Çapalı Karşı * Ece Ayhan

Kollarında eski balık dövmeleriteodor kasap perhiz ahali içmezay türkçe rakı çıkmıştır kapalıve geniş muhlis sabahattin'denayşe opereti ne güzel bir hiç Üç yıllar var ki minyatürlere mahkûmteodor'un o eski balık dövmeleriay osmanlılaşmış abi tüfekçi olmuşve korkunç taş gülmekler muhlis'tegibi merdivenli bir sokaklar uzatmışçiçek bahçelerine kaçabilsin ayşeatlı…

Bir Elişi Tanrısı için Ağıt * Ece Ayhan

Peki nasıl oldu da hatırladı denizde boğulduğununasıl oldu da peki anlatamıyorum biliyorsun Öyle ölüme düşkündü ki biyoloji sıfırbir şarkı yiyor şimdi şapkalarını orospular eksiliyor Ama yok ne olur ağlama böyle ama yokşunun şurasında tramvaysız, çocuk olmak turunç olmak Kantocu peruz sahiden yaşadı mı patron?

Açık Atlas * Ece Ayhan

Hayattan ders veriyor diye öğretmenleri kızdıranTuzu bir bulmuş çocukları saklamadan güldüren dünyayaSu kaçırmaz bir eşeğin sesine açıktır penceresiBir sınıfın, batı son dersinde, kuşluk vakti Meşeler yapraklanınca bir tuhaf olurlar işteKoparılmış kürt çiçekleri, hatırlayarak amcalarınıAzınlıkta oldukları bir okulda bile, sorarlar soruNeden feriklerin ve eşeklerin memeleri vardır?…

Meçhul Öğrenci Anıtı * Ece Ayhan

Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altındaBir teneffüs daha yaşasaydıTabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdürDevlet dersinde öldürülmüştür Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:-Maveraünnehir nereye dökülür?En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı:-Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir. Bu ölümü de bastırmak için…

Sis * Metin Altıok

Özenle boyadım ipliğini sevginin, Gidip de bulamamanın incinmiş rengine. Sisi gümüş bir rüzgarla tepelerden eğirdim, Dokudum yalnızlığın bu serin kumaşını, Sesime ayrılıklardan bir gömlek diktim. Ölümü tastamam ezberledim de geldim, Dilimde bu buruk türkü tadıyla Bilmem ki buradan nereye giderim. Sonunda kendime bir top yangın…

Öndeyiş * Metin Altıok

Bedenim üşür, yüreğim sızlar.Ah kavaklar, kavaklar… Beni hoyrat bir makaslaEski bir fotoğraftan oydular. Orda kaldı yanağımın yarısı,Kendini boşlukla tamamlar. Omuzumda bir kesik el,Ki durmadan kanar. Ah kavaklar, kavaklar…Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar.

Bozlak Kedi ve Ölüm * Metin Altıok

Kaç zamandır inatla bir sevdayı sürerim,Bilinmedik yüzünde balkıyan sis peçesi.Yolları ezberden ben hep ona giderim,İçimde düğüm düğüm bir bozlak cerbezesi. Sahi o bozlağı ben ilk nerde duymuştum? Ben ki çağ dışı bir uyumsuzluk delisi,Kendi ipimi belki kendim çekerim.Gölgeme dadanmış bir tuhaf güz kedisi,Her yere peşimden…

İstek * Sabahattin Ali

Yanıyor beynimin kanıBilmem nerelere gitsem?İçime sığmayan canıHangi rüzgârlara eş etsem? Akşam sular karardı mı?Bir dağa versem ardımıİçimi yakan derdimiSağır göklere anlatsam… İçiliversem dem gibiKırılıversem cam gibiŞamdanda yanan mum gibiSabahı görmeden bitsem… Bir yüce ormana dalıpYa bir dağ başına gelip,Beni yaradanı bulup,Malını başına atsam… Görünmez kollar…

Mavi Kuş 4 * Gülten Akın

orman arkadaydı deniz önümüzdeteldikenler çalılar kumgökyüzü heryerdeyorgunlardık, ormana denize gitmedi kimseuçtuk aydınlıkta değişen bulutlagece binitimiz yıldızlardıherkesin dilinde yolculuk sözlerikırk yol vardı da birine hiç gidilemiyorduyorgunlardık, o gidilmeyene aklımızdan gidiyordukbir masala girilip çıkılmış gibi ansızınbütün işaretler silinmiş, yoksanmışsırlar ülkesinde şah bir sırdıo düşleri bir kez de…

Yeniden * Gülten Akın

Karanlık bastı mı gelirsin Penceremin dibinde durursun Oyuncaklar kabartma harfler gibi Elle tutulur gibi garipliğin Elişi kâğıtlarından çiçekler yaparsın Yeni şekiller görülmedik renkler ışıklar yaparsın Dünya güzelse daha güzel olur Bir şarkı sıcak sıcak yayılır ansızın Uzanır ellerin gözlerimi örter Bütün düzenim bozulur Karanlık bastı…

