Problem Belirleme Önleme ve Çözme

Çağımızda bilimsel ve teknolojik gelişmeler bireyin ve buna bağlı olarak toplumun sürekli olarak geliştirilmesini kaçınılmaz hale getirmiştir. Bugünden yarının ihtiyaç ve sorunlarının saptanması ve bunlara en etkili çözüm yollarının bulunması, üretilen ürün ve hizmetlerin kalitesinin sürekli olarak artırılması bir çok yönlü olarak yetiştirilmesini ve yaşamda karşılaştığı sorunlara gerçekli ve bilimsel çözümleri üretebilmesini zorunlu kılmaktadır. Artık dünün yaklaşımı ve anlayışları ile bugünün sorunlarına sağlıklı çözümler üretebilmesi giderek güçleşmektedir. Bu da göstermektedir ki, çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatılmış, kendisini ve çevresini sürekli geliştirebilen, olgu ve olayları çok yönlü değerlendirebilen, takımla çalışabilen ve sorunlara etkili bir biçimde çözüm getirebilen bireylerin yetiştirilmesi son derece etkili hale gelmiştir. Geleceğin toplumlarında yarın ortaya çıkacak sorunları bugünden saptayabilen daima bir önde olacaklardır (jandt, 1998).
Yaşamımızın önemli bir parçası haline gelen sorunlar dün vardı, bugünde var, yarın bugünden daha çok karmaşık olacaklardır. O sorunlarla yaşamaya alışmak değil, onlarla baş etmeyi öğrenmek en temel hedefimiz olmalıdır. İnsan yaşamı çözülmesi gereken bir çok problemle doludur. Bazen birkaç problemle birden karşı karşıya kalabiliriz. Ama hiçbir problem çözümsüz değildir. Aslında insan yaşamı problemler ve bunları çözümü ile bir anlam kazanmaktadır (Keenan, 1997).Eğitimci L.A. Averilin de belirttiği gibi “zahmete değer tek yaşam biçimi problemleri olan bir yaşamdır;” İnsan ancak problemlerle baş edebildiği ve onlara çözüm getirebildiği sürece kendisi ve çevresi ile karışık olabilecektir. O halde geleceğin ve gelişmenin anahtarı problemlerin varlığından geçmektedir. Çünkü her problem, eninde sonunda beraberinde bir çözümüde getirecektir. Bu da, gelişme ve ilerleme yolunda bir adım daha atmak demektir.
Problem,birey ya da toplumların karşılaştığı, başarıya ulaşmaları için çözülmesi zorunlu olan güçlüklerdir. Birey yaşamının başlangıç yıllarında, daha çok ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik yalın ve basit problemlerle karşılaşırken; ileriki yıllarda daha karmaşık nitelikte çok yönlü problemlerle karşı karşıya gelmektedir. Bu problemler ne ölçüde cesaretle karşılanır ve çözülebilirse bireyin yaşama uyumu da o ölçüde başarılı olur (Covey,1999) Özellikle bireyin iş yaşamına başlamasından itibaren karşılaştığı problemlere çözüm getirebilmesi, hem kendine olan güveni artıracak, hem de iş yaşamında olumlu yönde gelişmelerin ortaya çıkmasını sağlayacak uygun zemin yaratacaktır. Bu da, önce bireyin sonra çevresinin gelişmesi demektir.
Problemler bireyin ve kurumun ortaya koyacağı verimliliği ve performansı doğrudan etkilerler. Çözülen her problem yeni bir durum ya da gelişme yaratır. Problemlerin kendilerine özgü anatomik yapıları söz konusudur. Bu noktada problemlerin anatomik yapılarının incelenmesinde yarar vardır.
PROBLEMLERİN ANATOMİSİ
Genellikle kendilerini pek fazla belli etmeden dallanıp• budaklanırlar.
En az beklenildikleri zamanda aniden ortaya çıkarlar.•
• Büyüklüklerini ve sınırlarını çizmek zordur.
Göründüklerinden ya da• algılandıklarından çok farklı olabilirler.
Neler olup bittiğini• algılamamızı güçleştirirler.
Ortaya çıkmalarının genellikle birden çok• nedeni vardır.
Kendi kendilerine çözülmeleri neredeyse imkansızdır.•
• Bireylerin yaşama biçimleri ve kurumların yapı ve işleyişinin değişmesine neden olurlar.
