Ne Kadar Okuyoruz ? Niçin Okumalıyız ?

Kitap okumanın önemini hepimiz kabul ederiz. Ancak kitap okumanın önemini bilme ile kitap okuma arasında oldukça büyük uçurumlar vardır.

Ayrıca araştırmalar ve istatistikler gelişmişlik, demokratikleşme, düşünme, üretme ile kitap okuma ve kitap tüketme arasında bir bağlantının olduğunu göstermektedir. Ve size birkaç araştırma ve istatistik;

Dünya ortalamasına göre Kişi başına kitaba ödenen para 1.3 dolardır. Kişi başına kitaba; Norveçli 137 dolar, alman 122 dolar, Belçikalı 100 dolar, güney Koreli 39 dolar harcar iken biz Türkler sadece 0.45dolar (45 sent) harcamaktayız.

Kitaba para harcama konusunda cimri olan bizler zaman konusunda da kitap okumaya oldukça az zaman ayırtmaktayız. Bizim kitap okumaya ayırdığımız zamanın; 300 katını bir Norveçli ayırıyor. 210 katını bir Amerika’lı ayırıyor. 87 katını bir İngiliz ayırıyor. 87 katını bir Japon ayırıyor. Dünya ortalaması bile bizim ayrıdığımız zamandan üç kat daha fazladır.

Ülkemizde kitap okuma alışkanlığının az olması kitap piyasasını da olumsuz yönde etkilemiştir. Bu da bilgi üretmeyi, tüketmeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Kitap piyasası cirosu Amerika 25.5 Milyar $, Japonya da 10.5 Milyar $, Almanya da 10 Milyar $ ve Türkiye de sadece 30 Milyon $ dır. 1997Yılında Almanya’da seksenbin kitap basılırken Türkiye’de basılan kitap sayısı altı bin civarındaydı.

Bu durum kişi başına düşen kitap sayısını da etkilemektedir. Bir yılda basılan kitap sayısına göre; İsrail 1169 kişiye bir kitap, Almanya 1022 kişiye bir kitap, Japonya 600 kişiye bir kitap ve Türkiye 10.600 kişiye bir kitap ancak düşmektedir.

1990 yılında İran da 9289 kitap basılırken bundan iki yıl sonra bile ülkemizde 6151 kitap basılmıştır.

Bir yılda okuduğumuz kitap sayısı da dünya ortalamasından oldukça düşüktür. Bir Japon bir yılda ortalama 25 kitap okuyor. Bir İsviçreli yılda ortalama 10 kitap okuyor. Bir Fransız yılda ortalama 7 kitap okuyor. Türkiye’de ise 6 Türk’e yılda sadece bir kitap düşüyor.

Milli eğitim bakanlığı 1993 yılında kitap okuma üzerine bir araştırma yapmış. Bu araştırmada niçin kitap okunmuyor sorusuna verilen cevaplar şu şekildedir; %50,2 kitap okuma alışkanlığım yok, %16,6 yeterince zamanım yok, %10,6 Boş zamanım çok yoğun geçiyor. %10,5 T.v. Video…

Tercih ediyorum, %4,6 kitap fiyatları pahalı, %3,4 derslerim çok yoğun,%1,9 diğer sebepler ve geriye kalan cevapsız. Yine aynı araştırmada gençlerin; %61 i son bir ayda hiç kitap okumamış, %13.4 ü son bir ayda bir kitap okumuş, Ülkemizde en çok kitap okuması gereken kişiler gözüyle bakılan Üniversite Gençleri arasında Kitap okuma oranı bile % 37.1 dir.

Ankara üniversitesinin yaptığı ; “ilköğretim okulları ders kitaplarında kelimeler ve kavramlar” konulu bir araştırma geleceğimizi yetiştirirken kullandığımız ders kitaplarının durumunu çok iyi açıklamaktadır. Ders kitaplarındaki kelime ve kavram sayısı; A.B.D.

Ders kitaplarında 71.618, ALMANYA Ders kitaplarında 70.400 ,JAPONYA, Ders kitaplarında 44. 224, İTALYA Ders kitaplarında 31.762, FRANSA Ders kitaplarında 30.193, SUUDİ ARABİSTAN ders kitaplarında 13.576, TÜRKİYE ki Ders kitaplarında ise bu sayı 7.260olarak tespit edilmiştir. Yine aynı araştırmada ülkemizdeki ders kitaplarının resim, fotoğraf, karikatür, afiş, şema ve tablo açısından da düğer ülkelere oranla çok fakir olduğunu göstertmektedir.
Günlük gelişmeleri izleyebileceğimiz “gazeteler”’in durumunun da kitaplarla aynı olduğu söylenebilir.

Bin NORVEÇ’li den 558 i Gazete okuyor. Bin JAPON’dan 557 si Gazete okuyor Bin FİNLİ’den 445 i Gazete okuyor Bin İSVEÇ’liden 430 i Gazete okuyor Bin KOSTARİKA’lıdan 412 Gazete okuyor. Bin ARJANTİN’liden 62 si Gazete okuyor Bin TÜRK’ten 61 i Gazete okuyor. Bin ÇİN’liden 36 sı Gazete okuyor Bin UKRAYNA’lıdan 3 ü Gazete okuyor.

Kitap ve gazete okuma konusunda hem para, hem zaman konusunda cimri olduğumuz gibi bazı konularda hiç cimri olmadığımızda bir gerçektir. Ülkemizde 95.000 kişiye bir kütüphane düşerken 95 kişiye bir kahvehane düşmektedir. Bir kitabın zar zor 5-10 bin baskı yaptığı ülkemizde bir kaset milyonlarca satabilmektedir. Kitaba para vermeyen aydınlarımız bile sigaraya milyonlar verebilmektedir.

Ülkemiz ekonomik, sosyal ve siyasal alanda önemli gelişmeler olmasına rağmen kitap, dergi, gazete okuma ve önemi konusunda hala problemlerimiz devam etmektedir. Bu sorunu çözecek olan kişiler ise sadece ve sadece kitap okuma alışkanlığını kazanan gençler olacaktır.

Ünlü alman dergisi Bild Der Wissenschaft dergisindeki geleceğin dünyası konusunda tahminler oldukça ilginç ve önemlidir;
• Yıl 2005 AIDS tedavisinde başarı yakalanacak.
• Yıl 2009 Şeker hastalığının nedeni bulunacak.
• Yıl 2010 ABD. Semalarında Uçan otomobiller görünecek.
• Yıl 2012 Elektronik tercümanlar anında bire bir çeviri yapacak.
• Yıl 2015 Kan tahlilleri damarların içinde yüzen küçük aletlerle yapılacak.
• Yıl 2016 Mars Gezegenine ilk insan ayakları basacak.
• Yıl 2019 Alzheimer Hastalığının tedavisi bulunacak.
• Yıl 2025 Ayrıntılı protez el-ayak yapılacak.
• Yıl 2040 Robotların aklı ve şuuru olacak.
• Yıl 2050 Atom çekirdeğini eriten ilk santral kurulacak.
Dünyada hızla meydana gelen bu değişmeler ve gelişmelere ulaşmanın ve bu yarışta ülkemizin geri kalmamasının en önemli yolu hiç kuşkusuz okumaktır.
James Hawel dediği gibi; “Dünyayı yöneten, kalem, mürekkep ve kağıttır”

Ahmet YILDIZ