Çocuğa Çocukluk Öğretilemez

Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Üre, ailelerin, çocuklarını yetiştirirken geleneksel bir yol izlediklerini söyledi.
Genellikle çiftlerin, anne ve baba gibi önemli bir pozisyona sahip olmadan önce bir eğitimden geçmediklerini belirten Üre, ''Çiftler geleneksel olarak kendi anne ve babalarından gördükleri şekliyle çocuklarını yetiştirmeyi tercih ediyorlar'' dedi.
Çocuk yetiştirme konusundaki yanlış uygulamaların sosyal açıdan kusurlu çocukların yetiştirilmesi sonucunu doğurduğunu kaydeden Üre, yapılan en büyük yanlışın ise çocukların üzerine aşırı derecede düşülmesi ve sürekli koruma duygusuyla hareket edilmesi olduğunu anlattı.
Bu tür davranışların çocukların geleceği üzerinde olumsuz etkileri olacağını ifade eden Üre, şunları söyledi: “Çocuklarda merak duygusu çok fazladır. Bu duyguyu kimse önleyemez. Ama çocukların merak duygusu, korkutularak veya şartlı bir şekilde sevgi gösterilip, (uslu olursan seni severim, iyi çocuk ol) diyerek yok edilmemeli. Uslu çocuk sakatlanmış çocuktur. Çocuğun doğasında uslu durmak diye bir şey olamaz. Çocukların bu dünyayı acele keşfetmeleri gerekiyor. Uslu duran çocuk iyi terbiye edilmiş gibi geliyor ama bu doğru değil. Bu çocuk korkutulmuş çocuktur. Çocuklar özerk yetiştirildiği ve sevildikleri hissettirildiğinde kendilerine güven duyguları daha çok gelişir.''
''ÇOCUĞA ÇOCUK OLMAYI ÖĞRETMEYİN''
Annelerin çocuklarına ''çocuk olmayı'' öğretmemeleri gerektiğini vurgulayan Üre, ''Çocukların yetenekleri sınırsızdır ama anne ve babalar kendi istedikleri çocuğu yaratmak için sınırlar koymamalı. Çocuğun o yaşlarda yaptığı her şey doğrudur'' dedi.
Çocuğa istediği gibi davranma özgürlüğü verildiği zaman (yapabilirim) duygusunun geliştiğini dile getiren Üre, özerklik duygusunun kesinlikle çocukluk çağında kazandırılması gerektiğini kaydetti.
Çocukluğunda özerklik duygusunu yeterince yaşamamış kişilerin, gelecekte hep birilerinin kendisini yönetmesini isteyeceğini anlatan Üre, ''Kendi iradesiyle bir şeylerin üstesinden gelmeyi öğrenmeyen çocuklar bağımsız iş yapamazlar. Birilerinden yardım, destek ve onay beklerler. Bu yapıları onları yöneten değil, yönetilen yapacağı için memur olmak için çalışırlar. Özerklik duygusu gelişen çocuklar ise kendini bağımsız hissedeceği işler yapmayı tercih eder'' diye konuştu.
Üre, kendisiyle barışık, güleryüzlü, kendi sorunlarını kendisi çözen, başarılı çocuklar yetiştirilebilmesi için en önemli görevin öncelikle ailelere, daha sonra ise öğretmenlere düştüğünü sözlerine ekledi.