İnsanlar içgüdüsel olarak sorunlardan uzak durmayı, ya da• sorunlarla birlikte yaşamayı tercih ederler.
Beraberlerinden hem büyük• yıkımları ve sıkıntıları, hem de önemli gelişmeleri ve ilerlemeleri getirirler.
Problemler ele alınıp incelenirken yukarıda belirtilen hususların dikkate• alınmasında yarar vardır. Problemler ne denli karmaşık ve çok yönlü olursa olsun mutlaka bir çözüm yolu vardır. Önemli olan nokta, her problemin farklı bir çözüm yolu gerektirdiğinin gözönünde bulundurulmasıdır.
PROBLEMLERİN ÇÖZÜMÜ :
Asla çözümsüz değillerdir.•
Ne kadar çok dallanıp budaklanmışsa• çözüme de o denli yaklaşılmış demektir.
Hızlı hareket etmeyi ve düşünmeyi• gerektirirler.
Yeni yapı ve anlayışların ortaya çıkmasını sağlayabilirler.•
Gerçek nedeni ya da nedenleri (teşhis etmek) çözüme yarı yarıya ulaşmak• demektir.
Sorunları çözmek etkili karar vermeyi gerektirir. En önemli• sorun ise nereden başlanılacağına karar vermektir.
Karar vermek analitik• ve yaratıcı düşünme süreçlerinden yararlanmayı gerektirir.
En iyi çözüme• ulaşmak en iyi bilgiyi ve bulguyu gerektirir.
Sorunları çözmek işbirliği• ve ekiple çalışma tekniklerinden yoğun olarak yararlanmayı gerektirir.
Problem çözme sürecinde üzerinde durulması gereken en önemli husus karar verme sürecidir. Problem çözmenin aşamalarını ele alıp incelemeden önce bireyin kendisine sorması gereken soruların sorulması gerekir. Bu aşamada kendinize soracağınız sorular problem çözme konusuna nasıl baktığınız konusunda size önemli ipuçları verecektir. Problemlere bakışınızı ve algılamanızı netleştirmek için aşağıdaki soruları cevaplandırmanızda yarar vardır. (Keenan, 1997)
KENDİNİZE SORACAĞINIZ SORULAR
Problemlerle genellikle nasıl ilgilendiğinizi ve onları nasıl ele aldığınızı düşünerek, şu soruları cevaplayınız.
Bir sorunun farkına varmakta, onu algılamakta kimi zaman• yetersiz kaldığım oluyor mu?
Bazı sorunlarla yüzleşmenin zorluğu• nedeniyle, onları görmezden geldiğim oluyor mu?
Sorunları çözmek için bir• şeyler yapmak yerine, onları görmezlikten geldiğin oluyor mu?
Bir sorunu• yeterince uzun süre gözardı edersem, kendiliğinden ortadan kalkacağını umduğum oluyor mu?
Gerçek sorunun ne olduğunu ortaya çıkarmadan, çare olduğunu• düşündüğüm girişimlere hızla kalkışma eğilimi taşıyor muyum?
Yanlış bir• karar verdiğim zaman, daha sonra karar verme konusunda şevkim kırılıp isteksiz mi, davranıyorum?
Bir sorunu çözmeye kalktığımda nereden başlayacağımı• bulmakta güçlük mü çekiyorum.
Bu sorunların çoğuna “evet” cevabını verdiyseniz, problem çözme konusundaki tutum ve alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz gerekir.
EĞER :
Sorunu algılayıp onun farkına varma konusunda hızlı davranıyorsanız,
Soruna göğüs germeye, onunla yüzleşmeye kararlıysanız,
Hiçbir şey yapmadan oturup beklemektense, bir karar vermenin daha doğru olduğuna eminseniz,
Acele harekete geçmeden önce, sorunun teşhis edilip saptanması gerektiğini algılamışsanız,
Sorunu ele almadan önce gevşeyip rahatça düşünerek zihninizi gerçekleştiriyorsanız,
Sorunlarla geç kalmadan, bir an önce uğraşmayı kararlaştırdıysanız,
Problem çözme konusunda önemli gelişmeler gösteriyorsanız demektir.
