Etkin Öğretmenlik

ÖĞRENCİLERLE KURULACAK İYİ İLİŞKİNİN ANAHTARLARI

Bu bölümün amacı öğretmenlere daha iyi bur öğretmen olmanın yollarını gösteren mesleki bilgileri vermek değildir. Eğitim önemli ölçüde insan ilişkilerine dayanır. Aşağıdaki satırlarda öğretmenle öğrenci arasındaki bilgi alış-verişini kolaylaştıracak yaklaşım biçimlerini ve ?İnsanlar arasındaki kişiden ne beklerler?? sorusunun cevabını bulacaksınız. Bu beklentiler aynı zamanda öğrencinin öğretmenini saygıyla ve gönülden akan bir sevgiyle sevmesine ışık tutar.

Eğitim alanında yapılan araştırmalar,baskın ve otoriter tavırlarla eğitim başarısı arasıda olumsuz bir ilişkinin bulunduğunu ortaya koymuştur. Baskıcı tavırlar öğrencinin zihinsel ve duygusal enerjisini esas amaç olan eğitimden saptırmakta ve öğrencinin ya boyun eğmesine veya tepkici tavırlar geliştirmesine yol açmaktadır.

Bu sebeple eğitimin amaçlarına ulaşması açısından derste öğretilenlerden daha çok kurulacak olan ilişki biçimi önem kazanmaktadır. İyi bir öğretmen,öğretmenliğin sadece öğretmek olmadığının farkındadır ve öğrencileriyle kurduğu ilişki biçiminin sadece eğitim başarısını yükseltmekle kalmayıp,aynı zamanda onun hayatta başarılı kılacak olan ?güvenli bir tavır? geliştirmesine imkan vereceğini bilir.

Burada sıralanacak bütün faktörler için geçerli olan bir uyarıyı belirtmekte yarar vardır. Öğretmen de insandır,kişisel problemleri ve sabrının sınırları vardır. Bu bölümde yazılanlar öğretmenlerin kendilerini kontrol etmekte güçlük çektikleri durumlarla ilgili olarak bir eleştiri değildir. Ancak öğretmenin eğitim amacı taşıyarak ve öğrencisine yardımcı olmak için aşağıda sıralananların dışında davranmasının,öğrenciyi eğitmek,onu kazanmak ve topluma kazandırmak amacına ters düşeceğini belirtmek içindir.

1. Öğrencinin yansıttığı kişiliği kabul edin

Öğrencinin hatalı olan yönleri olabilir. Bu hatalarına veya hatta öğrencinin kendisine tahammül etmek bile zor olabilir. Ancak insanlar kendilerini kabul eden kimselerin eleştirilerini dinler ve onlara özel önem verir. Eğer öğrencinize yönelik eleştirileriniz varsa bunları kabul ettirmenin ve onu düzeltmenin tek yolu öğrencinizin olumlu özelliklerini fark etmeniz ve bu özellikleri vurgulayarak ona yaklaşmanızdır.

2. Öğrencinize seçme hakkı verin

Ne kadar geçerli olursa olsun,insanlar sadece kendilerine gösterilen doğruları,uygulamaktan rahatsız olurlar. Bazı durumlarda insanların kendi yanlışlarını yapmalarını ve sonuçlarını yaşamaları eğitici olur. Bu sebeple ?bir tek doğru var,o da benim söylediğimdir? havasını vermeyin. Göreceksiniz sizin söylediklerinize daha çok önem vereceklerdir.

3. Öğrencinizi asla utandırmayın

Şurası muhakkak ki ?suçu ne olursa olsun? topluluk içinde utandırdığınız ve teşhir ettiğiniz bir öğrencinizle aranızdaki köprüler atılmıştır. Çünkü insanlar utandırılmaktan nefret ederler. Bu sebeple de olaya yol açan kusurlarını düşünmek yerine,buna sebep olan kişiden nefret ederler.

4. Öğrenciniz övgü ve onay bekler

İnsanlara ulaşmanın yolu onların olumlu özelliklerini fark etmek ve bu konuda olumlu geri-bildirimde bulunmaktır. Bunu yapabilirseniz herşeye,dersinize,eleştirilerinize daha çok kulak verilir.

