Kütüphaneler Haftasında * Bedriye Aksakal

03.04.2012 / 00:00
Ceyhun Atıf Kansu bir şiirinde: ?Dünyanın bütün çiçeklerini getirin bana? der. Dünyanın bütün çiçekleri 30 Mart 2012 Cuma günü, Haydar Bayçın Kütüphanesi?nde açtı.
Kütüphaneler Haftası nedeniyle Belediyemizin dile getirdiğim kütüphanesinde etkinlik vardı. Bu etkinlikte konuşmacı olarak bulunuyordum. Kütüphane ve bahçesi geleceğimiz dediğimiz çocuklarımızla doluydu. Kimi sarışın, kimi kapkara üzüm gözlüydü. Öyle sevecenlerdi ki. Belediye Başkan Yardımcımız Nursel Ustamehmetoğlu, kütüphaneye adı verilen Haydar Bayçın?ın kızı Türkay Bayçın da çocuklarımızı yalnız bırakmadılar. Kütüphanenin çalışkan, bir o kadar da dinamik olan Müdürü Ali Bey tüm içtenliğinde bizleri karşılarken, okul öncesi öğrencilerin yaptığı resim sergisinin açılışını birlikte yaparken, kurdeleyi tutan masumiyetin sembolü olan çocuklarımızdı.
Program bahçede yapıldı. Programı sunan genç kızımızı burada çok beğendiğimi, nefis bir sunuculuk örneği gösterdiğini de vurgulamak isterim. Başkan yardımcımız ve benimde otuz yıllık öğretmen arkadaşım olan Nursel Ustamehmetoğlu içten konuşmasıyla öğretmenlik günlerine gitti diyebilirim. Ardından konuşmak için mikrofonun başına geçtiğimde sevgi çiçeklerim(öğrencilerim) gözümün önüne geldi. Onlar bizi anlatın diyorlardı. Bende ilk öğretmenlik günlerimden ,öğrencilerime nasıl okuma sevgisini aşıladığımdan dem vurdum. Ardından çocuklar şiirler okurken, yanı başımda hep öğrencilerim vardı.
Müzik öğretmeni Mustafa Çıraklar?ı çok severim. İdealist bir öğretmen. Emekli olduktan sonra çocuk koroları oluşturmuş. Bu korolardan birisi de kütüphanenin korosuydu. Koro öyle güzel çocuk şarkıları söyledi ki. Neyse lafı fazla uzatmayayım. Sonunda çok kitap okuyan çocuklara, madalya ve armağanlar verilirken, Türkay ile bana da sağ olsunlar plaket verdiler.
Program bittiğinde çocuklar yanıma gelerek, nasıl kitap yazdığımı, kaç kitabım olduğunu sordular. Onlara çok kitap okumalarını, okuduklarını özümsemelerini söyleyerek, okuma göçebesi olduğumu dile getirdim.
Etkinlikte o çevrenin anneleri, babaları ve çocukları vardı. Kütüphaneden 1500 öğrencinin yararlandığını duyunca sevindim. 4+4+4 tartışmalı eğitim bizleri düşüncelere iterken, bu tür etkinliklerde bulunan çocuklarla da bir nebze de olsa karamsarlıktan kurtuldum. Çocuklar pırıl pırıl yeter ki aydın ve ülkesini seven, bilim ışığıyla yoğrulmuş öğretmenlerin elinde yoğrulsun. Bu gün ben aydın düşünceli öğretmenleri görünce umutlarıma umutlar ulandı diyebilirim.