Attila İlhan Liseli Gençler Kompozisyon Yarışması

Atilla İlhan Bilim Sanat Kültür Vakfı,2010 Yılı Liseli Gençler Arası Kompozisyon Yarışması düzenledi. Yarışmanın ilki geçen yıl gerçekleşti. Attila İlhan Bilim Kültür Sanat Vakfı yarışmayla ilgili duyurusunu yayınladı:

Vakfımız geçtiğimiz ders yılı ilkini başarıyla gerçekleştirdiği M.E. B onaylı Attila İlhan Liseli Gençler Kompozisyon Yarışmasını bu yıl yeniden düzenlemektedir.
Geçen yarışmaya yurdumuzun dört bir köşesinden 172 eser katılmıştır. Ön eleme sonucu finale kalan 14 yarışmacı, 18 Mayıs 2009 tarihinde, İstanbul'a jüri görüşmesine çağrılmıştır. Jürimiz Sn. Adalet Ağaoğlu / Ahmet Oktay / Cengiz İlhan / Doğan Hızlan / Halit Refiğ / Mehmet Eroğlu / Selim İleri ' den oluşmuştur. Ödüller, ertesi gün Beyoğlu Küçük Sahne Tiyatrosunda halka açık olarak düzenlenen gecede sahiplerini bulmuştur
Bu seneki kompozisyon yarışmamızın konusu “Doğru veya yanlış, cennet veya cehennem, iyi veya kötü, bu ülke, bizim ülkemiz" olarak belirlenmiştir. Eylül sonunda Milli Eğitim Bakanlığı başvurularak yarışma şartnamemiz onaya sunulmuştur. 19 ekim 2009 tarihinde, M.E.B Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Daire Başkanlığı'ndan aldığımız onay yazısını, yarışma şartnamesi ile birlikte ekte dikkatlerinize sunmak istiyoruz.

Vakfımızın benimsediği " İyi ifade edilmemiş bilgi, edinilmemiş bilgi demektir. Bilgi, bilgi olmaktan çıkar akıl karıştıran sözcükler olur. Yazılı olarak iyi ifade edilmemiş düşünce ise var olmayan düşüncedir. Bilgilerin, düşüncelerin, yazılı olarak, kendi mantığı içersinde tutarlı bir biçimde ifade edebilme sanatı, en azından alışkanlıkları, kazanılmadığı sürece öğrenim ve eğitimin yararı sınırlı kalır." prensibinden hareketle düzenledik kompozisyon yarışmamızı.
Yarışma ve vakfımız ile ilgili tüm sorularınızı cevaplamaktan büyük memnuniyet duyacağız.
Teşekkürlerimiz ve saygılarımızla,
Yarışma Sekreterliği

iletişim e-posta : yarisma@aibskv.net
yarışma sitesi : yarisma2010.aibskv.net

Sayın Doğan Hızlan, yarışmayla ilgili olarak 21 Mayıs 2009 tarihinde Hürriyet gazetesindeki köşesinde değerlendirmelerini şöyle aktarıyordu:
Attilá İlhan Yarışması'na katılanlara dair gözlemler

ATTİLÁ İLHAN BİLİM SANAT KÜLTÜR VAKFI'nın düzenlediği Attilá İlhan Liseli Gençler Kompozisyon Yarışması'nı kazananlar pazartesi günü jüri çalışması sonucunda belirlendi.

Seçiciler kurulu; Adalet Ağaoğlu, Cengiz İlhan, Ahmet Oktay, Mehmet Eroğlu, Halit Refiğ, Selim İleri ve ben'den oluşturulmuştu.

Kompozisyon yarışmasının konusu; hızla değişen dünyamızda Gazi Mustafa Kemal'in, "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözünün günümüz gençliği için anlamı, çizdiği perspektifin tartışılması idi.

Finale 14 yazı kaldı ve finale kalanlarla seçiciler kurulu üyeleri yüz yüze görüşerek, yazdıkları konusunda bilgi aldılar, yazının derinliğini ölçtüler.

Salı akşamı Beyoğlu Küçük Sahne – Sadri Alışık Tiyatrosu'ndaki törende de kazananlara ödülleri verildi.

Ödül üzerine bilgiyi Dr. Ferhat İlhan yaptı.

Gecede Tilbe Saran ve Hakan Gerçek, piyano eşliğinde Attilá İlhan'dan şiirler okudular. Gecenin sunuculuğunu, tanınmış oyuncu, sanat gecelerinin, sanat ödüllerinin vazgeçilmez adı Gülsen Tuncer üstlenmişti.

Mansiyonlardan sonra, Timur Selçuk, bestelediği Attilá İlhan şiirlerini seslendirdi.

Daha sonra da birincilik, ikincilik, üçüncülük ödülleri verildi; Çolpan İlhan'ın konuşması, okuduğu bir şiirle gece sonlandı.

Hiç kuşkusuz Attilá İlhan adına düzenlenen bir ödülde, Gazi Mustafa Kemal'in önemli bir sözü üzerine liseli gençleri düşündürmek, isabetli bir seçimdi.

Ülke çapında bütün liselere çeşitli iletişim araçlarıyla ulaşıldı. Yarışmaya toplam 172 eser katıldı. Bütün kentlerin liselerinden öğrenciler yarışmaya katılmış ve kazanmışlardı. Yarışma rumuzluydu.
BENİM için yazılı bilgiler, kompozisyonlar dışında gençlerle yüz yüze konuşmak önem taşıyordu.

İlk saptamam, gençlerin kişilik savaşını kazanmış olmalarıydı.

Yazılarını savunurken, okudukları, yazdıkları üzerine soruları yanıtlarken, kendine güvenen, ne yaptığını bilen bir genç kuşakla karşılaştım.

Hepsinin de Türkiye'ye ve dünyaya dair bilgileri vardı. Görüşlerini öğrendik. Meslek seçimlerinde bile sundukları gerekçeler beni etkiledi.

Benim gençliğimde -ben öyle değildim ama- büyüklerin karşısına çıkanlar, bir utangaçlık, bir baş eğmişlik görüntüsü verirlerdi.

Bizim karşımıza şimdi saygılı, sevgili ama eşit bakışla çıktılar.

Bu beni çok mutlu etti.

Doğaldılar, giyimleriyle, davranışlarıyla. Oldukları gibiydiler.

Yalnız yazı ile uğraşmıyorlardı; toplumsal görevleri, sorumlulukları olduğunun da bilincindeydiler. Çevre konusundan ısınmaya kadar her şey ilgi alanları içindeydi.

* * *
Haydi gençler bu güzel yarışma sizi beklemekte.