Su Hayattır * Dr. Abide Aktar

Son günlerde hepimizi ilgilendiren bir konu SUSUZLUK. Televizyonda , gazetelerde “kış geçti , yağış yok, barajlar boşaldı” şeklinde haberlere çok sık rastlıyoruz. İstanbul'da barajlardaki su kapasitesi %30 'a düşmüş. İç Anadolu'da ise baraj yatakları çorak toprak olmuş. Anlaşılan önümüzdeki günlerde ülke çapında bizi kullanma ve içme suyu konusunda sıkıntılı günler bekliyor. Tabii ki , bu sorun yalnızca ülkemizin sorunu değil , tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun.

Çünkü yerkürenin %70'i suyla kaplı olduğu halde bunun yalnızca %2,5' u tatlı sudur. Tatlı su kaynaklarının da %70'i kutuplarda donmuş halde bulunur. Tatlı su kaynaklarının% 30'luk kesiminin büyük bir bölümü de ya toprakta nem, ya da yeraltının ulaşılmaz derinliklerinde yeraltı suyu olarak bulunmaktadır. Uzun lafın kısası dünyanın toplam tatlı su kaynaklarının% 1' den az bir bölümü insan kullanımına elverişli bir durumdadır. İçme suyunda durum böyleyken kullanma suyunda da sınırsız kaynaklarımızın olmadığı bilinen bir gerçektir.

Su , basit ve etkisiz bir madde değildir.
Nasıl bir çiçek ektiğimizde işlem biter bitmez CAN SUYUNU vermezsek o çiçek tutmaz, ölür, işte insan da yeterli su içmezse gizli dehidratasyona (susuzluk) girerek vücut fonksiyonlarını kaybeder. Suyun yaşamı destekleyici görevi yanı sıra en önemli görevi yaşam veren özelliğidir. Sağlıklı yaşam için günlük su ihtiyacı kilogram başına 40 ml dir. Yani 70 kg. ağılığındaki bir yetişkinin bir günde 2lt. su içmesi gerekir.

Yaşlandıkça susuzluk duygumuzu yitirir ve yeterince su içmemeye başlarız. Bunun sonucunda yaşamsal organların hücreleri normal fonksiyonlarını kaybederler. Susuzluğun da en önemli ve belirgin komplikasyonu( kötü sonucu) sinir ileten hücrelerin üretiminde kullanılan ve büyük önem taşıyan amino asitlerin kaybıdır. Bu durumda gün içinde ne kadar su tükettiğimizi çok iyi takip etmemiz gerektir.
Suyun vücuttaki faydalarını maddeler halinde anlatacak olursak:

-Su temel enerji kaynağıdır. Su vücudun her hücresinde elektriksel ve manyetik enerji üretir. Bize yaşam gücü verir,
-Hücre yapısındaki maddeleri birbirine bağlayan bir yapıştırıcıdır. DNA hasarını önler, onarım mekanizmalarının daha iyi çalışmasını sağlar böylece üretilen anormal DNA sayısı azalır.

– Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kanser dahil olmak üzere çeşitli hastalıklara karşı güçlendirir.- Bütün besinlerin, vitamin ve minerallerin temel çözücüsüdür. Vücutta besinleri küçük parçalara ayırır, sindirimlerinde ve son metabolik aşamalarında görev yapar.
-Bütün ögelerin vücuda taşınmasına yardımcı olur.

-Hücreye ulaşan su, o hücreye oksijen verir ve atık gazların vücuttan atılması için akciğerlere taşır.
Vücudun çeşitli bölgelerinden zehirli atıkları toplar ve atılmaları için karaciğer ve böbreklere taşır.

-Eklem boşluklarındaki temel yağlayıcı maddedir. Artrit ve sırt ağrılarının oluşumunu önlemeye yardım eder.

– Bağırsakları en iyi çalıştıran maddedir, kabızlığı önler.
– Kalp ve beyin damarlarında pıhtılaşmayı önler. Kalp krizi ve felce karşı koruyucudur.
-Vücudun soğutma (terleme) ve ısıtma sistemleri için vazgeçilmezdir.

-Düşünme başta olmak üzere bütün beyin fonksiyonları için bize güç ve enerji verir. Seratonin , meletonin gibi önemli maddelerin yapımı için gereklidir. Böylece stres, gerginlik , depresyonun hafiflemesine yardımcı olur. Uykuyu düzenler.

-Yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur. Cildi yumuşatır, yaşlılık belirtilerinin azaltılmasına yardımcı olur i bize gençliğin enerjisini verir. Gözlere canlılık ve parlaklık verir, göz tansiyonundan korur.

-Yaşlılıkta bellek kaybının önlenmesine yardımcı olur,Alzheimer , multibl skleroz, parkinson gibi hastalıkların riskini azaltır.
-Kadınlarda adet öncesi ağrıyı ve ateş basmasını hafifletir.

– Susuzluk diğer hormonlar gibi cinsellik hormonlarının da üretimine engel olur, bu da iktidarsızlık ve libido kaybının başlıca nedenlerinden biridir.
Su içtiğiniz zaman susuzluk ve açlık duygularını ayırt edebilirsiniz. Kilo vermenin en iyi yolu su içmektir. Düzenli aralıklarla su içerseniz sıkı bir rejim yapmadan zayıflayabilirsiniz. Acıktığınız zaman aşırı yememeli, ama susadığınızda suyunuzu içmelisiniz.

Su dünyadaki diğer bütün içeceklerden daha kolay bulunabilir ve hiçbir yan etkisi yoktur.

Muğla Devrim Gazetesinden alıntıdır.