Köy Enstitüleri 73 Yaşında * Mehmet Hekim

Dün tarihlerden 17 Nisan 2013?dü. Cumhuriyet döneminin ve eğitim tarihimizin ?Altın Sayfası ? olan Köy Enstitülerinin kuruluşunun 73. kuruluş yıldönümünü kutladık. Cumhuriyetten önce nüfusun %85?ini oluşturan Türk köylüsü neredeyse tamamen unutulmuş ve devlet olanaklarından yoksun bırakılmıştı. Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte ve devletin yardımlarıyla bireylerin yaratıcı ve üretici olmaları istenmişti. Bunun için parola,?İş için, iş içinde, iş vasıtasıyla eğitim?di. Yaratıcı ve üretici insanlar yetiştirmenin yolu bilinçli, akılcı ve köylüye yönelik yöneticiler bulmaktan geçiyordu. Nitekim Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç gibi iki önemli eğitimciyi bu işlerin başına getirdi. İşte sizlere bu nitelikleri taşıyan iki eğitim yöneticisinin tutumu;1940?lı yıllarda İlköğretim Genel Müdürü İsmail hakkı Tonguç?tan Kars?ın bir ücra köyünden okumak için direnen 11 yaşındaki Dursun?a ?Sevgili Oğlum Dursun, Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel?e yazdığın mektubu okudum. Direnişini yürekten kutlarım. Devam etmekte olduğun 23 Şubat İlkokulundan alacağın diploma ile Cılavuz Köy Enstitüsü Direktörü Halit Ağanoğlu?na başvurursan dileğin yerine getirilecektir. Gözlerinden öper, başarılarının devamını dilerim.? İsmail Hakkı Tonguç İlköğretim genel Müdürü 1940?lı yıllarda bir Cumhuriyet kurumunun yöneticisinin okuluna kayıt yaptıracak öğrencisine bakışını, ilgisini ve memnuniyetini ifade eden bir örnek tutum daha. Ortaklar Köy Enstitüsü Müdürü Hayri Çakaloz Enstitüye kabul edilen öğrencilere aşağıdaki mektubu yazıyor. Sevgili Oğlum/Kızım Yapılan imtihanda başarı göstererek okulumuza öğrenci olma hakkını kazanmış bulunmaktasın. Bu şerefli başarıdan dolayı seni tebrik ederken, mevcudu 400?ü aşkın Enstitü ailemizin sıcak kucağını açarak seni beklediğini bildirir, gözlerinden öperim. Bu mektubu aldıktan sonra aşağıdaki hazırlıklarını yap. Saçlarını üç numara ile kestir, ellerini ayaklarını ve bütün vücudunu tertemiz yıka, elbiselerin kirli ise anana yıkat ve yırtıklarını yamat? Başka ülkelerden alınmış eğitim modelleri,%75?nin okulsuz olduğu köy toplumunu canlandırma sonucu veremezdi. Bu nedenle, yaratıcı yöneticilerin üstün zekâları harekete geçti ve Türkiye?ye özgü bir eğitim kurumu yarattı. Öğrencilerinin tamamını köyden alan, bu okul, bu okul mezunlarının aydınlamış ve çağdaş bir köylü olarak yaşaması planlandı. Ne zaman Köy Enstitü mezunu gençlerin arasında bulunsam kendimi çok yaşlı hissediyorum. Bugün 17 Nisan. Köy Enstitülerini 66. yıl kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. YADIRGADILAR BİZİ * HAŞİM KANAR Potinlerimiz beykozdu Beykozun içinde ilk kez Çorap gördü ayaklarımız Okşar gibi giydik ikisini de Nedense yadırgadılar bizi

Yüzlerimiz güneş yanığı bronzdu Ellerimiz katı katı İş görmekten Başlarımız dik Kendine güvenmekten Nedense yadırgadılar bizi

Bilgi kentin tekelinde yozdu Kız kaçar gibi geldi bize Ne çok severmiş doğayı Ekmek su yerine geçti yanımızda Boy verdi ağaç ağaç yapı yapı Nedense yadırgadılar bizi

Köy yolları göklere dek tozdu Okundukça kitap Sallandıkça kazma kürek Kitabın kabında Kazmanın sapında Köy köy diye gümbürderdi yürek Nedense yadırgadılar bizi

Köy çok sayımız azdı Düşümüze girdi köyler Yeni baştan kurduk kafamızda Umut ocakları tüttü yirmibir yerde Nedense yadırgadılar bizi

Yazımızı yazanlar kara yazdı Başımıza yıkıldı tasarladığımız köyler Umutlarımız boğuldu doğmadan Suç sayıldı çalışmak Suç köy köylü demek Hala nöbet tutuyor Dizleri göğsümüzde Elleri boğazımızda kara yazı yazanlar Nedense yadırgadılar bizi

Kuyumuzu kazanlar derin kazdı Sizin olsun sizden gelen bana Sizin bu boyun bağı Özledim boz urbayı Bırakın elimi kolumu Özledim doyasıya çalışmayı Nedense yadırgadılar bizi

Dilimizde türkü elimizde sazdı Köylerden geldik tek tek Biriktik öbek öbek Çalıştık küme küme Kapanmadan görürse gözlerim Yeniden açıldığını Enstitülerin Yanmam öldüğüme Nedense yadırgadılar bizi