Unutmayın ki,öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin esas göreve hataları yakalamak değil,doğruları yakalamaktır. Çünkü insan davranışını değiştirmek ancak olumlu veya istenen yönde davranışların,yapılan olumlu ger-bildirimlerle pekiştirilmesiyle mümkündür. Bu sebeple öğrencilerinizin doğrularını yakalamaya büyük özen gösterin.

5. Öğrencinize size veya arkadaşlarına yardım etmek fırsatını verin

Çünkü kendisine ihtiyaç duyulduğunu bilmek herkesi mutlu eder. İnsanlar güçlerini gösterebilmek ve kendilerini kanıtlayabilmek için çevrelerine ?ve size- bir şeyler verebilmek konusunda büyük istek duyarlar.onlara,size ve arkadaşlarına yardımcı olabilecekleri fırsatlar yaratın ve bu özelliklerden yararlanın. Böylece öğrencinize kendisinin önemli olduğunu hissettirmiş,onu kendinize bağlamış,kendisine olan güvenini arttırmış olursunuz.

6. Öğrencinize doğru bilgi verin

Hangi sebeple olursa olsun,öğrencinize gerçek dışı bir bilgi vermeyin ve samimi olmayan bir ifade kullanmayın. İster ?Nasıl olsa anlamazlar? ister ?Bunu onlara iyiliği için yapıyorum? gerekçeye dayansın ,doğru olmayan bir ifade veya yaklaşım en kısa zamanda sezilir ve öğrencilerle sizin aranızdaki güven köprüsünün yıkılmasına sebep olur. Bunu önlemek için öğrencinize daima doğru bilgi verin ve onlara karşı dürüst olu.verdiğiniz b.ilgi hoşlarına gitmese de ,davranışınız hoşlarına gidecek ve size güven duyacaklardır.

7. Öğrencilerinizi iyi dinleyin

Bu kural öğrencinizin ne söyleyeceğini harfi harfine bildiğiniz durumlar için de geçerlidir. Bütün insanlar söyleyeceklerinin önemli ve kendilerine özgü olduğuna inanırlar. ?ben bunu biliyorum…? ve ya ?Siz giderken ,ben dönüyordum…? havası insanlar arasına mesafe koyar ve yakınlaşmayı önler. Bu sebeple öğrencinizin söylediklerini dinleyin ve hatta ona kendi söylediklerini geri-bildirimde bulunarak tekrarlayın. Böylece anlamış olduğunuzu açıkça belirtin. Bundan sonra onların da sizin söyleyeceğinize özel bir önem verme ihtimalleri artar. Eğer öğrencinizi dinlemeye vaktiniz yoksa başınızdan savmak veya sözünü kesmek yerine,bunu kendisine açıkça söyleyin ve mümkünse uygun bir zamanınızda görüşmek üzere davet edin.

8. Öğrencinizde ?bütün insanlar gibi-temiz,düzenli ve iyi giyimli insanlardan hoşlanır

Öğrencinizin karşısına mümkün olduğu kadar,temiz,düzenli ve iyi giyimli olarak çıkın. Bu sayılanlar mutlaka bütünüyle büyük maddi imkanları gerektirmez. Bu konuda gayret harcayın. Saçınıza,bakımınıza,el ve ayak temizliğinize özen gösterin. İnsanın kendine bakımı,kendisine olan saygısının aynasıdır. Bu sebeple kendi bakımına ve görünüşüne her a sebeple olursa olsun özen göstermeyenin başkalarından özen ve saygı beklemeye hakkı olmayacağını kabul edin.

Yukarıdaki satırlarda öğrenciler kelimelerini çıkartabilir ve yerine insanlar kelimelerini koyabilirsiniz. İfade edilmek istenen fikirler ve anlam değişmez. Çünkü öğrenciniz de bir insandır ve bütün insanlarla olumlu ilişki içinde olmak için geçerli olan kurallar,öğrenciler içinde geçerlidir.

Eğitimin temelinin insan ilişkilerine dayandığı göz önüne alınırsa yukarıda sıralananların ne kadar büyük önem taşıdığı kendiliğinden ortaya çıkar.

