarmak istiyorum.

Aşık Veysel ne diyor:
Türk'üz, türkü çağırırız
Kalem vermemişler elime
Diyeceklerimi türkülerde demişim.
Sözcükler “Türkü” sözcüğünü hece vezniyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş müzik parçası, diye tanımlıyor.
“Gerçekten de bir şiirin, bir müzik parçasının türkü olabilmesi için, halkın ortak malı olması gerekir. Kadınıyla, erkeğiyle, taşı ve toprağıyla Anadolu yaşatır Anadolu türkülerini.” Diyor Şadan Gökovalı.

Doğudan, batıya- kuzeyden güneye kadını ve kızıyla Anadolu insanımın yaşamını türkülerde öğreniriz. Bu türküler kimi sevinçten, kimi üzüntüden ortaya çıkmıştır. Bu türküler halkın ortak malıdır. Ne diyoruz:
Türküz türkü çağırırız…
Anadolu'nun en güzel duraklarından Manisa'mızla da övünür dururuz. Ekinlerin içerisine girerek:
Kırmızı buğdey seç olur
Ah güzeller güleç olur…
türküsünü söylerken ekinlerimizi savururuz.

Birlikte alalım sazımızı elimize, birlikte söyleyelim Manisa türkülerini:

Sigaramın incesi baylan Cemilem
Gönlümün eylencesi..
Bir sabah gel, bir akşam

İlle Cuma gecesi…

Eyüp Bey türküsünde ise, Eyüp Bey ile İfakat Hanım dile getirilir:

Harem kapısı engindir.
Kara Kulakoğlu zengindir.
Eyüp beyi sorarsan
İfakat Hanımın dengidir.

Cananımın fistanı oyalı
Bekir Ağa'nın bıyıkları boyalı
Aşk olsun cananım aşk olsun.

Başka bir türkü de Velioğlu camisinde kanla biten bir olay türküye dönüşmüş. Türkü şöyle:

Meyhaneden çıktık hepimiz beş kişi
Velioğlu camisinde bitirdik işi
Alim senin ecelin, ya benim tecellim.
Ağlama Gülka Ninem ağlama
Yürekten yaralı.
Beni de vuran İsmahan Hocanın oğlu on yedi belalı
Velioğlu camisine yine mi kan doldu
Uyan Ali, uyan sabahlar oldu…

Türkü bahçesinde il bazında dolaşmaya başlarsak, ne saat yeter, ne gün..

Sizlerde sevgili okurlar Manisa türkülerini öyküleriyle biliyorsunuz bana yazıp, türkü bahçemizi zenginleştirebiliriz.