İnsan yaşamı; “pamuk ipliğine bağlı”derler büyüklerimiz.İnsan yaşarken bir saniye sonra ne olacağını bilmez. Yaşamımızın nasıl olacağını bilemeyeceğimize göre neden o anımızı güzel yaşamayalım. Neden ufak şeyleri kendimize dert edinerek , yaşamımızı karartalım. Öyle olaylar olur ki bu olaylar aslında ufak şeylerdir. Ufak şeyleri dert edinip, tepkiler veriyoruz. Yaşamımızı bir telaş içine sokuyoruz. Her konuyu büyük faciaya dönüştürebiliyoruz. Facia dediğimiz olayları yakından baktığımızda aslında olayların büyük olmadığını görürüz. Günlük yaşamımızda ufak olaylarla karşılaştığımızda o olayı çok büyükmüş gibi göstermeye çalışırız. Ufak şeyleri dert edinirken etrafımızda ki güzellikleri göremezlikten geliyoruz. Oysa sevecen bir tavırla kendimize daha büyük bir enerji hazırlayabiliriz. Bu enerjiyi bulabilmek için ufak şeyleri kendimize dert etmeyelim. Her zaman baş ucu kitaplarım vardır. Bu kitapları elime alıp okuduğumda çok rahatlarım. Yine ufak şeyleri dert edindiğim anda elime huzurlu olabilmek için bir kitap aldım. Kitabın adı; “Ufak Şeyleri Dert Etmeyin.” Kitabın sayfaları arasında yolculuğumu sürdürürken rastladığım konular beni çok rahatlattı. Sevgili okurlar bu yazımla sizi de rahatlatmak için yolculuğuma sizleri ortak etmek istiyorum. Kitabın yazarı ne diyor: -Sevgi kapasitenizi geliştirin. -Kimsenin Sözünü Kesmeyin; Cümlesini Siz bitirmeyin. -Birisine Bir İyilik Yapın ve Kimseye Bundan Bahsetmeyin -İçinde Bulunduğunuz Anı Yaşamayı Öğrenin. İnsan gerçekten anı yaşayabilmeli. Bir gün önceyi, bir gün sonrayı düşünerek yaşamımızı karartmaya gerek var mı?. Tümümüz geçmişte ki sorunlarımız geleceğe yönelik endişelerimizle kendimizi bunalıma sürüklüyoruz. Geçmiş ve geleceği düşünürken elimizden neler uçtuğunu yaşlanınca fark ederiz. Neden öyleyse anı yaşamayalım. Sayfalar arasında yolculuğum sürüyor: -Sizden Başka Herkesin Bilgili olduğunu Düşünün. -Bırakın Çoğu Zaman Başkaları Haklı Olsun. -Daha Sabırlı Olun. -Sevgi Elini Önce Siz Tutun. -Kendinize Sorun Bir Yıl Sonra Bunun Bir Önemi Olacak mı? Düşünüyorum da başımızdan geçen olayları anında çok önemli olduğunu görmüşüzdür. Zaman geçtikçe o olayın büyütülecek şey olmadığını anlarız. Öyleyse canımızı sıkacak durumu şimdi değil de bir yıl sonra olduğunu düşleyerek, yaşamımızı dikkate alalım. -Haftada Bir Yürekten gelen Bir Mektup Yazın Kendinize. Sevgili okurlar inanın kendinize mektup yazdığınızda çok rahatlayacaksınız. Bir yerde yazarak insan kendini arındırılmış olarak hisseder. Sizlerde bu günden başlayarak ufak şeyleri kendinize dert edinmeyin. Hemen kendinize mektup yazın. Sıkıntınızı paylaşmak isterseniz mektuplarınızı gönderip, sevincinizi acınızı birlikte paylaşırız. Ne derler: Sevgi paylaştıkça büyür. Acı paylaştıkça azalır.