PROBLEM ÇÖZME SÜRECİNİN AŞAMALARI
Yaşamda karşılaşılan problemlerle baş edebilmek bir yetenek sorununun ötesinde, daha çok bilgi ve beceri gerektiren bir süreçtir. Problem ne kadar karmaşık ve zor olursa olsun, birey gerekli bilgi ve beceriye sahipse probleme çözüm getirecek en uygun yaklaşımları bulabilecektir. Burada en kritik nokta problemin çözümüne götüren aşamaların dikkatli bir biçimde seçilip planlanmasıdır. Problem çözme sürecine bilinen en önemli katkıyı Amerikalı ünlü eğitimci John Dewey getirmiştir. Dewey’e göre bir problemin çözümü 6 aşamada formüle edilebilir (Bul. Kay:Demirel,1999)
1. Problemin farkına varma (tanıma)
2. Problemi tanımlama ve sınırlama (tanımlama)
3. Problemin çözümünü sağlayacak bilgi ve bulguları toplama ( bilgi toplama)
4. Problemin çözümünü sağlayacak hipotezlerin belirlenmesi (hipotezleri saptama)
5. Problemin çözümünü sağlayacak en uygun hipotezin seçilmesi (en uygun hipotezi Seçme)
6. Problemin çözülmesi ve sonuca ulaşılması (problemi çözme)
Yukarıda belirtilen aşamaların uygulanmasına rağmen problem çözülemiyorsa, tekrar başa dönüp yeni bilgi ve bulgularla sürecin tekrar edilmesi gerekir. Bir başka eğitimci ise (Bilen,1999) problem çözmeyi 4 temel aşamada ele almaktadır.
1. Problemin saptanması
2. Problemin belirtilmesi ve sınıflandırılması
3. Problem ile ilgili bilgi ve bulguların toplanması
4. Toplanan bilgilerin problemi çözmeye elverişli bir şekilde seçilip düzenlenmesi
Her iki sürecin aşamaları incelendiğinde, birbirine oldukça yakın olduğu görülmektedir. Birey hangi yaklaşımı kullanırsa kullansın, önemli olan konunun sistematik bir biçimde ele alınıp incelenmesidir.
Problem çözme süreci daha ayrıntılı ve çok boyutlu olarak ele alınacak olursa aşağıda belirtilen sistematik yapı ortaya çıkar. Problem çözme sürecini kendi içerisinde çok farklı yaklaşım ve anlayışlarla aşamalandırmak mümkündür.
Problemi bul•
• Gerçekle Karşılaştır
Problemi Ayrıştır•
Nedenlerini Belirle•
• Bilgi Topla
Bilgiyi analiz et•
Çözüm ve Fikir Üret•
En Etkili• Çözümleri Belirle
Uygulama Planını Hazırla•
Yönetime Sun•
Burada problem çözme süreci daha ayrıntılı olarak iki farklı yaklaşım şeklinde ele alınıp incelenmektedir. (Cafoğlu, 1996)
PROBLEM ÇÖZMEDE SİSTEMATİK ANALİZ
Problem çözmenin ayrıntılı aşamaları
1. Tanımlama
Görevi incele•
Süreci anla•
Öncelikleri seç•
Görevi tanımla•
Aşarı• ölçütlerinde anlaş
2. Gözden geçirme
Var olan bilgileri elde et•
• Bilgileri düzenle
Boşlukları belirle•
Geliştirilmiş bilgi toplamayı• planla
3. Araştırma
Bilgiyi toplama hareket planını uygula•
• Bilgiyi analiz et
Potansiyel gelişmeleri genelleştir•
Teklif edilen• gelişmelerde anlaş
4. Doğrulama
Hareket planını uygula•
Bilgiyi• topla
Bilgiyi analiz et•
Başarı kriterlerini topla ve birleştir•
5. Yerine getirme
Uygulama planını geliştir•
Sistem dökümanlarını• gözden geçir
Süreci uygulama ve yerine getirme planında anlaş•
Planı• uygula
Başarıyı izle•
Sonucu değerlendir•
Sorumlulukları paylaş•
Yukarıda belirtilen iki ayrıntılı aşamadan hangisi uygulanırsa uygulansın, sonuçta problem bilimsel bir anlayış ve sistematik bir yaklaşımla ele alınmış olacaktır.
