Ölmek Yasak * Attila İlhan

daha önce bıçaktan hiç su içmedim hiç kısılmadı kerpetene bıyıklarım gururlu bir gemiyim oldum bittim sabah olur yelkenlerimi saklarım özgürlük dediğim yerde demirledim üstüme varma bulutları tutamam böyle paldır küldür gideceklerdir gelmezsen farketmez kimseyi aramam asıl sevdiklerim en içimdekilerdir onlarla yaşarım eğer yaşarsam olur mu…

Mustafa Kemal * Attila İlhan

dağ başını efkâr almışgümüş dere durmaz ağlargözyaşından kana kesmiş gözlerimben ağlarım çayır ağlar çimen ağlarağlar ağlar cihan ağlarmızıkalar iniler ırlam ırlam dövülüraltmış üç ilimiz altmış üç yetimyıllar gelir geçer kuşlar gelir geçerher geçen seni bizden parça parça götürürmustafa'm mustafa kemal'im diz dövdümgözlerim şavkı aktı sakarya'nın…

Mahur Beste * Attila İlhan

Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnızO mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırızGitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hızYalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasızO mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardıGüneşten ışık yontarlardı sert adamlardıHoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardıGittiler…

Aydınlık Neyin Oluyor Senin * Attila İlhan

aydınlık neyin oluyor senin gökyüzü akraban filan mı beni bulur bulmaz gözlerin şimşek çakıyorum yalan mı yüzünde yalazını gezdirdiğin saçlarından tutuşmuş orman mı akla ziyan bir şey elektriğin ayışığı mavisi dudaklarından mı o ışık zenginliği mi giyindiğin uzay tozları mı yıldızlardan mı elime dokunduğu an…

An Gelir * Attila İlhan

an gelir paldır küldür yıkılır bulutlar gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet o eski heyecan ölür an gelir biter muhabbet çalgılar susar heves kalmaz şatârâbân ölür şarabın gazabından kork çünkü fena kırmızıdır kan tutar / tutan ölür sokaklar kuşatılmış karakollar taranır yağmurda bir militan ölür an gelir…

Cinayet Saati * Attila İlhan

Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu Dört bıçak çekip vurdular dört kişi Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu Deli cafer ismail tayfur ve şaşı Maktulün onbeş yıllık arkadaşı Üçü kamarot öteki aşçıbaşı Dört bıçak çekip vurdular dört kişi Cinayeti kör bir…

Ben Sana Mecburum * Attila İlhan

Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur? Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun Sevmek kimi…

Elde Var Hüzün * Attila İlhan

söyleşirevvelce biz bu tenhalardaziyade gülüşürdükpır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarınınne meseller söylenirdi mercan koz nargilelerzamanlar değiştiayrılık girdi arayahicrana düştük bugünah nerde gençliğimizsahilde savruluşları başıboş dalgalarınyeri göğü çınlatan tumturaklı gazellerelde var hüzüno şehrayin fakat çıkar mı akıldançarkıfeleklerin renk renk geceye dağılmasısırılsıklam aşık incesazkadehlerin mehtaba kaldırılmasıadeta düğünhayat…

34 Fn 346 * Attila İlhan

geceyarıları tenhadır buraları ne in ne cin kırmızı lambası sanki kan damlası demiryolu geçidinin dağılmış su dumanı şimşekli bir karanlığa yağmurun altında çınar çınarın altında o karaltı bırakılmış bir araba 34 FN 346 sağ arka lastiği yırtılmış camlarında kurşun delikleri içinde barut kokusu var hala…