BURSA NUTKU ATATÜRK'E Mİ AİT? * Ülgen Zeki Ok

Kasım 11th, 2012
Atatürk?ün tartışmalı ?Bursa Nutku?nu araştırırken, Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç?in yaptığı güzel çalışmaya rastlayınca, özetleyip paylaşmanın yararlı olacağını düşündüm:
Haberi aldığında İzmir?deydi; CHP?nin Karşıyaka?da vereceği baloya katılacaktı ki? Bursa?daki olayı duydu?
İki gün önce, 1 Şubat 1933 Çarşamba günü, Bursa Ulu Cami?den çıkan 100 kadar kişi, ?Ezan her yerde Arapça okunurken, neden bir tek Bursa?da Türkçe okunuyor?? diye bağrışarak önce müftülüğe, ardından Hükümet Konağı?na yürümüşler; polisin müdahalesiyle, bir olay çıkmaksızın dağılmışlardı.
Yüz hatları gerildi ve talimatını verdi: ?Başvekil Paşa?yla temas kurun, bana Afyon?da katılsın! Tren hazırlansın, bu gece Bursa?ya hareket ediyoruz.?
İsmet Paşa bu kadar telaş edecek bir olay gibi görmemişti olanları? Ancak, bir yıl kadar önce Kadir Gecesi?nde Ayasofya?da yatsı namazından sonra Mevlidhan Heyeti, önce Mevlid ve arkasından Kuran?ı Türkçe olarak okumuşlar, radyodan yapılan canlı yayın bütün ülkede büyük yankı yapmıştı. İki gün sonra, 5 Şubat?ta Süleymaniye Camii?nde ilk ?Türkçe hutbe? okunmuştu. Yaklaşık bir yıl sonra Cumhuriyet?e bir mesaj mı verilmek isteniyordu?
Bursa?ya varıldı? Olay, korktuğu ölçüde planlı, örgütlü bir olay değilse de, eylem Cumhuriyet yasasına aykırıydı, buna karşın kimse tutuklanmamıştı. Derhal Savcı, Hakim ve Müftü görevden alındı.
Ertesi gün resmi demeç verildi: ??Bursa?ya geldim. Olay hakkında ilgililerden bilgi aldım. Olay aslında fazla önemli değildir. Herhalde gericiler, Cumhuriyet Adliyesi?nin pençesinden kurtulamayacaktır. Olaya dikkatimizi özellikle çevirmemizin nedeni, dini siyaset ve herhangi bir kışkırtmaya vesile etmeye asla hoşgörü göstermeyeceğimizin bir daha anlaşılmasıdır.?
O akşam bazı Bursalı yöneticiler, olayı yumuşatıp gönlünü alma çabasıyla Çekirge Köşkü?nde Atatürk, İnönü ve arkadaşlarına yemek verdiler. Gençlerin çoğunlukta olduğu salonda konu ?irtica ve devrimler?di.
Gençlerden biri ??Bursa Gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıtaya ve adliyeye olan güveninden ötürü??demeye kalkınca Atatürk, gözlerini gence dikti ve sonradan ?Bursa Nutku? olarak bilinen şu sözleri bir çırpıda söyleyiverdi:
?Türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, ?Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.? demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ?Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir? diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, ?Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım? diyecek.
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ?Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.?
İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!?
Sofrada not alınmadığından, bu konuşma ?Atatürk?ün Söylev ve Demeçleri? arasında yer almaz. Sofradakiler, bu metni daha sonra ortaya çıkarmışlardır. Bu metnin Atatürk?e ait olmadığını söyleyenler varsa da; söylem, Büyük Nutuk?un sonunda yer alan ?Gençliğe Sesleniş? (Hitabe) ile tamamen paraleldir.
1935?te bir dergide yayımlanan bu ?Nutuk?, 1947?de Rıza Ruşen Yücer?in ?Atatürk?e Ait Birkaç Fıkra ve Hatıra? kitabında yer alır. 1949?da İzmir?de 2. DP Büyük Kongresi?nde Celal Bayar tarafından okutulur. 1966?da Bornova Asliye Hukuk Hakimliği, böyle bir nutkun var olup olmadığının tespiti için görüş isteyince, Türk Tarih Kurumu Yönetim Kurulu şu sonuca varır: ?? bu sözlerin Atatürk?ün 1933 Şubat?ında Bursa?da yaptığı konuşmadan mealen alınmak suretiyle çeşitli tarihlerde basılmış olduğu kanaatine oybirliğiyle varılmıştır.? 1975?de ise Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi?nin bilirkişi olarak görevlendirdiği dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Enver Ziya Karal ve Prof. Dr. Sami N. Özerdim, mahkemeye bu metnin Atatürk?e ait olduğunu gösterir bilgi ve belge sunarlar?
Sonuçta, Bursa Nutku?nun Atatürk?e ait olduğu kesindir.
Yorum yapmayacağım?
Gerek var mı ki?

Haftanın sözü: ?Bütün ümidim gençliktedir? (Mustafa Kemal Atatürk)