Besinlerin Uzun Yolculuğu

Besinler ağız yoluyla vücudumuza girdikleri andan itibaren hangi organlarımızda,ne tür işlemlerden geçiyor?

Besinlerden faydalanmak için vücut onları basitleştirir. Ağız yoluyla vücuda giren maddelerin kimyasal basitleştirilmesi sürecine sindirim adı verilir. Maddeler enzimsel hareketlerle daha ufak ve basit kimyasal parçalara ayrılır. Bunlar daha sonra açık uçlu kassal bir boru olan ve uzunluğu 914 cm. olup vücudun her yanını dolaşan sindirim sisteminin duvarları aracılığıyla emilerek kana karışır.

Ağız ve yemek borusu
Sindirim ağzın içindeki yiyeceğin öğütülmesi ve tükürükle karışmasıyla başlar. Tükürükte bulunan, pityalin olarak adlandırılan bir enzim, nişastaların basit şekerlere ayrılması işlemini başlatır. Bunun ardından yiyecek, sırasıyla ağzın arka kısmına, yemek borusuna ya da boğaza doğru gitmeye zorlanır. Bu noktada peristalsis başlar. Bu, midenin sindirim sistemi boyunca kasların kasılıp gevşemesi ile aşağı doğru itilmesidir.
Maddelerin geri dönüşünü önlemek ve uygun enzimlerin salınımının zamanlaması için sindirim sistemi önemli birleşme yerlerinde kapakçıklarla donatılmıştır. Yemek borunuzun ucundaki ufak kapakçık, çiğnenmiş parçacıkların mideye girebilmesi için açılır. Ara sıra, özellikle yemekten sonra, bu kapakçık gevşer ve geğirmenize neden olur.

Mide: En büyük çıkıntı
Mide sindirim sisteminin en büyük çıkıntısıdır. Alkol hariç neredeyse hiçbir şey mide duvarları tarafından emilemez. Çorba gibi sulu maddeler mideyi hızlı bir şekilde terk eder. Yağlar uzun bir süre kalır. Karbonhidrat, protein ve yağlardan oluşan normal bir yemeğin boşalması ortalama bir midede yaklaşık üç ya da beş saat içinde gerçekleşir. Mide bezleri ve uzmanlaşmış hücreler mukus, enzim, hidroklorik asit ve B12 vitamininin mide duvarlarında çözülerek dolaşıma girmesini sağlayan bir faktör üretir. Normal bir mide kesinlikle asitlidir, özel bir karışım olan midevi özsu birçok farklı maddeden meydana gelir:
Mide sindirim için mutlaka zorunlu değildir. Sindirim sürecinin büyük bir kısmı onun ötesinde meydana gelir.

İnce bağırsak: Sindirim sonlanır
671 cm. uzunluğundaki bu bölgede sindirim tamamlanır ve neredeyse besinlerin tüm emilimi burada gerçekleşir. Yüksek derecede alkalik öd, pankreatik özsu ve bağırsak duvarlarının salgıları ile sağlanan alkalin bir ortamı vardır. Sindirim ve emiliminin en önemli işlevi için alkalin bir ortam gereklidir. Midenin çıkışından başlayan duedonumi ince bağırsağın ilk parçasıdır. Bu parça daha sonra ileum (uzunluğu 305-366 cm.) ile birleşen jejunumla (yaklaşık 300 cm. uzunluğunda) birleşir. İnce bağırsağın yarı sıvı içerikleri, genellikle midemizin “konuştuğunu” duyduğumuzu söylediğimiz, peristaltik etkiyle hareket eder. Aslında midemiz bu guruldamaların üstünde yatar.

Kalın bağırsak: Bakteriler yerleşir
İleumu terk eden ve cecuma (ince ve kalın bağırsağın birleştiği yer) giriş yapan herhangi bir madde tamamen suludur. Bu kesişimdeki kassal kapakçık tarafından geri akışı önlenir.
Kalın bağırsakta su hariç çok az şey emilir. Esasen bir depolama ve suyu alma organıdır. Sıvı halinde giriş yapan maddeler, suları emdikçe yarı katı bir hal alır. İçeriğin kalın bağırsağı dolaşması 12-14 saat sürer.
Mikroptan uzak midenin aksine kolonda normal bağırsak florası olarak adlandırılmış çok sayıda bakteri yerleşmiştir. Dışkıların büyük bir bölümünü bakterilerin yanı sıra genellikle selüloz, kandan elenen maddeler ve bağırsak duvarlarından dökülen maddeler oluşturur.

Safra kesesi: Depolama organı
7,5 cm. uzunluğunda bir depolama organıdır. Safrayı tutar, kimyasal olarak değiştirir ve 10 misli şekilde konsantre hale getirir. Tadı hatta yiyeceğin görünmesi bile onu boşaltmaya yeterlidir. Safra kesesi sıvısının bütününü oluşturanlar bazen billurlaşır ve safra taşını meydana getirir.

Karaciğer: Eşsiz kimyasal tesis
Karaciğer vücudun en büyük katı organıdır ve yaklaşık 1,8 kilodur. Eşsiz kimyasal tesistir. Neredeyse bütün kimyasal yapıları değiştirebilir. Birçok toksik maddeyi parçalara ayırır ve zararsız hale getirir. Ayrıca bir kan haznesi, A ve D vitaminleri ile kan şekeri seviyelerinin sürdürülmesini sağlayan sindirilmiş karbonhidrat (glikojen) için bir depolama organıdır. Enzim, kolesterol, protein,
A vitamini (karotenden) ve kan pıhtılaştırıcı faktörler üretir. Karaciğerin en önemli fonksiyonlarından birisi safra üretmektir. Safra yağların etkin sindirimini ve yağlı maddelerin bulamaç haline getirilmesini destekleyen tuzu içerir.

Pankreas: En önemli enzimleri sağlar
Pankreas vücudun en önemli enzimlerini sağlar. Bu bez yaklaşık 15 cm. uzunluğundadır ve duedonumun kıvrımına yerleşmiştir. Hücreleri, salgılanan insülini kümeler ve bunlar vücutta şekerin yanmasını hızlandırır. İnsülin sindirim sistemine değil kana salgılanır. Pankreasın daha geniş kısımları vücut için en önemli sindirim enzimleri olan yağları ayırıcı lipaz, protein ayırıcı proteaz ve nişasta ayırıcı amilaz içeren pankreatik özsuları üretir ve salgılar.