ÖĞRENCİYİ ÇALIŞMAYA TEŞVİK ETMEK İÇİN

Şimdi buraya kadar anlatılanların dışında bir konuya öğrencilerin sınav kaygısına kısaca değinmek istiyorum.

Öğrenmek için belirli bir düzeyde kaygı gerektiğini herkes biliyor. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu öğrencilerin motivasyonunu yükseltmek için kaygı artırıcı yaklaşımlar içine girmektedirler ?Bu kafayla gidersen sınavı zor kazanırsın..? ? Bu çalışmayla sınavı nasıl kazanacaksın…? gibi yaklaşımların öğretmenler açısından amacı,öğrencinin motivasyonunu yükseltmek,onları çalışmaya teşvik etmektir.

Öğrenme beyinde hücreler arasında protein zincirlerinin kurulmasıyla gerçekleşir. Yüksek kaygı sırasında beyinde salgılanan maddeler,- başta norepinefrin- öğrenme için gerekli olan protein zincirinin kurulmasını engeller. Bu sebeple öğrencinin motivasyonunu arttırmak için söylenen sözler büyük çoğunlukla öğrencinin kaygısının artmasına ve öğrenmenin azalmasına,dolayısıyla başarısının düşmesine yol açar.

Sevgili öğretmenler,sınavlara-özellikle giriş sınavlarına-hazırlanan öğrencilerin %99?u öğrenme için gerekli kaygıya sahiptir. Eğer çabaları yeterli değilse bunun sebepleri başkadır. Bu yüzden öğrencilerinizi motive ederken kaygı artırıcı yaklaşımlardan uzak durun. Emin olabilirsiniz ki,birçok araştırmayla ortaya koyulduğu üzere,yükselen kaygı dikkati toplamayı,öğrenmeyi ve dolayısıyla başarıyı olumsuz yönde etkiler.

Öğretmenin nasıl bir otorite uygulayacağına karar vermesi gerekir. Eğer öğrencisini korkutyor,tehdit ediyor,cezalandırıyorsa güce dayanan bir otorite uygulamaya karar vermiş demektir. Böylece bir yaklaşım sonucu öğrenciler kendisinden uzaklaşır , dersleriyle veya kendileriyle ilgili bir problemleri olduğu zaman bunu öğretmenlerine danışmayı ve ondan yardım almayı düşünmezler.

Öğretmenin gücü dayanan otoritesini ölçüde de öğrenciler giderek öğretmeni ve dersi sevmemeye başlarlar. Birlikte ders yapmak bir sıkıntı ve eziyet haline dönüşür.

Eğer öğretmen öğrencisini yargılamadan,suçlamadan dinliyor,onu anlamaya çalışıyor,öğrenci olarak kendisine danıştığında ona akıl verip yol gösteriyorsa,bilgiye dayanan bir otorite uygulamaya karar vermiş demektir. Bu tarz bir yaklaşımla karşı karşıya olan öğrenciler böyle bir öğretmene yakınlaşmak isterler,öğretmenlerinin varlığına ve bilgisine ihtiyaç duyar,onunla birlikte olmaktan mutluluk duyar.

Öğretmen bilgiye dayanan otoritesine geliştirdiği ölçüde öğrenciler öğretmenlerini ve dersi sevmeye başlarlar. Birlikte ders yapmak bir zevk halinde dönüşür.

Bir önemli nokta da, bir öğrencinin derse olan ilgisini ve başarısını on öğretmene verdiği değerin bir ölçüsü olarak görmektir. Her insanın ilgi ve becerileri farklıdır. Öğrencinin başarısızlığını size verdiği önemde bir eksiklik olarak yorumlamayın. Birçok öğretmen bu tür bir yanılgı içindedir. Lütfen siz olmayın.

Anne ve babalar için söylediğimiz,öğretmenler için de geçerlidir: ? Kendi varlıklarından memnun olan insanlar,iyi sonuçlar yaratırlar.?

