Babamın, el etek öpmeden , onurlu yaşamı gözlerimin önünde. El etek öpenleri gördükçe, hiç çekinmeden yanında bulunan arkadaşlarına şu dizelerini okurdu:

“Edepsizlikte tekleriz
Kimi görsek etekleriz
Hakkımızda yardım bekleriz
Ne utanmaz köpekleriz.
Dalkavukla irtikap
İşte etti bizi harap
Sen söyle haşmetmeap
Ne utanmaz köpekleriz.
Şiirin ardından, Shakespeare'nin şu sözleri de dudaklarının kıyısından dökülürdü:
“Bizler dayanabilecek miyiz, zamanın kamçısına , zorbanın kahrına, gururun çiğnenmesine, sevginin kepaze edilmesine, yasaların bunca yavaş, yüzsüzlüğün bunca çabuk yürümesine ve kötülüklere kul olmasına insanın.”
Babam, iyi insan olabilmemiz için; “Daima kendi kendinizle barışık olunuz, kendinizi büyük görmeyiniz.” Derken diğer sözleri de söylediklerine ulardı:
“İpinden kurtulan balon, yükselir ;ama yarı yolda patlar ve söner. Ne kadar yücelirseniz yüceliniz, toprak ve insandan ilginizi kesmeyiniz. Yükselişte ve alçalışta döneceğiniz en güvenilir sığınak kendilerine hizmet etmekle yükümlü olduğunuz bu iki kaynaktır. “
Toprak ve okumaktan ilgisini kesmeyen babacığım, yaşamı boyunca doğruluk ve güzelliğe ve Hak'ka yöneldi..
Günün beş vaktinde, Tanrıyla tümleşirken, topraktan fışkıran tüm güzellikleri şükretmeyi bir borç bildi.
“İnsana hizmet etmek, Hakka yakın olmaktır ” felsefesiyle mutluluğu yakaladı.
1980 sonrası el etek öpenler öyle çoğaldı ki. Bu el etek öpenler, her devirde vardı. Ben, bu el etek öpenleri kemirici farelere benzetirim. Kendi acizliklerini göstermemek için durmadan kemirirler, karınları şiştiği halde …
Bir de öyle kemiriciler var ki, kene gibidirler. Yapıştılar mı yapıştıkları yerden çıkmazlar.
Bu kemiriciler, kemirdikçe kemirdiklerini kimse görmüyor zannediyor. Oysa öyle görülüyor ki.
Bir de bu kemiriciler dışarıdan gelirse, içte ki kemiricilerle, dıştan gelen kemiriciler birleşti mi bulundukları ambarları tarumar ederler.
Dediğim gibi yıllarca kemiriciler toprağımın üstünü de, altını didik didik etti. O kemiriciler Krezesüs'ün hazinesinden tutunda diğer hazineleri hep yurt dışına kaçırdılar. Kaçırdıkça göbeklerini kaşıdılar.
Kemiricilerin büyüğü küçüğü olmaz. Kemirici kemiricidir. Bizler kemiricileri yok edemediğimize göre, ne diyelim…
Allah,bizleri kemiricilerden korusun.
Sevgili okurlar seçimlerden sonra uzun soluklu tatile çıkıyorum. Sizlere de yaz mevsiminde iyi dinlenmeler.
İnşallah güzün yine birlikte olma dileğiyle hoşçakalınız…