Kır Küşümleri * Oğuz Tümbaş

giyinir eski giysilerini
küşümün kirli sarı askerleri
bir telefon teli kadar gergin olur gönlüm
zamana bakınca
şarkısı eski bir kavak yeli

kırılgan mevsimlerin odaları içimde
özenle tutarım
pamuk ipliğine bağlı uçurtmaları
utangaç bir çocuk kanatlanır gözlerimden
harflerin kanayan sözcükleriyle

düşler üreten geceye hazırım
giz odamda ince türkücü
sinsi baykuş kekre tat çoğaltır
?çıkmaz sokak? damlarında
çalar ürküntü çanını ayrılığın
yalnızlığın kollarında
yeni karanlıklar balkır

her rüzgâr
kahraman bir dağdan harmanlanır
yeni bir hüzün
geçer ışıklı avlulardan
çiçekli balkonlarından evlerin
sıyırır çatıların kırmızı kiremitlerini
böğürtlen kırlarında gül bakışlı güneş
çoğaltır umudu ve aşkı

yüzüm bahçeye olgun bakar
karartmalardan ve kuruntulardan çıkarım
gönençler içinde sevginin soylu kızı
düşler tutar gecelerimde. renkler imrenir
yılgı ve baskılardan uzak olurum

düşününce tuhaf bir hesap
ya da duyguları açığa çıkaran
o esrik zamanlar diye düşünürken
anımsarım birden nasıl düşer bu güçlü kale
gelenekçi bir tüfekle
yenilgi
kırçıl patikalardan geçen kalbim
alkışlar sevincin kelebeklerini
öfkemin yelesinde yumuk bir kedi
sevgiyi tetikler
aşk yeniler hücrelerini
ruh ülkemde!