EĞİTİMİN AMACI

Öğretmenler için düzenlenen çeşitli eğitim seminerlerinde,meslektaşlarımla birlikte olmak,onların görüş ve tecrübelerinden yararlanmak imkanına sahip oluyorum. Bu çalışalar sırasında eğitimin amaçları konusunda tartışmak fırsatını buluyoruz. Öğretmenler eğitimin amaçları olarak genellikle şunları sıralamaktadırlar:

? Güven kazandırmak

? Hayatı sevdirmek

? Bilgi kazandırmak

? Beceri kazandırmak

? Olumlu davranışlar kazandırmak

? İşbirliği duygusunu geliştirmek

? Kendini sevdirmek

? Kendini ve sağlığını koruyacak alışkanlıklar kazandırmak

Sevgili meslektaşım,eğer eğitimin amaçlarının bu sıralamalar olduğuna inanıyorsanız,attığınız her adımın,söylediğiniz her sözün,içine girdiğiniz her eylemin bu amaçlara hizmet etmesi gerekir. Demek ki sınıf içindeki bütün davranışlarımıza ve öğrencilerle kurduğumuz bütün ilişkilere ışık tutacak olan ölçü,attığımız adımın,söylediğimiz sözün ve içine girdiğimiz eylemlerin,öğrencemizde eğitimin amaçları yönünde bir gelişme sağlamaya dönük olmasıdır.

ÖZET

Bu bölümde öğretmenlere,daha iyi öğretmen olmak konusunda mesleki bilgiler değil, ?insanlar karşılarındakinden ne bekler?? sorunusun cevabı verilmektedir.

? Baskıcı tavırlar eğitimin başarısını olumsuz yönde etkiler

? İyi öğretmen ?ilişki? nin öğretmek kadar önemli olduğunun farkındadır.

Aşağıda ana başlıklar şeklinde verilenlerin dışında davranılması,öğrenciyi eğitmek,onu topluma kazandırmak amacıyla çelişen sonuçlar verir:

? Öğrencinin yansıttığı kişiliği kabul edin

? Öğrencinize seçme hakkı verin

? Öğrencinizi utandırmayın

? Öğrenciniz övgü ve onay bekler. Bunu ondan esirgemeyin.

? Öğrencinize size veya arkadaşlarınıza yardım etmek fırsatını verin

? Öğrencinize doğru bilgi verin

? Öğrencinizi iyi dinleyin

? Öğrenciniz de ?herkes gibi- temiz,düzenli ve iyi giyimli insanlardan hoşlanır.bunu unutmayın

? Öğrencinizi çalışmaya teşvik etmek için,kaygısını artıracak yaklaşımlardan uzak durun.çünkü yüksek kaygı,beklenenin tam tersine sonuç verir.

? Her insanın ilgi ve becerileri farklıdır. Bu sebeple öğrencinizin derse olan ilgisizliği ve başarısızlığını,size verdiği değerin bir ölçü olarak görmeyin.

ANLATILAN DERSİN AKILDA KALMASI İÇİN
Sevgili meslektaşım,iyi bir eğitim programının dört temel özelliği özelliğe sahip olması gerekir. Eğlendirmeli,değişik olmalı,hayal gücünü harekete geçirmeli ve sağlam bir mantıksal temele dayanmalıdır.ortaöğretimde ve birçok üniversitede işlenen ortalama bir dersin en temel özelliği öğrencileri uyutmasıdır. Eğitim sistemlerinin ve eğitim kurumlarının önündeki en ciddi çıkmazda buradadır. Çünkü insanların uyurken bir şey öğrenmeleri mümkün değildir.

Bu sebeple dersin eğlendirici olması,öğrencilerin uyanık kalmalarına imkan vereceği için;öğrenmeyi mümkün kılar. Oysa geleneksel eğitim sistemleri ciddidir ve asık suratlıdır. Böyle bir ciddiyet de öğrencilerin konudan kopmalarına yol açar.

Çağdaş bir eğitim programının sahip olması gereken ikinci özellik değişiklik yaratmasıdır. İnsan hafızası değişikliğe ve farklılığa karşı duyarlıdır. Bir dersin işlenmesi sırasında yaratılabilecek farklılık mekan değiştirmek,üslubu değiştirmek veya örnekleri çarpıcı kılmakla mümkün olabilir. Klasik eğitim anlayışı değişikliğe de pek sıcak yaklaşmamaktadır. Ölü ozanlar Derneği filminde ,öğrencilere ?günü yakalatmaya? çalışan öğretmenin karşılaştığı tepki bunun açık kanıtıdır. Ancak yine de bu konuda öğretmenlerin yaratıcılıklarına büyük ihtiyaç vardır.

