The Ant * Küçük İskender

durunuz!
kaç kalibre o bakışlar
eh evet bir tanrıda sabaha vakitleri!
durunuz!
kaç yerimden vurdunuz!
kaç yerimde artık sorumsuz kuş yaraları var!
sorarım
kaç yerimde yerimden ettiniz beni!
kaç yerim şimdi lapa lapa kanar!

saysam sayılmazsınız asırlarla
konsam taşımaz gövdeniz içimi
öpsem çatlar kırılır dudaklarınız
dudaklarınız bir karşı çıkış biçimi
sarılsam sarılsam günlere sığmaz seyehatim
anlıyorum
sizin bir tavrınız oksijen
bir tavrınız bal gibi uranyum!

ah gidilemeyecek kadar sapa
dönülemeyecek kadar uzaksınız
çiçek açsanız baharla aram bozulur
sizi bana bırakmaz bu yalnızlığınız
çünkü biz ikimiz
yanlış yapamayacak kadar yalnızız!

sesler yalanlar mı geceleri
gözuçlarına tırmanan siyah tavşanlar
akşam inince kaybolur mu,
sizi seviyorum
sizi pek seviyorum
sizi sevmem bize ayıp olur mu..

bırakmalı kibarlığı! sonsun işte! sonsun!
sonumda biletimi kesen yaman giyotinsin!
ben istiyorum! ben istiyorum diyorum!
unut! giyotin tek hamlede insin!