Pervane Düşüdür * Arif Madanoğlu

devre dışı aşk! mülküm tenha

faili meçhuller sürgit sürek avı
uçurum divane
ey büyük tahammül
de ki, damarı kurutulmuş maden ocağı
oraya mevzilenmiş yarasa, örümcek nesli
sefer göründü, mürşit pervane

zaman gelir zaman geçer zaman içinde
ozon delik cep delik, kuruş dolara kur yapayım derken
güneş çarığı çarık ayağı sıkmıştır
ayağın çektiğini ayak bilir
bilir mi sahi

bir ilkel sürtüşme
devre dışı devrim
insanı iğrendiren insanın çağdaşlığı
yerkürenin uslanmazlığı
ifadesini bulmuştur

kirazın yükünü dal
dalın nazını gövde çekmiştir
gövdede darp izi resmî resim
ki, nefes darlığından da berbat
de ki, kökün pompaladığı iksir
ben burdayım demiştir
demişse demiş midir

öldü sanılan çekirdek, o iç dinamik
uğrun usul sessiz bir çığlık olarak
ben burdayım demiştir
uğrun usul zaman içinde duyulur sesi
asfaltı delen çiçeğin

hayattan sağdığımız iksir hayat içindir
aşk ve kavga
gümüş hançerde balkıyan imge
kendi lehçesine vurgun pervane düşüdür
gider, bir deniz feneriyle sevişir
hiç değilse

Pencere Dergisi Sayı:28-29