Dostlar * Bedriye Aksakal

12.04.2012
Bir taraftan bilgisayarla dostluğumu sürdürürken, diğer taraftan en yakın dostlarım yine kitaplarım oldu.
Uzun bir süredir polisiye ve macera romanı okumamıştım. Ağırlıklı olarak okuduklarımın tümü yakın tarihimizle ilgili ve birde tat bırakan romanlardı.
“Leyleklerin Uçuşu ” adlı serüvenlerle dolu kitabı okuyunca gençliğime bir kez daha yol aldım. Başımda kavak yelleri estiği dönemlerde, ne çok macera ve polisiye kitapları okumuştum. Özellikle Mayk Kambırları. O kitapları okuyarak,belki de “okuma göçebesi” oldum.
Herkesin okuma göçebesi olmasını isterim. Okuma göçebesi olan kişi elindeki kitaplarıyla akıl almaz yerlere göç ederken, nice yaşanmış olaylara da tanık ediyor. Börtü böcekle dostluklarını perçinleştiriyor. Damağında tat bırakan öykü ve romanların içersine ise insan, sevda masalı yaşıyor…
Her tür kitabı okumak kişinin düşüncelerine düşünce ularken, insanda düşün ırmağında yol alıyor.
Bu arada okuduğum kitaplardan birisi de Durali Yılmaz'ın yapıtı olan, “Şeyh Bedrettin- İsyancı Bir Sufinin Darağacı Yolculuğu.”
Muzaffer Uyguner'in kitap ile ilgili düşünceleri şöyle: “Durali Yılmaz, olayları bilimsel bir açıdan ele almış ise de, onları romanın özellikleri ile kurgulamış ve bir gerçek olayın romanını yazmıştır… Şeyh Bedrettin'in kişiliğini de çok yönlü olarak bize tanıtmıştır…”
Bedrettin'i önce Nazım Hikmet'in Şeyh Bedrettin destanıyla tanıdım. Daha sonra Bedrettin'in Varidat'ını, Vecihi Timur'un yazdıklarıyla, Vecihi Timuroğlu'yla da bu konu üzerinde bir zamanlar epey konuşmuştuk. Daha sonra da Radi Fiş'in yazmış olduğu Bence Halimce Bedreddinem kitabını okuyarak Şeyh Bedrettin hakkında bilgi edindim.
Kadın- at- silah dışında her şey ortak diyen, “Letaif'ül- işarat”ın ilk sayfasında ise:”Hikmetin gerektirdiği üzere insanı mükemmel kılan ve kendi aynası yapan Tanrı'ya hamdederiz..”diyerek yazmış olduğu diğer kitaplarıında ,”kadıların davalar karşısındaki bütün zorluklarını giderecek, insanların adaletsiz bir ceza ile karşılaşmalarını önlemek isteyen, Şeyh Bedrettin Simav doğumlu.1410 yılında kazasker, 1413 yılında İznik'e sürgün gönderildi. Sürgün gönderilmesinin nedeni ise Osmanlı da kardeş kavgasında Musa Çelebi'yi tutmasından dolayıdır. Musa Çelebi şehit düştüğünde, Mehmet Çelebi, onu İznik'e sürgün yolladı.
Ahmet Özdemir'in deyişiyle:
“İznik'ten aldıkları aydınlığı Anadolu'nun çeşitli yörelerine taşıyan Torlak Kemal'den, Börklüce Mustafa'ya kadar nice derviş, birer halk kahramanı olarak romanda yer almıştır.
Sevgili okurlar, bu kitabı alıp okursanız, iki yüzlülüğün insanımızı nelere sürüklediğini görürsünüz.
TÜRK POLİS TEŞKİLATI
Bu arada büyük bir coşkuyla kutlanılan Polis Haftasında Manisa'daki tüm polislerimizin gününü Emniyet Müdürümüz Yunus Çetin'in şahsında kutluyorum.
Polis Teşkilatı'nın 167. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında birçok etkinlikler yapıldı. Aslında polislerimizin çektiği sıkıntıları, gece gündüz demeden yaptıkları çalışmaları bir gün yazmak istiyorum. Özellikle tinerden çocuklarımızı kurtarmak için yaptıkları çalışmalar çok önemli. Bu duyarlı çalışmalarından dolayı Emniyet Teşkilatımıza teşekkür ediyorum. Çocuklar geleceğimizdir. Çocuklarımızı ne değin güzel yetiştirirsek, güneşli günler onların olur.
Yirmi dört saatlerini kentimizin asayişi için çalışan tüm polis kardeşlerimin gününü bir kez daha kutluyorum.