Karşılama * Güngör Tekçe

Sabah mısın
Uzun yolda gördüm seni
Kurtlanmış çikolatanın bodur ağacın ardında
Sıcaktı kırdı bahardı

Doygun ve kalıcıydı gecenin piyadeleri
Bekliyorduk
Bize dönüktü atları
Uzamıştı yüzleri evlerimize kadar
Sessiz ve kalabalıktık

Nasıl geldin
Ayrıntısız uzantısız doğrudan
Uyardın esneyen boşluğumuzu

Yabanıl kuşları gördün ve kavimler göçünü
Toprağın titrediğini
İlk bebeği ve çığlığı
Çivilenmiş yalnızlığı buzul ormanlarında
Ve doğacak olanı doğmamışın karnında

Nasıl sıyrıldın elinden bilgenin ve ozanın
Sonluya dönüştüren sonsuz değişkenliği
Kıstırıveren usuldan
Mavi yeşil ve kırmızı sözcüklerle

Sofrayı kurduk kaldırdık
Sakladık zeytinini
Yirmi mumluk ampullerde garlarda
Ambarında geminin
Biraz şaşkın
Ne de olsa çizgidışı bir dölünden gecenin
Bakmayı bilmez kendine
Acıkmıştır şimdi dedik

Ne çok armağan getirdin bize
Şöyle bırak yarım kalmış şiiri
Yakalanmamış bakışı
Çözülmemiş yazıtı da
Çiviye asabilirsin sisi
En çok korkunun bir de sevinin kıpırdandığı
Karanlık çağlardan beri

Sabah mısın sabah mısın sabah mısın
Sen o musun