Soğuma * Abdülkadir Budak

Dudakta bir öpüşün soğurken sıcaklığı
Yalnızlık odadan çıkar ve sığmaz alanlara
Orman çok uzakta ama dal burada kırılır
Nehir çok uzak ama burada yıkılır köprü-
Her tabut yanlışlıkla bu eve getirilir
Omuzlayacak olanlar ölüden daha ölü

Anılara ne oldu? Madenden çabuk soğuyor
Yaş elli mi olüyor, ki bakon çiçekleri
Bahçe düşlerine nokta koyuyor.
Bir arkadaş sesi gibi sıcaktım düne kadar
Her kilidin üzerinde anahtar vardı
Nehir demiştim dördüncü dizede
Düşen köprümü sulara, zaman mı?

Dudakta bir öpüşün soğurken sıcaklığı
Yaş elli mi oluyor, öyle mi geliyor bana?
Ölüm dediğin nedir, kendinden uzaklaşmak
Caddelerin kapanması içindeki sokağa

Ev dediğin bana göre odalardan ibaret
Yani ötekilere kapalı odalardan
Elli yaş nedir peki? Yalnızlık yürüyüşü
Bir otele ulaşmak ıslak kaldırımlardan

İzmarit kadar hükmüm yok tiryaki dudağında
İçim sanki otelin yolcudan yoksunluğu
Jokeyini bir daha mahçup eden at.
Farkım yok sararmış pencere perdesinden
Yanmış kömür soba için ne anlama gelirse
Elli yaşın sınırında o anlamı buldum ben

Varlık Dergisi Mayıs 2001 sayısı