Çağdaş eğitimin üçüncü öğesi hayal gücünü harekete geçirmesidir. Öğrencilerin hayal gücünü harekete geçirmek,öğretmenlerin işini büyük ölçüde kolaylaştırdığı gibi,dersleri de daha eğlenceli hale getirmektedir.

Çağdaş eğitim anlayışının dördüncü öğesi anlatılanların ve verilen dersin sağlam bir mantıksal temele oturtulmasıdır. Bunun anlamı sınıfta konuşulanların hayata bağlanmasının kurulmasıdır. Hayatla bağlantısı kurulmayan her türlü bilgi ,öğrenciler için yüktür ve insan hafızasının yapısı gereği unutulmaya mahkumdur. Bu ilkelere uymayan bir eğitim anlayışı ile öğrencilere kazandırılmak istenenler onun zamanını işgal etmekten öteye gidemez.

ÖĞRENCİNİN HATIRLAMASINA YARDIMCI OLUN

?Anlamak hatırlamak değildir?

Tony Buzan
İyi bir ders anlatmak ve öğrencileri etkilemekten daha önemli olan,anlattıklarınızın sonradan hatırlanmasıdır. Yapılan araştırmalar öğrencilerin ,dersi belirli bölümlerini diğerlerine oranla daha canlı ve iyi hatırladıklarını ortaya koymuştur.

? Dersin başında anlatılanlar (Başlangıç etkisi)

? Sonunda anlatılanlar (Bitiş etkisi)

? Alışılmamış olanlar

? Tekrarlananlar

? Kişisel olarak içine dahil oldukları

Hafızanın hatırlama özelliklerini dersinize uygulayarak,anlattığınız dersin hafızada yer eden bir ders

olmasını sağlayabilirsiniz.

ÖĞRENCİLERİN HAFIZASINA YER ETMEK İÇİN BEŞ ANAHTAR

Sevgili meslektaşım,anlattığınız dersin,öğrencilerinizin hafızasında yer etmesi için ,dersinizi aşağıda sıralanan beş anahtarı göz önünde bulundurarak hazırlayın ve anlatın.

1- Güçlü bir başlangıç yapın

Bir derste en değerli zaman,derse başladığınız ilk dakikalardır. Bu sebeple sınıfa zamanında gelin ve hiç oyalanmadan derse başlayın. Uzun giriş cümlelerinden ,öğrencileri motive etmek için kaygı artırıcı ,açık veya kapalı tehdit havası taşıyan yaklaşımlardan kaçının

Başlangıç etkisinden yararlanmak için iki öğeye dikkat edin.

a) İlişki kurun : Sizi dinleyecek olan öğrencilerinize bildiklerinizi ve öğretmek istediklerinizi aktarmanın yolu,onlarla ilişki kurmaktan geçer. Bu istek gözlerinizden,bedeninizden ve hareket biçiminizden dışarı yansır. Sınıfın ilgisini çekecek bir giriş yapın ,bir soru sorun,bir espri yapın,fıkra veya olay anlatın.

b) Öğrencilerinize derste anlatacaklarınızla ilgili bir plan verin: Bu planın ana hatlarını tahtaya yazın. Yapılan araştırmalar öğrencilerin planını bildikleri dersleri daha iyi hatırladıklarını ortaya koymuştur. Kısacası ?öğrencilerinize ne anlatacağınızı anlatarak işe başlayın?. Öğrencilerinizi nereye, nasıl götüreceğinizi açıklayın.

2- Düzenli tekrarlar yapın

Hafıza testinde at,çiçek kelimelerinin hatırlandığı gibi,anlattığınız derste de en çok önem verdiğiniz noktaları düzenli olarak tekrarladığınız zaman,bunlar öğrencilerin hafızasında yer eder. Bu konuda aşırıya kaçmak doğru değildir. Ancak ölçülü tekrarlar eski bir hatırlanma yoludur.

