Nisan * Mehmet Hekim

Nisan ayı yağmurları kadar bereketli ve anlamlı bir aydır. Ben aylardan en çok çocuklar kadar olmasa da bu ayı severim. Önce şakası ile başlar ardından Köy Enstitüleri kuruluşu, Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı ile devam eder. Çocuklar dünyada yalnız size armağan edilen büyük ve anlamlı bayram kutlu olsun. Gözlerinizden öpüyorum.
Yine her yıl Nisan ayında açılan İzmir Kitap fuarı bölgeye aydınlanma ışığı tutuyor. Pazar günü kapanan fuar her yıl olduğu gibi etkileyiciydi. Kitapların arasında öbek öbek öğrencilerini görünce içime bir ferahlık doldu, gelecekten yana okuma ve kültür umudum arttı. Balıkesir?den Ayvalık?tan Burhaniye?den Muğla?dan öğrenciler kitaba koşmuşlardı. Manisa?dan da gelen dostlarla karşılaştık.
Hep okuma alışkanlığı üzerinde ne kadar geride kaldığımız yazıldı, çizildi. Yanlış da sayılmaz tabii ki, ülkemizde bir yılda basılan kitap Japonya?da bir günde basılıyor. İsveç?te nüfusun yarıdan daha fazla günlük gazete satılıyor. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Bu konuda hep şikâyetçiyiz de acaba ne gibi önlemler alabiliriz, okur sayısını nasıl arttırabiliriz, okuma zevkinin temelini hangi çağlarda atarız, Tele vole kültürü okuma kültürü ile nasıl yer değiştirebiliriz, biraz da bunları konuşmamız gerekmez mi? 10 milyonluk nüfusa sahip Ege Bölgesinde 100 bin kişi kitapla ilgileniyor ve fuara katılıyorsa sizce bu büyük bir oran mıdır?
Bundan tam 6 yıl önce büyük ozan Ali Ekber Çiçek ustayı kaybetmiştik. 1935 yılında Erzincan'da doğan Ali Ekber Çiçek, babasını 1939 Erzincan depreminde yitirdi ve küçük yaşlarda rençberlik yapmaya başladı. Böyle İkrarınan Böyle Yolunan, Derdim Çoktur Hangisine Yanayım, Gönül Gel Seninle Muhabbet Edelim,Gurbet Elde Bir Hal Geldi Başıma ,Gül Yüzlü Sevdiğim, Nasıl Yar Diyeyim Ben Böyle Yare, Ondört Bin Yıl Gezdim pervanelikte(Haydar Haydar), Çoktan Beri Yollarını Gözlerim , El Vurup Yaremi İncitme Tabib gibi güzel türküleri bizlere kazandıran,TRT arşivlerinde 54 kasedi bulunan ve 6 yıl önce bugün kaybettiğimiz büyük sanatçıyı anmadan geçmek istemedim.
Bir Nisan ayının daha sonuna geldik? Nice Nisanlara?
Senin IQ Kaç?
Einstein ölünce öteki tarafta sorgu melekleri sınavdan geçirip ,dünya defterini okumuşlar.Üstad,insanlığa olan katkılarından dolayı cennete gitmeyi hak kazanmış.Einstein2i büyük bir kapıdan içeri büyük bir bahçeye getirmişler.Burası cennetmiş.Tripleks bir villa ve etrafı çiçeklerle kaplı bir bahçe vermişler.Einstein,sevinçle yerleşmiş ve yaşamaya başlamış.
Bir gece geç saatlerde purosunu tüttürüp kitap okurken kapısı çalmış.Metrakla kapıyı açınca karşısında bir adam görmüş.
Adam:?Benim IQ?um 180 ?demiş
Einstein çok sevinmiş ve hemen adama,?Gel içeri seninle Quantum Fiziği,İzafiyet Teorisi,biraz da felsefe konuşalım ? demiş.
Adamı 7 gün 7 gece misafir etmiş.
Bir süre sonra yine bir akşam kapı çalınmış.Yine bir adam:? Benim IQ?um 90 ? demiş.
Einstein :?Gel seninle siyaset ve ekonomi konuşalım ? diye içeri almış adamı..
Adam 7 gün ve 7 gece kalmış villada,
Aradan yine vakit geçmiş ve bir gece vakti kapı çalınmış, Yine bir adam:
?Benim IQ?um 15? demiş. Einstein bakmış bakmış;?Buyur içeri konuğum ol ? demiş.?Seninle de futbolu konuşuruz.?
Tayfun Deniz Kuğu kardeşin yazılarını Yavuz Özdil?i okur gibi büyük bir zevkle okurdum. Son veda yazısını okuyunca çok çok üzüldüm ve şaşırdım. Böyle aktif birikime sahip birisi çok geçerli mazereti olmadan nasıl yazmayı bırakır diye. Umarım iyi bir iş yapar da sözünde durmaz yazılarını devam eder. Sizinle Manisalılar futbolu değil siyaset ve ekonomiyi konuşacaklar okuyacaklar.Lütfen Kardeş Lütfen?