Deve Güreşleri Üzerine

Dünyanın hiçbir ülkesinde yapılmayan “DEVE GÜREŞLERİ” ülkemizin en güzel kış sporları ve eğlencesi olarak merkezi Ege Bölgesi olmak üzere Çanakkale'den – Mersin'e kadar Akdeniz Bölgesinin de içine olarak Aralık, Ocak ve Şubat aylarında mahalli tertip heyetleri tarafından yıllardır organize edilmektedir.
İlkönce devecilerin kendi aralarında iddialı kış eğlenceleri kabilenden yaptıkları bu açık alan oyunları halk tarafından halk benimsenince iddia deve güreşlerinin gelişmesine yol açtı. Dünyanın birçok ülkesinde yetiştirilen develer genelde iki amaçla, bir yerden diğer yere yük taşımakta ve etinden yararlanmak üzere kullanılmaktadır. Ancak, ülkemizde özel yetiştirilen ve eğitilen “TÜLÜ” denilen erkek develer alanlarda güreştirilerek ayrıca değerlendirilmiş ve geleneksel hale getirilmiştir.

İlk zamanlarda yapılan güreşler hiçbir çıkar gözetmeksizin sadece ün yapmak gayesi ile yapılmış, hatta güreş yapan deve sahipleri güreşe katılan deve ve devecilerin tüm masraflarını şan olsun diye çekmişlerdir. Bu güreşler eğlence kabilinden yılda üç-dört defa tekrarlanırdı. TÜLÜ tabir edilen erkek develer, tek hörgüçlü dişi yoz deve ile çift hörgüçlü BUHUR adı verilen erkek develerin eşleşmesinden meydana gelmiştir. Bunlar 5 ile 6 yaşına geldiği zaman güreşmeye başlarlar. Ve 20 yaşına kadar güreşirler. Normal ağırlıkları dörtyüz-beşyüz kilogram olan develer iyi bakım sayesinde bin-binikiyüz kilograma kadar çıkarılır. Güreş develerine buğday, arpa,yulaf ve burçak gibi yiyecekler uygulanır. Yaz mevsiminde bunlarla beslenen develer sonbaharda gelişir, kızmağa başlar. Kızmağa başlayan develer özel yaptırılan havutla (Deve Semeri) havutlanır. Havutun güreşte faydası büyüktür. Çünkü deve rakibini bununla ittirir, ondan güç alır. Havutsuz deve güreşemez. Kızan develerin ağzından köpük gelince deve güreşe hazır demektir.

Develer güreşlerine ve yaşlarına göre pehlivanlar gibi ayak orta ,baş altı, baş devesi olmak üzere sınıflandırılır. Altı katagoriden oluşan güreş de deve kendi sınıfındaki TÜLÜ ile güreşir. Develer yaptıkları güreşe göre isim alırlar. Sağdan güreşen develer sağcı, soldan güreşene solcu, ayak oyunları yaparak rakibinin ayağına çengel alıp oturan develere çengelci, rakibinin başının döşünün altına alıp oturan bağcı , rakibini yıkmak ve kaçırmak için yan yana gelip ittiren ve başıyla ayaklarını yoklayan develere tekçi denir. Bunların içinde en makbul olan şekil tekçi develerin güreşidir. Bunlar rakiplerini ya yıkar yahut kaçırırlar.

Güreş tertibinde tertip heyetinin seçeceği iki-üç kişilik grup deve sahiplerine gidip onları güreşe davet eder ve fiyat üzerinde konuşulur, anlaşma sonucu senet alınır. Devecilere verilen yol parası devenin namına göre değişir. Güreş başlamadan önce güreşe katılacak develer güreş yapılacak beldeye getirip halka teşhir edili,yakın köylere gezdirilip güreş yeri duyurulur. B u oyunlar nadir olarak bayramda genellikle cumartesi, Pazar günleri halka açık yapılır. Güreş meydanları genelde mevcut spor sahalarıdır. Olmayan yerlerde ise herhangi bir meydanda yapılır. Güreş sahalarında ölçü aranmaz, yeter ki etrafı uçurum olmasın. Daha ziyade şehir dışı düzlükler güreş için uygundur.