Bireylere problem çözme bilgi ve becerisi öncelikle örgün eğitim kurumlarında (okullarda) kazandırılmalıdır. Okulda gerçekleştirilecek etkinlikler ve işlenecek konular yaşamda karşılaşılabilecek olası problemlere dayalı olarak ele alınıp işlenmelidir. Bu etkinlikler sırasında öğrencilerin problemlerle ilgili olarak, gerekli çözüm yollarını aramasına, bunun için gerekli bilgileri toplamasına, gerekli çözüm yollarını aramasına, bu bilgileri karşılaştırıp değerlendirmesine, belli bir sonuca varmasına ve sonucu değerlendirmesine yönelik çalışmalara yer verilebilir. Oysa okullarda, bireylerin problem çözme bilgi ve becerilerini geliştirmelerine yönelik etkinliklere yeterince yer verilmemektedir. Bilgi ve becerilerin öğrenilmesinden çok ezberlenmesine yer verilmekte birey, yaşama ve yaşamın içerisindeki problemlere yabancı kalmaktadır. Bu da bireyin gelecekteki yaşamında karşılaşacağı karmaşık problemleri çözmesini güçleştirmektedir.
PROBLEM ÇÖZMEDE İZLENECEK YAKLAŞIM VE TEKNİKLER
Problemler açık ve net bir biçimde ortaya çıkmadan önce çeşitli şekillerde küçük ipuçları ve işaretler ortaya koyarlar. Bu aşamada problem saptanabilir ise, kısa sürede çözüme ulaşılabilir. Çünkü henüz problem karmaşık ve çok boyutlu hale gelmemiştir. Problemin karmaşık hale gelmesi beraberinde birçok olgu ve olayı da getirir. Probleme müdahale ne kadar gecikirse çözümde o kadar zorlaşacaktır. Bu noktada en tehlikeli ve yanlış davranış biçimi problemin görmezden gelinmesidir.
Problemin algılanmasından ya da ortaya çıkmasından itibaren, dikkatin problem üzerinde toplanması, süreç üzerinde düşünülmesi ve problemin çözümüne güdülenmenin sağlanması gerekir (Cüceloğlu 2000). Ayrıca bu aşamada yaratıcı düşünme ve problem çözme tekniklerinden de yararlanmak gerekir.
PROBLEM ÇÖZMEDE TAKIM ÇALIŞMASI
Problem çözme süreci, üzerinde çok yönlü düşünülmesi gereken etkili bir takım çalışmasını gerektirir. Artık sadece yöneticilerin ya da işverenlerin problemlere çözüm bulduğu anlayışlar çok gerilerde kalmıştır. Problemi belirleme, önleme ve çözme bugün, her zamankinden daha fazla bilgi, beceri ve takım çalışmasını gerektirir hale gelmiştir. Özellikle değişen çevre şartları ve hızla artan bilgi birikimi problemlerin çok yönlü değerlendirilmesini ve kaynaklarının sistemli bir biçimde analiz edilmesini kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu da ancak yöneticilerin koordinatörlüğünde oluşturulacak takımlarla sağlanacaktır. Kuşkusuz en nitelikli takıma sahip olanlar en etkili çözümlere ulaşanlar olacaktır.
Takımla çalışma sürecinde başarının sağlanabilmesi için etkili bir işbirliği ve iletişimin sağlanabilmesi ve takım ruhunun oluşturulması gerekir. Takım çalışmasında başarı, aşağıda belirtilen hususların dikkate alınmasına ve sinerjinin oluşturulmasına bağlıdır. (Cafoğlu, 1996)
Takımın bir araya gelerek ortak amaçlar ve ilkeler doğrultusunda çalışması takımın gücünü ve etkisini oluşturur. Oluşturulan bu etkiye de takımın sinerjisi denir. Diğer bir deyişle takımla çalışmada bir sinerji ortaya çıkar, bu da, takımın başarısı olarak değerlendirilir. Unutmamak gerekir ki bütün, parçaların hepsinden daha farklı ve büyüktür. Sinerji bu yaklaşıma dayanır.
