Arzunun Buzul Çağı * Asuman Susam

atelleriyle ayakta zorlanıyor ruhum;
zamanın taşlı tarlasında yalpalıyorum.
arzunun buzulçağı kuşölümleri çoğaltan.
ayazda öylece gözlerinle kalıverince sen
nefesim dondu tam kalbinden öpecekken.
ses geçirmez bir boşluk; ölümün kör eden bilgisi
ağır aksak yürüyüşüme bir tek yalnızlık
eşlik edebilir!

yokuş dizinin dibinde bitseydi keşke,
müjdeci kadınlar aşındırsaydı kapımı,
ben gözlerimi sürmeleseydim sana,
göğsüme süt toplanır gibi birikirken
kayıp gitmeseydi aramızdan utangaç sözcükler.
kalbinin batısında dağlarla burun buruna gelmezdim,
üzerinde aşkın ahı, gövdem yarılmazdı kederinden.

düşümde tedbirsiz bir bıçak vardı elimde
ve ölü bendim…
benzersiz bir doyumdu kendime katilliğim.
sonu yok bir kaydıraktan karanlığa yuvarlanmak…
uçabiliyorum; ama yer tutuyor yürüyorken
zaman bitmiyor, uzuyor ölüm tehdidi gibi.