3- Alışılmamış vurgulamalar ve benzetmeler yapın

Hatırlanmasını istediğiniz önemli noktaları alışılmamış yollarla vurgulayın. Pasif bir konumda öğrencilerin uyarana ve neşelenmeye ihtiyacı vardır. Eğer vurgulamak istediğiniz noktaları alışılmamış örnekler veya mizahla birleştirebilirseniz,öğrencileriniz bunu şevkle karşılayacak ve hatırlayacaklardır.

Coğrafya dersinde Karadeniz bölgesinin ürünleri olan tahta ,tütün,pirinç,çay,mısır ve fındık şöyle anlatılabilir. Ahşap sandalyesinde oturan bir adam bir kase pirincini yedikten sonra bir elinde çay bir elinde tütün içiyor.daha sonra da tatlı olarak mısır ekmeğinin üzerine fındık ezmesi sürerek yiyor.

Böyle bir bağlantı birbirinden bağımsız olarak altı ürünü hatırlamaktan çok daha kolaydır.

Şifreleme yöntemi de bu bağlamda kullanılabilir. Örneğin tarih dersinde III.Ahmet?in Lale Devrinde yaptığı yenilikler olan matbaa,itfaiye ve çiçek aşısı MİÇ şifresi ile kodlanabilir.

Fen dersinde böbreğin katmanları olan zar,kabuk,öz ve yalacık ZARKÖY şifresi ile kodlanarak büyük kolaylıkla hatırlanabilir.

4- Katılımı artırın

İngilizce de eğitim karşılığı kullanılan ?education?kelimesi,latince ?educate? kelimesinden gelmektedir. ?Edukate?ise konuşturmak ve söylemek anlamına gelir.

Eğitim,öğretmenin kendi kafasındaki bilgileri,öğrencinin kafasını açıp,içine akıtacağı edilgen bir süreç değildir. Bu sebeple,öğrencinizle aranızda tartışmalar,egzersizler ve sorular yoluyla kişisel bir bağ kurabilirseniz,çok daha canlı anı ve izlenimlere sahip olmalarını sağlayabilirsiniz . yapılan araştırmalar cevabı beklenmeyen soruların,öğrencilerin dikkat düzeyini yükselttiğini ortaya koymuştur.

Bundan daha önemlisi,bazı noktaları öğrencilerin kendilerinin bulup çıkartmasına imkan vermektir. Bunu başarabildiğiniz takdirde,öğrencilerin dikkat düzeylerini yükselttiğini ortaya koymuştur.

5- Güçlü bir bitiriş yapın

Her dersin sonunda hatırlanma düzeyi yükselir. Bu avantajı iyi kullanabilmek için,dersinizi tamamlamadan önce,dersin temel mesajlarını ve ana kavramlarını bir kere daha vurgulamak yararlı olur. Derse başlarken,amaç olarak belirlediklerinizi sınıftaki öğrencilerinize mal etmek için son şansınız finalinizdir.

Birçok öğretmen dersin sonunda ter içinde dersini tamamlamaya çalışır. Bu son derece hatalı bir tutumdur. Hatırlama eğrisi açısından en değerli zaman olan son dakikaları,dersin özünü ve temel mesajını tekrarlamak için kullanmak gerekir.

Sıkışık müfredat programı sebebiyle öğretmenlerin zaman zaman sürüklendikleri daha hatalı bir tutum da dersi teneffüse taşırmak ve öğrencilerin motivasyonlarının ?sıfır? düzeyine indiği ve algılarının kilitlendiği bir sırada bir şeyler anlatmaya çalışmaktır.

Derse başlarken ?öğrencinize ne anlatacağınızı anlatarak işe başlayın? önerisinde bulunmuştum. Dersi bitirirken de ?öğrencilerinize ne anlatmış olduğunuzu söyleyin? .Böylece insanın hafızasının en duyarlı olduğu noktalarda onların beyninde yer kazanmanız mümkün olacaktır.

ÖZET

Anlatılan dersin iyi hatırlanabilmesi ve öğrencilerin hafızasında yer etmesi için şunlara dikkat etmek gerekir:

? Güçlü bir başlangıç yapın

? Düzenli tekrarlar yapın

? Alışılmamış vurgulamalar ve benzetmeler yapın

? Katılımı artırın
. Güçlü bitiş yapın…..

İNTERNETTEN ALINTIDIR.