Avrupada Eğitim Anlayışı * Dr Alper Şahin

Geçen sefer eğitimdeki yeni yaklaşımlarla ilgili bir konuya değinmiştim. Harvard üniversitesinde olanlarla ilgili yazmıştım. Bu sefer yine yurt dışından bazı örnekler vermek ve öğretmenler olarak kendimizi nasıl geliştireceğimiz konusunda biraz düşünmek hatta ortaklaşa düşünmek istiyorum.
Evelki yıl İsveç’e yapıtığım bir ziyaret sırasında bizi iki okula götürdüler. Bunlardan ilki bir konservatuardı. Buranın sadece genel yapısı anlatıldı, son derece güzel döşenmiş öğrencilerin ve öğretmenlerin rahatı için her şeyin düşünüldüğü bir okuldu. Öğretmenleri sadece kendi derslerini öğretmekle kalmıyorlar aynı zamanda farklı kültürlerin ifadesini sağlamak için öğrencilerle iletişim kurmasını da öğreniyorlardı. Öğretmenler öğrencileri anlamak ve onlara daha iyi eğitim verebilmek için yakınlaşmanın da yollarını öğrenmişlerdi. Bu çalışmalardan biri de öğrencilere kendilerini ifade edebilecekleri bir ortamı hazırlamayı öğrenmekten geçiyordu. İşin ilginç yanı bu, sadece bu okul için değil ikinci ziyaret ettiğimiz okul için de söz konusu idi.
İkinci okul benim için son derece ilginçti. Bu okul diğer okullarda davranış bozukluğu gösteren hırçın ve denetimi güç çocuklar için bir lise idi ve bu lise polis, jandarma ve itfaiye olmak isteyen çocukları eğitiyordu. Yani buradan çıkan öğrenciler, polis,itfaiye ve jandarma yüksek okuluna devam edebiliyorlardı. İşin güzel yanı bu okulda birkaç tane Türk öğrenciye rastlamam ve onlarla sohbet etmem oldu. İçinde bulundukları topluma yararlı olmak ve bu toplumun yararlı bir üyesi olmak konusunda epeyce ilerlemişlerdi. Okul müdürü ve öğrenciler birbirlerine son derece yakın samimi ve saygılı bir biçimde çalışıyorlardı. Bir ara tenefüs sırasında öğrenciler müzik setinin sesini epeyce açtılar , müdür gidip onlara misafirler olduğunu ve fazla ses çıktığı için konuşmaların duyulmadığını söyledi. Öğrenciler hemen sesi kıstı. Aradan zaman geçince ses yine yükseldi, bu sefer müdür gidip öğrencileri tekrar uyardı ve bir kişinin sesin kısık kalmasından sorumlu olmasını istedi, işin güzel yanı müdürün her defasında bunu yaparken sakin ve rahat olması idi. Öğrenciler sorun yaşayan kişiler olmalarına rağmen enerjilerini bu okulda topluma faydalı hale getiriyorlardı. Ayrıca onlara öğretmenlerin yaklaşımı saygı dolu ve önemser bir tavırdaydı.
Diğer bir deneyimim ise daha farklı bir konuda. Geçen yıl Portekiz’de bir okulu ziyaret ettim ve çok da etkilendim. Bu bir lise ve Avrupa’nın tek arkeloji meslek lisesi. Eski bir köy , tamamen boşalmış terk edilmiş. Bu köy antik bir Roma şehri üzerine kurulmuş , terk edilince de verel hükümet bu köyü alıp okul haline getirmiş. İnanılır gibi değil, eski köy evleri restore edilip sınıf ve idari birimler haline sokulmuşlar. Öğrenciler kuramsal derslerin ardından köyün içindeki arkeolojik alanlarda uygulama çalışmaları yapıyorlar. Bu işin güzel yanı Avrupa’nın dört bir yanından öğrencilerin buraya konuk olarak gelmeleri. Okulun amacı arkeolog olan uzmanlara yardımcı eleman yetiştirmek. Bizden de öğrenci davet ettiler bu okula ama ben parası ve ilgisi olan bir öğrenci şimdilik bulamadım. Bu okul paralı değil, sadece yol parası gerekiyor.
Evet bu güzel deneyimlerin yanı sıra bizler neler yapabiliriz diye düşünüyorum her defasında. Bunun ilk yanıtı kendi eğitimimizi son günlerin yeniliklerine göre tekrar gözden geçirip artırmaktan geçiyor. Diğer yandan çeşitli deneyimleri olan meslektaşlarımızla bilgi alış verişinde bulunarak bilgilerimiz paylaşmak önemli sanırım. Teknoloji ve en son eğitim ve psikoloji bilgileri de bizleri çalışmalarımızda daha başarılı kılacak bilgiler arasında önemli bir yer alıyor.
Eminim hepinizin böyle güzel deneyimleri fikirleri ve uygulamaları vardır. Bunları birbirimizle paylaşabiliriz. Bana yazarsanız sevinirim.
Dr. Alper Şahin