Neden bu kadar çok seviyorum sabahı
Haksızlık mı ediyorum günün öteki saatlerine
Bilmiyorum kötü bir niyetim yok
Tek bildiğim babamdan kaldığıdır bana sabah aşkının
Erkenden kalkardı babam
Ezan okunmadan
Üstümün usulca örtülüşünden
Koynuma girişinden sabah yelinin
Kuşların ötüşünden
Anlardım babamın bahçeye indiğini
Bahçesi babamın
Biricik şiiri
Üstü başı toz toprak
Bazen şapkasında bir yaprak
Bazen sakalında bir tırtıl
Komik bir yüzle
Kahvaltı için kapıda göründüğünde
“Ayakkabılarını çıkar da öyle gel”
Dediğini duyardım anamın
Azarla sevgi karışımı bir sesle
Bir sarmaşığın elinden kurtulur gibi
Bahçede ayaklarına dolanan
Eğilip çıkarırdı çamurlu ayakkabılarını babam
Sarmaşığı kırmadan
Toprağa bakar düşünürdü
Ağaca bakar düşünürdü
Çok sonra anladım
İnsana bakınca neden yüz çevirdiğini
Düşünüyorum da şimdi
Babam mı şairdi
Yoksa ben mi
Doğrusu babam benden iyi şairdi
Her sabah ben de babam gibi
Giriyorum şiirin bahçesine
Toprağını sulamak / budamak için ağaçlarını
Dedim ya
Babamdan bana
Bir sabah kaldı
(Tut Elinden Sabahın, 2011)