Güreşlerde davul ve zurnanın ayrı bir önemi vardır. Deveyi coşturup, aynı zamanda şenlik olduğunun ilanıdır. Davulcular bu coşkuyu güçlendirmek için tüm hızları ile Köroğlu türküleri çağırırlar. Bu sesi duyan develer coşar ve rakibiyle daha iyi güreş yapacak hale gelir. Güreşten bir gün önce güreş tertip heyeti toplantı yaparak kendi aralarından veya güreşten anlayanlardan beş kişilik Hakem Heyeti, on kişiden oluşan urgarcı grubu(deve ayırıcı), iki kişi ağız bağcı(güreşen develerin ağzını bağlayan), iki ağız bağı kontrolcüsü ve yeteri kadar bilet satıcısı seçerler. Bunlar görevleri tertip heyeti tarafından tebliğ edilir ve kollarına bant takılır. Güreş günü Hakem Heyeti kendi aralarında toplanarak güreşe katılan develeri tesbit eder ve hangi devenin koşullara göre hangi deve ile güreşeceğini gösterir listeyi hazırlar. Bu liste Hakem Heyeti dışında hiç kimse tarafından bozulamaz. Güreş ayak develerinden başlayıp sırayla orta, baş altı, başa doğru gider. Güreşecek develer güreşe çıkmadan önce alanda kurulan yayım organından CAZGIR tabir edilen kişi tarafından manilerle anons edilerek halka isimleri ve geldikleri yöreler bir tanıtım havası içinde ilan edilir. Güreş bitinceye kadar takdimci mahiyetinde olan Cazgır günün en renkli kişisi olarak maniler, espriler içinde 15-20 dakika süren her güreşin sonucunu spor spikeri gibi halka duyurur.

Güreşen develer birbirleriyle kıyasıya güreşirler. Bazı olacak tehlikeleri önlemek amacıyla develerin ağzı bağcılar tarafından burnunun dört parmak üstünden iple bağlanır ve diğer ekipçe denetlenir. Bu suretle hayvanların birbirlerini ısırması önlenir. Develer alanlarda adeta pehlivanlar gibi birbirlerini oyuna getirmeye çalışarak ya bağ alıp otururlar veya ayağına çengel takarak çöktürürler. Bu süre içinde bağıran deve Cazgır tarafından yenik ilan edilir. Güreş anında bazı develer yıkılır, bazıları ise kaçarlar. Bunlarda yenik gruptan sayılırlar. Karar daima Hakem Heyetinindir. Galip develerde gururlu bir böbürlenme sezilir ve dört ayağını bir araya getirerek döğünür ve başı dik haşmetle alanı terk eder. Güreşe son tespit edilen galip develere mutlaka halı verilmesi adettir ve bu halılar havutuna atınca deve başarısını bir daha sezinler.

Bu sistemle zamanımıza kadar gelen geleneksel “Deve Güreşleri” genelde hayır, okul yaptırma gençlik-spor ve dernek ve klüpleri tarafından o beldenin eksiklerini tamamlanmak üzere tertip edilmektedir. Ancak son yıllarda ülkemizde av turizmi ile dalgalanmaya başlayan kış turizmi hareketlerine eklenen”DEVE GÜREŞLERİ” ilk olarak ilçemizde mevcut festivaller kapsamına alınarak turizm açısından değerlendirilmiş bulunmaktadır. Çevre illerde de kış aylarında deve güreşleri tertiplenmektedir. Ancak büyük bir organize ile yapılan Şelcuk Deve Güreşleri Festivalinin yabancı turistler takip etmekte, ilgi duymaktadır.