SİNERJİ = Farklılık + Destek + Güven + Kalite + Kabul + Dinlenme + Yetki-Sorumluluk
Takımla yapılan toplantılarda ve çalışmalarda aşağıdaki hususların takım lideri tarafından gözönünde tutulması gerekir. Özellikle yapılan toplantıların amacına ulaşması aşağıda belirtilen noktaların dikkate alınmasına bağlıdır. (Fındıkçı,1999)
Toplantı için önceden hazırlık yapın•
Toplantının amacını belirleyin•
Toplantıya zamanında gelin•
• Tartışmaları dinleyin ve gerektiğinde katılın
Düşüncelerin açıkça ifade• edileceği bir ortam yaratın
Tartışılan konularla ilgili notlar alın•
• Gerektiğinde soru sorun, açıklama yapın
Tartışmanın sonucunda konuyu• toparlayın
Ulaşılan sonuçları ve aksiyon planını belirleyin•
Problem çözme sürecinde takım çalışmasının çok önemli bir yeri vardır. Artık özel yeteneklerle ve becerilerle sorunlara çözüm getirebilmek giderek güçleşmektedir. Günümüzün değişen ve gelişen şartları takımla çalışmayı zorunlu hale getirmiştir.
PROBLEM ÇÖZMEDE YARATICI DÜŞÜNCE
Problem çözmede yaratıcı düşüncenin özel bir yeri vardır. Her birey belirli düzeyde yaratıcı düşünce gücüne sahiptir. Problem çözme sürecinde yaratıcı düşüncenin harekete geçirilmesini sağlayacak ortam ve yaklaşımın oluşturulması çok önemlidir. Bu amaçla başvurulabilecek en önemli tekniklerden biri beyin fırtınasıdır.Beyin fırtınası tekniği, problem çözme sürecinde hem yaratıcı düşünmeye, hem de analitik düşünmeye fırsat tanıması açısından oldukça önemli ve yararlıdır. Aşağıda yaratıcı ve analitik düşüncenin genel özellikleri sistematik olarak verilmiştir. (Rawlinson, 1995)
YARATICI DÜŞÜNCE
Geniş bir hayal gücü•
Pek çok muhtemel yanıt ya da düşünce•
Birbiriyle ayrışan noktalar•
Yatay yaklaşımlar•
ANALİTİK DÜŞÜNCE
Mantık çözümlemesi•
Tek• ya da az sayıda yanıt
Birbiriyle kesişen noktalar•
Dikey yaklaşımlar•
Bireyde ya da takımda yaratıcı düşünce oluşturulabilir ve geliştirilebilir. Ancak bunun için yaratıcı düşüncenin ortaya çıkmasını sağlayacak bir ortamın oluşturulması gerekir. Yaratıcı düşüncenin ortaya çıkması için kurumsal yapıda aşağıda belirtilen hususların sağlanması gerekir. (Sungur, 1992)
Sağlıklı• bir yöneten-yönetilen ilişkisi
Karşılıklı açık iletişim sistemi•
• İşbirliği ve motivasyon
Her türlü düşünceye açık olma•
Eleştiriden• çok övgüye yer verme
Katı kurallardan ve statükocu yaklaşımlardan kaçınma•
Yenilikçi ve yaratıcı düşünceleri teşvik etme•
Problem çözme sürecinde yöneticinin ya da takım liderinin yaratıcı özelliklere sahip olması son derece önemlidir. Yaratıcı bir takım lideri aşağıda belirtilen temel özellikleri gösterir(Sungur,1992).
1. Kabul edilmeyi ister
2. Çeşitli deneyimlere ve sorunlara açıktır
3. En az denetimle çalışır
4. Hata yapmaktan kokmaz
5. Tehlikeye girmeyi ve risk almayı sever
6. İşine yüksek düzeyde bağlıdır
7. Yüksek düzeyde standartlara sahiptir
8. Yöntemden çok amaca odaklıdır
9. Sorumluluk almaya hazır ve isteklidir
10. Yüksek bir enerji ve üst düzeyde üretkenliğe sahiptir.
Beyin fırtınası yöntemi yaratıcı problem çözme süreçlerinde etkili bir biçimde kullanılabilir. Bu yaklaşımda takımla birlikte beyin fırtınası oturumları düzenlenerek problemler ve kaynakları analiz edebilir, etkili çözümlere ulaşabilir.
PROBLEM ÇÖZMEDE ARAŞTIRMA SÜREÇLERİNDEN YARARLANMA
Bir başka yöntem ise, problemin kaynağını saptamaya yönelik olarak kurum içi araştırma süreçlerinden yararlanmalıdır. Bu tür bir uygulamada, anket, görüşme ya da sistematik gözlem uygulamalarının herhangi birinden yararlanarak problemin çıkış noktası, ortaya çıkan etkileri ve çözülmesi için alınması gereken önlemler bilimsel bir yaklaşımla belirlenebilir.
