Süleyman * Attila İlhan

Öbür ışıkları getir hadi süleymanBulvarın ortasında dur bağırmaSenin için bir yağmur hazırladımHadi ışıkları getir yağdıracağım Al bu nisan akşamını benimkini verSual sorup durma sevmiyorumÖbür ışıkları getir hadi getirKaranlıktan korkuyorum karnım ağrıyor O kadını da getirsene portakal yiyenPorselen dişli kadını hani pantolon giyenDur dolmabahçe saatini dinleyeceğimOnikiyi…

Usturanın Ağzında * Attila İlhan

yıllar var ki serçeleri unutmuşumüzerimden gökyüzünü almışlar gibiasfaltların karanlığında boğulmuşumufacık oysa hep böyle uçuşurlarmışkarlı ağaçların arasındaki alfabemdekiiyimserlikleri bir türlü anlaşılmamış yıllar var ki serçeleri unutmuşumkuruş kuruş beni vurmuş öldürmüşlerboşa çıkmış başkaldırmam sarhoşluğumonlarsa benim için ışık biriktirirlermişşafak kapılarında gülüşürmüşlerçocuk zenginlikleri hiç bitmemiş

Yağmur Gemileri * Attila İlhan

o gemiler ki yağmur taşırgece sabaha karşı birdenkorkularımıza bulaşırgök gürültüsüyle derindeno gemiler ki yağmur taşırgözümüz kamaşır şimşeğinden o gemiler ki başkalaşırçelişkinin diyalektiğindengücü çok sonra anlaşılırinsana eklediğindeno gemiler ki başkalaşırgelişir değiştirdiğinden o gemiler ki şafağa ulaşırümitlerimizin ateşindendevrimden devrime yanaşırnasıl da büyür kendiliğindeno gemiler ki şafağa ulaşırbir…

Yanılsama * Attila İlhan

hiç görmediğim gökler vahşi yeşilağır şehirler oturmuş altınaiçinden sular geçiyor erimiş camparıltıdan göz gözü görmez olmuş bu kız sevdiğim o kız değilbir başka yüz takmışlar suratınakendisiyle kavgalı sabah akşamkirpikleri maviymiş dudakları mormuş insanlarla yanılmış eski sahilşarkılar asılı günün her saatınehangi rastladığıma kimi sorsamkimin kim olduğunu…

Yasak Sevişmek * Attila İlhan

öteki kapımdan gel bunu açamazsıneski gözlerinle gel öldürmek vakti gelhem tetik bulun ardında biri olmasınhanidir ben bu evde saklanıyorumadımı değiştirdim başka bir adla yaşıyorumgece gündüz siyah gözlük kullanıyorumöteki kapımdan gel bunu açamazsınsabaha karşı gel bütün gözlerinle gel pancurların gerisinde kararıyorumiçime belalar doğuyor sonbahar doğuyortelefonda sesini…

Yirmibeşinci Kısım * Attila İlhan

Işıkları söndür suna suVapurları duyacağız haDün gece uykumda sıçradımBeni mi çağırdın suna suNereye gideceğiz ha Yabancı değil ben kaptanımAç kapıyı suna suBüyük yağmurda ıslandımŞarabın var mı suna suSabahı bulacağız ha Kadehini dinleme çıldırırsınElimden gelmeyen bir oBütün trenleri kaçırdımSaatin kaç suna suYarın öleceğiz ha

İki Yüzlü Melek * Attila İlhan

sayende sayeban olduk İstanbul şehrisayende sebil olduk aç kaldık sefil oldukyıldızlar dem çekti güvercinler gibi başucumuzdave yaktı perişan eyledi sine-i sad-paremizisaplanıp hançer misali bir hilalsokaklar serseri biz serseriyüksekkaldırımdabir cezayir şarkısını dile getirdi plaklarcadde-i kebir: bütün ışıklarını yakmış bir gemidirsinemalar nerdeyse boşalacaklar vay anam vaysen ne…

Issızlığın Çığlığı * Attila İlhan

cam ipliğinden sıkı dokunmuşturkristal vitrindeki bu loş kadınsoğuk tenhalığında kaşları alnınınince bir hayretle sanki donmuşturyansımaları sokağa vurmuşturkafasındaki müstehcen dazlaklığınsedef boşluğunda aralık ağzınınsevişmelere çağrısı korkunçtur taşralı bir 'köpek' buna tutulmuştursimsiyah bir ünlem önünde camlarınher gece jiletle kazıyamadığınkaç kere kaçırmayı filan kurmuşturçünkü kadınlar gözünü korkutmuşturkraliçesi budur yalnızlığınürettiği…