Bölünen Kadınlar Şiiri * Gülten Akın

Sonsuz tenin bir serap olduğunubilen kadınlarsonsuz tine büyücülerle yönelen kadınlar kısık bir perdenin o gerçeğigösterdiğinden umutlubir perdenin kısık yeri kadarincelen kadınlar dünya, nedir onlardaki yansındemir mi, ateş mi, belki cehennempervaneler işte, renkli camlaraçarpa çarpa hayal kanatlarınıtükenen kadınlar (Kitap-lık 28,Ağustos 1997)

Korkak Kadınlar Şiiri * Gülten Akın

Onlar için pazarlar, erkekler sevda ile sıkıntı arasında bir gider bir gelirler gencömrü aşmak, bir dağı aşmak sırtta çocuklar sonra da genç sanmaları kendilerini ol sebeptendir. saati sormadan korkuları vardır yitirmek tek yılgı sevdikleri sevmedikleri de olmuşsa zamanla şakırlar sevdiklerini de ötekini nevroza dönüştürüp saklarlar….

Eskiyen Karısı Adamın * Gülten Akın

Ben onu ne iyi yavaş yavaşDokunsam saklasam eskitsemdiNerden nasıl görmemle birlikteBunca kişi kullanıp eskitti Eskimesi öyle yoğun öyle hızlıDökülür bir dokunsam nerelerineİncelmiş bir yeri alıp kondukça ellerineUsa bir çin vazosu getirmeli Bir baba özenle silinir bazenBir kukla bacıyla salına salınaGirerdi az kişili soylu oyunlara Birden…

Bir Kayığa Biner Geceleri * Gülten Akın

Tadını, yağmura duygulanmanınPaylaşır kuşlarla biri gizliceGülmesini tutamamış bir sincapSallanır utanç bahçesinde Yalnız atlar yıkılır düzlerde suya özlemlerindenBir ben miyim yalnızlığa yenilen, sen, sen, sen Uzun sokakların ucunda evleriİlk denemelerden geri dönülmüştürİtildikçe, içe durduğu bilinenBazı dostları yitirmeye gidilir Yalnız atlar yıkılır düzlerde suya özlemlerindenBir ben miyim…

Kadınlarımız * Nazım Hikmet

Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince küçük çeneleri, kocaman elleriyle anamız,avradımız,yarimiz ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızda yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğruna hapis yattığımız ve ekinde,tütünde,odunda,pazardaki ve karasabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak,ağır kalçalar…

Sakla Beni Anne * Ali Yüce

Sen ninni söylerken anneAk güvercinler evimizeGelinböcekleri konuyorSaçımın tellerineSen masal söylerken anneMor menekşeler açıyor sesindeYüzünden kalkan kelebeklerYavaşça konuyor kirpiklerimeSen ninni söylerken anneBaşucumda mı uykumYastığımın altında mıSöyle girsinler gözlerimeSöyle şu kedilere anneMiyavlamasınlar eğri büğrüOyuncağımı korkutmasınlarGirmesinler düşüneYumuyor gözlerimi gizli bir elYüzünü göremiyorum anneSar beni sakla beni Sıcak sevgiler…

Şafak Türküsü * Nevzat Çelik

Beni burada arama anne Kapida adimi sorma Saçlarina yildiz düsmüs Koparma anne Aglama Kaç zamandir yüzüm tirasli Gözlerim safak bekledim Uzarken ellerim Kulagim kiriste Ölümü özledim anne Yasamak isterken delice 2. Bugün görüs günü Günlerden sali Islak Sari bir yagmur Ülkemin neresine bakarsa ay Orada…

Aşktan Nefes Alamadığım O Yerde * Cezmi Ersöz

Çocukluğumun bahçesiydin senbütün bilinen mutluluklardan uzakta,o sarışın akşam üstlerinde,ıstırabın eşiğinde…Nefesim sıkıştığında seni sevmektenömrünü okurdum o acı neşede,boşalırdı ağzımdan o kanlı nefessonra çok özlendiği için acımasızca talan edilenher baharda dönerdim oraya…O sarışın akşam üstlerihiç gitmediğim uzaklardan döndüğüm yer olurdu…Bilinen bütün mutluluklardan uzaktakalırdım orada,kalırdım çocukluğumun bahçesinde,aşktan nefes…

Asırlarca * Behçet Kemal Çağlar

-Dünyanın en büyük ölmezine- Ufkunda doğacağım, ufkunda batacağım;Asırlarca yazsam hep seni anlatacağım.Ben de giyersem eğer bir gün deha tacını“İstersen çiğne” diye önüne atacağım… Söndüğünü görsem de bin “meşale emel”inEbediyet yolumuz, öyle elimde elin…Ak düşen saçlarınla nur kattığın heykelinHamuruna harç diye kanımı katacağım. Yansam da masalların…

Ağıl * Che Guevera

Yaşayan bir şey kalmış taşlarındaey yeşil şafakların kız kardeşi.Gerçek mezarları şaşırtırellerinin sessizliği.Rengarenk gözlüklerin türlü keyfiylesorumsuz kazma yaralar kalbinive yabancı turistin savurduğu aptalca ohçarpar yüzüne gücendiren hakareti. Ama canlı bir şey vardır. Kütüklerden bir kucaklayış sunar orman sanaköklerini tırmalamaktayken merhamet.Koca bir celep gösterir övendireyitaht uğruna zaptettiği…