Alarga * Arif Madanoğlu

süt dişleriyle daha dünkü çocuk
gel zaman git zaman melez ve kahraman
karasularımızda ateş fıskiyeli balina
birdenbire alabroslu albatroslar türemiştir
müthiş bulaşıcı, ilginç ve itici
-hey alarga…

öldü gazi mareşal! çok yaşasın marşal
anlamını şaşıran şafak gün eğrisi
düşlerimi kemiren pas, çalgın saltanat
yarı müstemleke bir coğrafyanın tözüyüm
üs ile usumu uzlaştırsam var ya
ufkum zedelenir

yağmalanmış bahçe, örseli gelincik
kan ve pıhtı… çarpık söylence
sular kirli, sular meneviş yoksulu
ilkesi imge pusadı şiir olanın,
ufkundan şimşekli söylemler gelir
belleğe düşen sağanak habercisi ilk dize
düşlem güzeli kızıl elma

eylem güzelim yasak elma, dişlenesi
yeryüzü rengini alsa, benden bilinir
zevk alıştırır kerkenez, utanır mavi
maviye, kalbimin kanat vuruşu maviye

halkın, halklarla dirsek teması için
'olmak ya da olmamak' arzu pervanedir
bir başka yaşam biçimi karaşafak; vahşi cazibe
çekip sündürülen yasalar gördüm; kan ve pıhtı
kaktüsün çiçeklenişine benzer asi uğultularla
yeryüzünün kalbine gömdük ölülerimizi
yeryüzü kalbimizdir

Pencere Dergisi Sayı: 28-29