? Gözden Kaçan Bir Gerçek * Reyhan Elbirliler

Sekiz yıl öncesi çıkan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası?nda belediyeler sorumluklarını, kendilerine verilen yasal görevleri ciddiye almadılar. Elinden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışan belediye o kadar azdı ki sonuçta yasadaki maddeler sokaklardaki başıboş hayvan sorunu çözmediği şeklinde yorumlandı, hayvana eziyet, tecavüz de dahil olmak üzere yaptırımı etkili olmayan kağıt üzerinde Kalmış bir yasa oldu çıktı. Kabahatlar Kanunu kapsamında olan koruma yasasının bazı maddelerinin Türk Ceza Kanunu kapsamına girmesi , görevini yerine getirmeyen kişi ve kurumlara yaptırım uygulanması ,koruma adı altındaki yasanın ruhuna aykırı maddelerin kaldırılması yönünde iyileştirme beklenirken Haziran Ayı?nda Orman ve Su İşleri Bakanlığı?nın hazırladığı değişiklik yasa tasarısı başımıza bomba gibi düştü. Her biri ölümle sonuçlanacak ucu açık maddelerle dolu yasa tasarısı tüm itirazlara rağmen meclise girdi. Meydanlardaki eylemler , toplanan binlerce imzaya rağmen geri çekilmeyen tasarı tasamız oldu.
Bakan Veysel Eroğlu Ölüm olmayacağını , ormanlarda kurulacak ?doğal hayat parklarında ? toplanacak köpeklerin, kedilerin oradaki veteriner hekimlerine, çalışanlara zimmetleneceğini bildirdi. Bu açıklama bile , yasa tasarısının ne bakım evi gerçeğini ne de üke gerçeğini bilmeyenler tarafından masa başında alındığını göstermektedir.
Günümüzde Türkiye?de 72 milyon nüfus, yaklaşık 10 milyon sığır sayısı bulunmasına karşın 17 Veteriner Fakültesi bulunmaktadır. Bu 17 Veteriner Fakültesi?ne yılda ortalama 1300 öğrenci alınırken, nüfusu 82 milyon olan, 20 milyon üzerinde sığır ve birçok evde kedi-köpek bulunan Almanya?da 5 Veteriner Fakültesi bulunmakta ve bunlara yılda 1000 öğrenci alınmaktadır. Kaynaklar
Almanya?da 5 fakülteye ayrılırken, ülkemizde 17 Veteriner Fakültesi?ne pay edilmektedir. Kaldı ki nüfusu bize yakın olan İngiltere?de 6, Fransa?da 4, İtalya?da 12 ve İspanya?da 10 Veteriner Fakültesi bulunmaktadır.( Veteriner Fakülteleri
Dekanlar Konseyi)
??.. 3 bin 300 belediyeden sadece bin tanesinde Veteriner Hekim çalışmakta iken devlet 15 yıldır hiçbir Veteriner Hekim alımı yapmamıştır (Kaynak: http://www.izafet.com/saglik/11497-veteriner-hekimler-eylemde.html#ixzz29CtIT6Z4)
Bu bilgiler resmi kayıtlardan alınmıştır.
Şimdi de içinde bulunduğumuz gerçeklere bakalım.
Belediye veteriner hekimlerinin kısa zaman öncesine kadar asıl isdihdam sahası mezbaha hizmetleriydi. Sokak hayvanları çıkarılan ?kanunla? sorun olarak tescillendikten sonra mezbaha, gıda,besi hayvanı ve bunlara bağlı işler içinde olan veteriner hekimler kendilerini, belediyelere verilen sahipsiz hayvanlar ile ilgili görevlerin içinde buldular.
Çok az belediyede kadrolu veteriner hekim vardır.O da tektir, emrinde bir tek yardımcısı dahi yoktur. Çok az belediye de veteriner hekim hizmetini dışarıdan hizmet ihalesi ile bir seneliğine alır. İhale şartlarında ücret asgari ücretin belli bir oranı üzerinden olur. Çoğunun yardımcıları yoktur. temizlik işçisi ameliyata girer. her şey Belediye Başkanına bağlıdır.
Bakım evinin temizlik, yakalama , bakım işleri için gereken kişiler de hizmet ihalesi ile alınır.Her ne kadar ihaleyi alan firma görünse de bakım evinde bu alanda çalışanlar seçimle gelen belediyenin insiyatifindedir. İşe göre adam seçilmez,hayvan sevgisi ile hiç ilgisi olmayan kişileri bakım evlerinde çalıştığını görürüsünüz. Hayvana eziyetten kabahatlar Kanunu göre ceza almış kişiler dahi çalışmaktadır.Ayrıca bakım evleri belediyelerin ? sürgün? yerleridir .Ordaki hayvanlar insan vicdanına kalmıştır.
Hayvan Hakları Kanunu yürütmekle görevli Orman ve Su İşleri Bakanlığı?nda dahi bu işleri takip edecek veteriner hekim yok denecek kadar azdır, yasanın yürütülmesinde en önemli faktöre yeterince sahip çıkılmadığı bir gerçektir.
Elbette meslek etiğine, vicdanına, görev bilincine saygılı yönetimlerin olduğu bakım evi vardır ama o kadar az sayıdadır ki yukarıda verdiğimiz genellemeleri etkileyemez.
5199 un gerekleri 8 senedir yerine getirilmemiş , belediyelere yaptırım uygulanmamış, bazı gerçekler göz ardı edilmiştir. Sahipsiz hayvan popülasyonunun artışında esas rol alan etkenler üzerinde etkili önlem almak gerekirken hayvanı gözden uzaklaştırmayı çözüm görmüş kararlar 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, iyileştirme yasa tasarısında yer almıştır.
5199 da görevleri belirtilmiş belediye ve bakanlıkların yaptıkları , ayağı toprağa değecek diye ormanda açılacak barınaklara toplanacak hayvanların başına geleceklerin garantisidir. Bir veteriner hekimi kadrosuna almazken binlerce köpeğin, kedinin zimmetleneceği veteriner hekimlerin nasıl temin edileceği en önemli sorularımızdan ve sorunlarımızdandır. Aslında cevabı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı?nın 2012 yılı içinde isdihdam ettiği 1386 personelin sadece 4 ünün Veteriner hekim olmasında görebiliyoruz.
Yasa tasarısının diğer maddelerinde de bazı gerçekler göz ardı edilmiş. Sanki 5199 ciddiye alınmış, tam olarak uygulanmış ama sahipsiz hayvan nüfusunun artışında etkili olamamış gibi yeni yasa tasarısı yok etme temelleri üzerine kurulmuştur.
Yeni tasarı çözümden uzak, daha çok maliyeti getiren kesinlikle ?iyileştirilmiş? bir yasayı ortaya çıkarmayacak ölüm fermanı olacaktır. Hepimiz ne şekilde olursa olsun yok ederek çözüme ulaşılamayacağını bilakis sorunu daha da arttıracağını biliyoruz.
Bu tasarı ülke gerçekleri dikkate alınarak geri çekilmeli, hazırlıkta yol haritası olacak 5199 da neler yapıldı, neler yapılmadı incelenmek üzere masaya yatırılmalıdır. AB nin yasalarından cımbızla seçilen bizim gerçeklerimize uymayan maddelerle hazırlanan tasarı meclisten geçerse soy kırım başlayacaktır. İmza verenler bu soykırımla tarihte yerini alacaktır.
Sevgi ve saygılarımızla,