Dünkü Çocuklar…

Sevginin çok çeşitleri var ama çocuk sevgisi çok çok farklı.Tarifi zor gerçekten…
Kentimiz bugünlerde rengarenk cıvıl cıvıl. Okullarda yapılacak etkinlikler dolayısıyla, evlerde
de çocuk bayramının heyecanı var. Ne giyecekler, neler yapacaklar? Kendi çocukluğumu hatırladım. Hala 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda büyük bir heyecan duyarım.
* * *
Bu bayrama sahip olmak da gerçekten büyük bir ayrıcalık. Çocukların Milli Egemenlik Bayramına dahil edilmesi çok değer verilmesiyle açıklanabilir ancak.Büyük Önder büyüklüğünü çocuklara verdiği değer ile göstermiş. Şu sözüne bir bakın:”Türkiye Cumhuriyeti’nin, özellikle bugünkü gençliğe ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün Batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, Ey Türk çocuğu!O kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! Bu belli.Fakat zekanı unut!…Daima çalışkan ol!..”
* * *
Daima çalışkan olmak çok önemli evet ama eğitimde fırsat eşitliği de önemli.
Sürekli sınavlarla boğuşan, boğuşmak zorunda kalan çocuklarımız acaba kimin umurunda…
Sistem çocuklarımızı öyle bir cendereye sokmuş ki, çıkarabilene aşk olsun. Batı senden ileri
ise bunun sorunlusu sen değilsin diyor Atatürk, seni layıkı ile yetiştiremeyenlerindir.Köy
Enstitülerinin kuruluş yıldönümüydü 17 Nisan. Hem eğitimde fırsat eşitliğini, hem de köy çocuklarına üst düzey bir eğitim sağlayan projeydi Köy Enstitüleri. Eğer devam etseydi bugün
bu durumumuzdan fersah fersah ileride olmaz mıydık? Olurduk. Şimdiki eğitimciler yarınki
nesillerin sorumluluğunu taşıyorlar. Dünkü çocuklarız hepimiz, neden unutuyoruz bunu?
* * *
Umut Yıldızları projesi çerçevesinde sokakta çalışırken mesleki kurslara alınarak belgeli meslek sahibi yapılan çocuklarımızla ilgili proje ne kadar anlamlı! Bir meslek sahibi olmaları
demek hayatlarının kurtulması demek değil de nedir? Bu projeyle çocukların yaşamlarını kur-
taran ve onlara yeni bir şans vererek yaşamlarını anlamlı ve yaşanır kılan başta Valilik Maka-
mımız ve İl Emniyet Müdürlüğümüze gönülden tebrikler…Özellikle Emniyet Makamlarımı-zın verdiği destek dikkat çekici. İşleri başlarından aşkın olmasına rağmen çocukların üzerine
özellikle eğiliyorlar. Maçlara çocukları getiriyorlar. Hastalık başlamadan önlemini almaya ça-
lışmaya benzeyen bu çaba sonuç veren bir çabadır. Keşke tüm kurumlar örnek alsa…Projenin
ismi gibi onlar da çocukların umut yıldızı olmuşlar.Yıldız yıldız parlıyorlar.
* * *
KADINA ŞİDDET TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR

Kadın patronları haraca bağlayan çete mi ararsınız.
Sevgisine karşılık vermeyen ve telefonlarına çıkmayan kızı markette bıçakla rehin alanı mı
ararsınız? Kadına yönelik şiddet tüm hızıyla, hız kesmeden hatta tam gaz sürüyor.
Banka işlemlerinde annenizin kızlık soyadının sorulduğu ve bunun hiç sorgulanmadığı bir ülke burası. Sorulara kıtlık gelmiş gibi annenizin kızlık soyadı soruluyor. Kız- kadın, evlenmiş evlenmemiş, evli kadın-bekar kadın, dul kadın…Kafalar ve zihniyetler değişmedikçe, kadınlar bayrak yarışı babadan alınıp kocaya teslim edilen sahiplenilecek bir mal olarak görülmedikçe ve bu zihniyet değişmedikçe kadına yönelik şiddet sürecek. Biz bunu önleyemeyeceğiz. Bilinmeli ki işyerinde kadına cinsel tacizde Avrupa üçüncüsüyüz.Üçüncülüklerimiz başka alanlarda olmalı oysa. Kadına yönelik her türlü şiddette en son ülke olmalıyız örneğin. Büyük işler hiç ölmeyecekmiş gibi çalışmakla başarılabilir, diyor Venvenarues.
Eğer gerçekten kadının hak ettiği yere gelmesini istiyorsak ki istemeliyiz, yorulmadan, tüken-
meden bu amaç için çalışacağız demektir.Her büyük iş için olduğu gibi…