Problem çözme süreci önemli ölçüde araştırma süreçlerinden yararlanmayı gerektirir. Özellikle büyük ölçekli kurum ve kuruluşlarda anket uygulama en yaygın olarak kullanılan yaklaşımdır. Anket uygulamada üzerinde önemle durulması gereken husus anketin problemleri saptayabilecek nitelikte hazırlanması gerekir. Anket hazırlama ve sonuçları analiz etme uzmanlık gerektirir.
Gözlem ve görüşme tekniği ise çok sık olmamakla birlikte başvurulan yöntemlerden biridir. Grubun ya da personelin sistematik bir biçimde gözlenmesinin bazı güçlükleri vardır. Bireyler kendilerinin izlendiğini bildikleri zaman farklı bir tutum ve davranış içerisinde bulunabilirler. Görüşme tekniği ise etkili bir biçimde planlanıp uygulanırsa oldukça başarılı sonuçlar verebilir. Görüşme ya da gözlem tekniğinde verilerin hangi bireylerden toplandığı tek tek deşifre edilmeli, grubun görüşü olarak yansıtılmalıdır.
Problem çözmede izlenecek yöntemi ya da yaklaşımı seçerken, problemin ortaya çıktığı durum ve şartlar, kurumun ve personelin genel özellikleri ve problemin bireylerin performansı üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkileri dikkate alınmalıdır. Ayrıca problemlerin birbirleriyle iç içe olabileceği ve bir problemin bir başka probleme sebep olacağı eğer zamanında müdahale edilmezler ise, kısa zamanda bir sorunsal haline gelebileceği gözden kaçırılmamalıdır.
Sorunların çözümü için;
1-Bilgi toplayın
2-Fikir üretin
3-Başkalarının görüşlerini alın
4-İşbirliği yapın
5-Sistemli çalışın
6-Kendinize güvenin
Unutmayalım!
“Sorunlar yaşamın kendisidir… Onlarla yaşamaya alışmaktansa yüzleşmeyi tercih edelim…”
SONUÇ
Problemlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Ancak bu problemlere takım ruhu halinde zamanında müdahale edilmesi ortaya çıkacak bir çok problemi önleyecektir. Burada en tehlikeli durum, problemin görmezden gelinmesi ya da yok sayılmasıdır. Böyle bir yaklaşım önce bireylerin çalışma motivasyonunu olumsuz yönde etkileyecek, daha sonra ise kurumun zarar görmesine hatta yok olmasına neden olabilecektir.
Problemlerle baş etmenin en etkili yolu, sürekli gelişmekten ve ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamaktan geçer. Böylece hem çağın gerekleri karşılanmış, hem de sunulan ürün ve hizmetlerin kalitesi artırılmış olur.

KAYNAKÇA: Dr. Erten Gökçe

Bentley, T. (1999) Yaratıcılık (Creativity). (Çev: Onur Yıldırım) Hayat yayınları, İstanbul.
Bilen, M. (1999) Plandan Uygulamaya Öğretim. Sistem Ofset Baskı, Ankara.
Cafoğlu, Z. (1996) Eğitimde Toplam Kalite Yönetimi. Avni Akyol Ümit Kültür ve Eğitim Vakfı Yayınları, İstanbul.
Covey, S.R. (1999) Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı. (Çev: Gönül Suveren, Osman Deniztekin) Varlık Yayınları, İstanbul.
Cüceloğlu, D. (2000) İyi Düşün Doğru Karar Ver. Sistem Yayıncılık, İstanbul.
Demirel, Ö. (1999) Planlamadan Değerlendirmeye Öğrenme Sanatı. PEGEM-A Yayıncılık, Ankara.
Fındıkçı,İ. (1999) İnsan Kaynakları Yönetimi. Yönetim Dizisi, Alfa Yayınları, İstanbul
Jandt, E.F. (1998) Etkili Çözümler. (Çev: Levent Akın,Vedat Diker) Hayat Yayınları, İstanbul.
Keenan, K. (1997) Sorun Çözme. (Çev: Veysel Atayman), Remzi Kitabevi, İstanbul.
Rawlinson, J.G. (1995) Yaratıcı Düşünme ve Beyin Fırtınası. (Çev: Osman Değirmen) Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. İstanbul.
Sungur, N. (1992) Yaratıcı Düşünce. Özgür