Toprak Adları ve Ay Çeşitleri * Muzaffer Kale

Toprağın adı çoktu yağmurun az.

Bitmeyen bir kıştı sürekli başlayan.
Dinleri bembeyaz kalmış olanlar
için ölmek epey zordu,
yaşamak sıkıntı verici. Bir hayalin
gözleri ayrılıyordu
başka bir hayalden.

Rüzgâr çanları çalıyordu
duraksız bedenlerinde,
altı artı beş onbirli
bozkırlarda parlıyordu kan
ve geçen yılki şaman.

Ay çeşitleri upuzun ve yarımdı,
ipek, baharat ve ormanların
bittiği yerde.

Her yerden çıkıp geldiler. Boşalmış, kuru
karınca yuvaları kaldı geride.
Ölenin gençliğini yukarı kaldırdılar
anlaşıldı o zaman, başka bir hayalin
gözlerinden de ayrılıyordu hayal.

Karanlık gelince görünmez oldular.
açılan çukurun başında.
Günün başı kalabalıktı,
düşünüyordu hiç düşünmediğini
uçarı bir felsefe.
Geride, evlerinde kalanlar
tenha bir davulu çaldılar,
duyan oldu.

Toprağın adlarından birini götürdü yağmur.

(Kavram Karmaşa, Mart-Nisan 2002)