Dionysos Şiir Ödülü * Bedriye Aksakal

AKSAKAL'CA
14.12.2012 / 00:00
Gözlerimi kapatsam
Cenneti düşünsem
Denizli?yi görürüm
Haney evleri
Bahçeleri bağları
Elmayı narı
Ak kara dut
Erik
Cengiz Bektaş?ın bu dizelerini okurken, çocukluğum ve yoklar arasına katılan bahçelerimizi, bağlarımızı düşündüm.
Şairin dizeleri 1 Aralık 2012 günü Salihli?de dolaştı. Zafer Keskiner?in adı verilen salonundan, dışarılara taştı.
Şiir İkindileri?nin kırk sekizincisinin onur konuğu, şair mimar Cengiz Bektaş?tı.
Bedri Rahmi?nin dediği gibi: ?Güzel kokan bir can reis.? Bu güzel insanı yıllar önce Manisa?da tanıdım. Mimarlık ile ilgili bir yaz okulunda Manisa?da bulunmuştu. Daha sonra öğrencilerimin düzenlediği Cengiz Bektaş gecesine gelmişti. Spil?den Esintiler kitabımın da ön yazısını yazmasıyla beni onurlandırmıştı. Cengiz Bektaş insan sevgisin önde tutan bir kişiliğe sahip. Oysa o çok yönlü bir kişi. Yine Bedri Rahmi?nin deyişiyle : ?Cengiz Bektaş, Avrupalar?da okumuş ama, Anadolu ekiniyle yoğrulmuş Hitit, Frig, Lidya? Kayralı ananın, Kibele?nin oğlu??
Kibele?nin oğlu sanı ona öyle güzel yakışıyor ki. O oğul, mimarlık alanında dokunduğu her şey sanki canlanıyor. Bu nedenle Ağa Han ödülü aldı. Öyle çok ödülleri var ki, saymakla bitmez.
Ben, Cengiz Bektaş?ı şiirleriyle tanıdım önce. Şiirlerinde yaşadığımız toprağı sevdalı olduğundan, şiirini de müthiş derin işliyor. O yazdığı şiirleriyle insanı sevdiğini bıkmadan usanmadan dile getirir.
Şiir alıp, şiir veren Bektaş?ın tüm kitapları bende var. Zeytinli Fırın Sokağı?nı ne değin çok sevmiştim okurken. Daha sonra diğer şiirlerini.
Gediz üzerine yazdığı şiirini de Gediz dergisini çıkarırken göndermişti. Şiiri okurken, açıldı el ele dağlar ve dolaştım koyaklarda sonra kendimi Gediz?in içinde buldum:
AÇILIR EL ELE DAĞLAR İKİ YANA
GEDİZ O KUCAKTAN BU KUCAĞA
DOĞURUR DURMADAN
DOĞURUR IŞIK
BÜTÜN TANRILAR GİBİ DİŞİ
Gediz binlerce yıl akıp giderken, Bektaş?ın şiirleri de Gediz olur. Şiirler yalnız Gediz ile akmaz. Kuş Evleri?ne de dolar. 2011?de Çıkan ?Kuş Evleri? kitabının sunumunda şunları yazar şair:
?Sevgisizliğe, yabancılaşmaya neden itili insanoğlu? Daha sonra sunu söylüyor: ?Hiçbir çıkar gözetmeksizin/ yalnızca karşısındakini/ korumak istediğinden doğan/ ?kuş evleri? üzerinde/ düşünmek bize kimi/ unuttuklarımızı anımsatabilir.?
Cengiz Bektaş, kuşu, çiçeği, börtü böceği ağaçlarla yaşarken onlarla sarmaş dolaş olur. Şair ören yerlerine de sevdalıdır. Kaz dağı can yoldaşıdır. Bu kez de Sennur Sezer?e kulak verelim:
?Cengiz Bektaş?ın şiiri doğanın, yapı öğelerinin, çevrenin ve söylencesel tarihin sıcaklığını okura duyurur:
Kaz dağı
Sarı Kızın eteği
Yaktım Ocağı
Kerpicin insan sıcağında
Ateşi dinliyorum
Toprağı
Birikmeleri
Karısının gözleri önünde ber yalaz
Bizi savunan
Hektor
Aydınlanan yüzüm
Yedi bilgeler
Tales
Cengiz Bektaş kendini öyle aşmış ki. Hani derler ya: olgun başağın başı yere değer? diye. Çok insancıl olan şair; yaşama saygı duyan ender insanlardan biridir.
GEaxDİZ?İN KOYAKLARINDAN, BOZDAĞ?IN ESİNTİSİNDEN SEVGİLER SANA CENGİZ BEKTAŞ?