Suya Varmak * Turgut Uyar

adile -mutluluğumu ancak en yerinde en anlamı tam en güzel sözler anlatır
geldin, sana göreyim al beni
al götür o terlerin o sıcakların dünyasına
büyük bitkileri hatırlayalım

erhan -sensiz olamazdım zaten, biliyorsun

adile- bunu öğrenmek büsbütün itiyor beni sana
ne mutlu bana, ne güzel bensiz olamadığın

erhan -o zaman sen yoktun
bütün kadınlar vardı o zaman
bir, kadınların yanında iyi oluyordum
başka hiçbir yerde değil
başka hiçbir şey sızamazdı padişah karanlığıma
şimdi bir senin yanında iyi oluyorum
başka hiçbir yerde değil
bu korkutuyor beni
hem mutlu ediyor
istiyorsan -iste, istemeni istiyorum- işte gücüm
işte babamdan kalan istek
iste iste

adile -istiyorum başka türlüsü mümkün değil zaten
denizi işte perdeyle kapıyorum
sızamasın dünyamıza
bu uzak loşluk içinde sabırsızlandığını görüyorum
saçlarımı çözüyorum bak
şimdi
…….

hep en iyi bugün diyorum
hep öyle diyorum hep
hep öyle
yıldız çekirdekleri ekinler
uzak boylamları sarsan rüzgar uzakta
uzakta uzakta
mermer sarayları dolduran katı ışık
bir atın dolu dizgin sağrısı
şu köprüleri eski deniz tuzu
boynumdan birden ağzınla yayılıp yaşamamı tazeleyen bu
ateş , senin padişah karanlığına sızıyorum bu ateşle ne iyi,
hemen etli yapraklarıyla medar bitkilerinin büyük terlemesi geliyor aklıma, ateş ateş bir balık ellerimden usulca, serin kayıyor dip sularına, ıslanıyorum ıslanıyorum, eskiden kendini unutturan bir duygu yavaş yavaş sarmaşıklar gibi dolanıyor sarıyor her yerimi, tanıyorum seviniyorum, rahatsız oluyorum, ıslanıyorum ıslanıyorum ama ne güzel ne rahat ıslanıyorum kadınca ıslanıyorum göğe doğru bir koşuda.
bana sonra o uzak resimleri anlat
göl kıyılarında
kavruk bozkırlara yağmur yağmasını
seni birden sıcaklığından ayırmak
sıcaklığında tanımak birden seni
balkonlu geceler olur değil mi
ıslıklar olur değil mi
senin yokluğun olmaz değil mi
seni bulduğum tanrıdandır ona şükür
hep en iyi bugündü diyorum
hep öyle diyorum hep
hep öyle
hep
…….
…….

ışıklar yanmaz oda aydınlanmaz. zaten gereği yoktur artık, ışığın bundan böyle söyleyecek bir sözü olmaz onlar üstüne.
benim deniz kıyısında olduğumun güveninde doygun bitkisel bir erinçle o sarı çamur çömleğe karşı yanyana uzanır…