beni bu sokaktan geçirmeyin dedi
anneleri kokusundan tanırmış kuşlar
beni bu sokaktan geçirmeyin dedi
anneleri kokusundan tanırmış kuşlar
*
anılarda gezindim bugün
eski bir kilime benziyordu
yüzlerdeki gülümseme
bir başka kokuyor odalar
pembe perdeler uçuyor içeriye
çiğneyip duruyorum geçmişi
ankara ne çok kalabalık bugün
dedim: ankara neydi
dedi : pay-ı taht
'ben de gidem paytahta
paşaya derdim deyim'
mamak mahallesinde üç gül
üçü de yediveren
avluda ölümün parmak izleri
soğuk bir gömlek delik bir fotin
usul boyunlarında ince bir sızı
dedim: manisa kimdi
dedi : memede donan süt
ve suçuydu suçsuzluğun
gök ekini biçer gibi
dedim: antep neydi
dedi : elleri kadar çocuk
baklavadan ağır çeken suçları
gözlerinde sessizliğin soğuk yüzü
tıpkı bir dağ masalı
dedim: dağ kimdi
dedi : bir demet sümbül
uçları donmuş kar çiçekleri
demir kuşlara bakıyorlar
toprak damlarda
yüreği avucunda analar
kanamış bir çığlık gibi
uçurum haykıran ağızları
dedim: ana neydi
dedi : etten yapılmış bir sözcük
yazgıydı sevdası ağıtlara
bakıp bakıp ağlamaktı
bir heykelin gözlerine
dedim: sevda kimdi
dedi : yüzüktü parmaklarda solan
ve saçları kına kokan kumrulardı
leçeği kana bulanmış, dilini arayan buralı kuşlar
son sözcüğün gölgesi kalmış dudaklarında
dedim: insan neydi
dedi : fermandı bir kağıdın göğsünde
*
beni bu sokaktan geçirmeyin dedim
oğul
oğul
bir yanımı kurt kuş yesin
soğuk bir gömlek gibi soyun yaralarımı
mayıs 2009