Kim İşerse * Bedriye Aksakal

16.05.2013 / 00:00
Babam, olağan üstü tat alırdı şiirden. Güzel bir şiir yakaladı mı, gökyüzünün maviliğine bürünürdü. Bazı akşamlar yemekten sonra sevdiği şiirleri daha çok da yergi şairlerin şiirlerini bizlere okurdu.
5.1.1978 yılında Milliyet gazetesinde yayınlanan bir şiiri de not defterine yazmış. Şiir şöyle:
Biz felek adlı şu kamburun
Zararını görmüşüz
Türlü türlü halt eden
Pek çok kararı görmüşüz.

Kendini kadirşinas
Halka tanıtmış kimseden
Olmaz olsun yapan
Bin dert kenarın görmüşüz.

Langa baston yanında
Tıpkı sönmüş bir balon
Hayli toplantı komisyonlar
Hıyarını görmüşüz.

Şöyle baktıkça o sosyetik
Geçinen kimseden
Çingene ayısının ondan
Kibarını görmüşüz.

Kim işerse bu duvara
Koskoca eşşek yazar
Bu harfler altına
Abdest bozanı görmüşüz.

Dört duvar üstünde
Kubbeyle bezler bağlayıp
Bir ziyaret kah olan
Eşşek mezarını görmüşüz.

Bitmiyor hile ile huda
Her nedense bizden ah
Kargayı bülbül yapan birçok
Pazarı görmüşüz.

Biz ne sahneler görüp
Seyreyledik bazı celi
Çok peşin alkış tutmuş
İtibarın görmüşüz.

Bir gün eyler bin cefa
Bir gün bakarsın rom olur
Kahpe dünyanın ne kahpe
Nazlı yarin görmüşüz.

Defi gam etmek için
Akşamları çektikse de
Zamla burnundan getirmiş
İnhisarın görmüşüz.

Müslümanım der zekat vermez
Laiklik taslayıp
Vergi vermez
Tacün ihtikarın görmüşüz.

Sen mi kaldın Abidin berbat
Şu anlatan
Kaç kılı kırk yarmış
Türlü pazarın görmüşüz.
Babam, hüznü- öfkeyi- mutluluğu- özlemi… dizelerde arardı. Anadolu?yu şiirlerle dolaşırdı. Dostluklar kurarak, ulusallıkla, evrenselliği iç içe yaşardı. Akıp giden yaşam içinde toprağın bağrından kopmazken, karşılaştığı haksızlıklara boyun eğmezdi. Yüreği isyan ile dolarken, şiirler de durmadan limanı olurdu…
Yukarıdaki dizeler, günümüze dek güncelliğini hiç yitirmemiş.
Şu son yıllarda el etek öpenler o değin çok ki. Müslümanlığı ve laikliği siyasetçilerimiz kendi çıkarlarına göre yorumlamıyorlar mı ? Duvarlara işeyen eşeklerin dışında öyle çok eşekler çoğaldı ki. Hemde iki ?Ş? li EŞŞEKLER
NOT:
On yıl önce bu yazım köşemde yayımlandı. Geçmişte yazdığım yazıları okuyunca, bu yazımı, tekrar yazma gereği duydum. Birilerine armağan olsun bu yazım.