Dünyayla Çektirilmiş Hiç Resmim Yok Benim * Özkan Mert

Defterime bir ağustos çiziyorum
buyur ediyorum bir ırmağı odama.
Saçlarım ve dudaklarım
hep ıslak.
Dünyayla çektirilmiş
hiç resmim yok.

İstanbul'dan tramvaya binsem
Venedik'te
denize çarpıyor ceketim.
İçinde ya ben varım
ya güvercinler.

Bir uçurtma anılarımız
Gökyüzünde
– ipini kim kesmiş ciletle?-
ne resmi var
ne adresi.
Belli ki bir güvercinin
kanatları arasında yanıyor
yüzümüz
Kızılayda bir çatı katında
kiremitlerin üzerinde
kırmızı şarap içmiştik İsmet Özel'le
68'de.
Yıldızlar gömleğimizi yırtmıştı.

Alnımda yaktığım arazi
kırlangıç çığlıklarıyla sürükleniyor.
Hayatım sürükleniyor. Dişlerinde
yeni yağmurlanmış
taze çimen kokusu taşıyan
bir at'ın sıcak soluğu oluyorum.

Ve böylece sokuluyor tabutum
yeni bir şiire.
Ellerim ve boynum bırakıyor beni
ama şiir bırakmıyor.

Bir elma büyüklüğündeki sakallarım
şampanya renginde…