Söz Geçmişim Ses Bulmuşum… * Şeref Bilsel

söz geçmişim ses bulmuşum
annemin türkülerin ülkemin karnında
betül'e

O çok konuşkan bayırlardan indim
kendimden başka yüzüm olmayan sabahlara
uzun yazlardan sonra
aklına su gelmiş çeşmeler gibi hatıralar…
yekün gözleri taşmış çarşaflardan bir kadın
üç parmağı kalmış yanlış dokunmaktan
ve ağzının kıyısında
güneşlerin emzirdiği kurutulmuş bir çiçek
eyvah ki yaz gelmeden saçları gelmeyecek

O çok konuşkan bayırlardan indim
kuzeyde denizin aldattığı bir kasabaya
çalınmış bir elma çocukluğum,
hacı kazım'ın bahçesinden
yıllar sonra İstanbul'da iştahla ısırdığım…
kuzeyde denizin aldattığı bir kasabada
yağmurun bin türlü hinlikle yağdığını gördüm
yediden yirmi bire yevmiyeyle
karnımda anam sırtımda babamla çıktım
komşuların sustuğu uçurumlardan, kuşluk vakti.
Eyy dallarla seviştikçe sislenen
düşmanına davrandığın gibi davran bana
kaldır baygın kelimeleri göğsümden

O çok konuşkan bayırlardan indim
cumartesileri boş kovan, pazarları ıhlamur
satıyordum, çay toplamaya gelen mevsimlik işçilere
sonra karın yağmadığı bir kederle pat! diye kışla…
linç edilmiş annelerle kağıtlar arasında
delirmiş bir kız geçti radyodan karşıya, elinde cadde
gezindi türkülerin karnında ince beyler
bir tüfek kime yarar aşk için çatılmazsa
gördüm kendiyle konuştuğunu
kırbaçların konuşturamadığı gecemin
sayıklayıp durdu kestiği parmakları
bir makas unutulmuş karnında ülkemin.

Üç Nokta / Kasım – Aralık 2005