Ali Kemal Turan * Arabacı Mustafa

Arabacı Mustafa
Kendimi bildiğimde tanıdım onu;
Çayır gibi bıyıkları
beş köşeli kasketiyle…
Arabasının önündeki atamı yoksa;
kendisini sefil bırakan,
hayatamı sallardı kırbacını bilmem…
Kibarca vururdu atına
kimbilir belkide
atın destek verdiği
hayatının hatırına…
Kısa, küt parmakları,
nasırlı elleri
duyarsız bir odun gibi olmuştu;
ot yolmaktan,
ve otlar içinde,
akrep sokmasından…
On tane sevgili bulsan ayrılmazdı;
çok sevdiği bağından…
fen,usul bilmezdi oysa;
atadan gördüğünce işlerdi bağını…
Kendi örmüştü üstelik,
var ettiği yedi çocukla,
sefaletin ağını! ..
Yine de gam tutmadı çok,
tad alarak yaşadı hayatını,
üç beş çuval un aldımı,
ağaçlardan zeytin yağını,
'bu yıl aç kalmayız' derdi…
böyle sürdü hayatını…
varsın katık olmasındı! ..
Arabacı Mustafa;
kendine has bir adamdı…
önemli değildi pantolonun yamaları
onun sefası tamdı…
Yine de terketmedi
seksenine dek,
çocukları
ve karısını…
O benim aslan gibi
babamdı…