İstanbul Ağrısı * Attila İlhan

Kanatları parça parça bu ağustos geceleriYıldızlar kaynarkenŞangır şungur ayaklarımın dibine dökülenSenEğer yine İstanbul'sanYine kan kopuklu cehennem sarmaşıkları büyüteceğimPançak pançak şiirler tüküreceğimDemek yine benLimandaki direkler ormanında bütün bandıralar ayaklanıyorKapı önlerinde boyunlarını bükmüş tek tek kafiyelerYahudi sokaklarını aydınlatan Telaviv şarkılarıMavi asfaltlara çökmüşDiz bağlıyorEğer sen yine İstanbul'sanKirli dudaklarını…

Zeynep Beni Bekle * Attila İlhan

zeynep beni bekle / gece ağaçlarınayağmur çiseliyorum / cam tozu su beyazıyalnızlığını mutlaka değiştireceğimbir yaprak halinde süzülüp saçlarınaeski teşrin'lerden / kederli kırmızızeynep beni bekle mutlaka döneceğimsöyle kim önleyebilir buluşmamızı geceleyin ışıkları söndürdüğün zamanbenim şiir kitaplarından sızan aydınlıkelinde uyuyakaldığın heyecanlı romanpancurların çarpıldığı lodos gecelerirüzgârın değil benim…

Şahane Serseri * Attila İlhan

yolumdan çekil yavrumbağlasalar duramamdemir asa demir çarık dedimneyleyim!yolculuk dedimağaçlara tünedi yine akşam kargalarla birrüzgar kendini yerden yere vuruyorkırık dökük yıldızlar belirli uzaktantelsiz mevceleri ardım sıra koşturuyoranamdan yolcu doğmuşumyedi dağın yolları kalbimden geçersalkım salkım mısralar gelir içimdendudaklarımda yağmur damlalarıalır beni yollar beni alır gider anamdam yolcu…

Şeyh Bedrettin – İ Simaviye Gazel * Attila İlhan

varsa devran içinde devran bu devranın devranıyız biz o canlar ki cananından taşra düşmüştür cananıyız biz gönül mahzun ay karanlık yıldızlar gözden nihan olsa da arşı ferşi ışıktan titretecek bir aydınlık imkanıyız biz ince bir yağmura gerçi asılmıştır -serez'in esnaf çarşısı'nda- uzadıkça uzar gölgesi darağacından…

Şubat Yolcusu * Attila İlhan

seni kim çizebilir şubat yolcusuyalnız akşam olsun dağınık olsunceplerinde bozuk bir bulut uğultusugeceleyin dörtte bir ölüm korkusudörtte dört sabaha karşı yağmursunseni kim çizebilir şubat yolcusubütün çizgileri bozuyorsun

Kimi Sevsem Sensin * Attila İlhan

kimi sevsem sensin / hayretsevgi hepsini nasıl değiştiriyorgözleri maviyken yaprak yeşilisenin sesinle konuşuyor elbetyarım bakışları o kadar tehlikelisenin sigaranı senin gibi içiyorkimi sevsem sensin / hayretsenden nedense vazgeçilemiyor her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvetsarışın başladığım esmer bitiyoranlaşılmaz yüzü koyu gölgelidudakları keskin kırmızı…

Duvar * Attila İlhan

– bu şiir ikinci dünya savaşı içinde kahredilen bütün dünya duvarları için yazılmıştır.- ben bir duvarım hiç güneş görmedimsen hiç güneş görmemiş bir başka duvaryüzümüz benek benek tahta kurusundanve sinemiz baştan başa ak üstünde karalar– kelepçeden kahroldu kahroldu bileklerim– sıyrılıp çıktım artık ölüm korkusundan– dilim…

RüzgÂr Gülü * Attila İlhan

önümden çekilirsen istanbul görüneceknerede olduğumu bileceğimsisler utanacak eğilecekağzının ucundan öpeceğimsaçına kalbimi takacağımavcunda bir şiir büyüyeceknerede olduğumu bileceğim bu çıplak geceler yok mubu plak böyle ağlamıyor mucamları kırmak işten değildelirecek miyim neyimkirpiklerimden mısra dökülüyorkenya'da simsiyah yalnızımyoksul bir şilepte gemiciyimmalezya'da yük bekliyorumönümden çekilirsen istanbul görüneceknerede olduğumu bileceğim…

Sana Ne Yaptılar * Attila İlhan

O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin Seni görür görmez özgürlüğümden utandım Söyle ne içersin, çay mı kahve mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım. Saçların uzundu, omuzlarına akardı Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından Onlar…

TUTUKLUNUN GÜNLÜĞÜ'NDEN * Attila İlhan

/ salı gecesi / kara bir balta buldu akşam vuracak noktayıhücreler doldu bir ıslık en yakın maçka tramvayıkim bırakmış yalnızlığıma bu hüzzâm şarkıyıkimin bu karanlık kimler sürgülemişler kapıyıinsan olan bağlar her koptuğu yerden yaşamayı daktilolar camları bulutlu sorgu odalarında didiklemez mi özgürlüğünü sansaryan hanı'nda küflenir…